İtalya Hasreti Bitiyor

Pandemiyle sınır kapılarını kapatan Sağlık Bakanı Roberto Speranza’nın twitter hesabından 1 Mart’tan itibaren sınırları açan düzenlemeyi imzaladığını duyurdu.

1 Mart’tan itibaren Avrupa dışındaki tüm ülkelerden gelenler için, Avrupa ülkeleri için halihazırda sağlanan aynı kurallar geçerli olacak.

İtalya’ya gelenlerin yeşil geçiş şartlarından birine sahip olması gerekiyor. Bunlar:

📌PCR veya antikor testi yaptırmaları ve negatif sonucunu göstermeleri,

📌Aşı kartı sahibi olmaları,

📌Hastalığı geçirip iyileştiklerini, belgelemeleri gerekmektedir.

Gelenlerin karantina ve gözetim altında durma zorunluluğu olmayacaktır.

Bu arada 28 Mart’tan itibaren THY Bari uçuşlarımızda haftada 4 frekans olarak başlıyor. Artık sizleri burada ağırlamaktan onur duyarız.

İtalya’yı 200 maddeyle tanıyalım…

1. İtalya’nın nüfusunun 60.359.546,
2. Yüzölçümünün 301.338 km² olduğunu,
3. 2 Haziran 1946 tarihinde cumhuriyetin ilan edildiğini,
4. Haritasının çizme şeklinde olduğunu,
5. Bir yere girerken selamlamanın, ayrılırken de hoşça kal denmenin önemsendiğini,
6. Nüfusunun % 91’i Katolik mezhebine mensup olduğunu,
7. İtalya’da yaşayan Müslümanlar nüfusun %2’sini oluşturduğunu,
8. 1,5 milyonu Romanyalı olmak üzere kayıtlı 5 milyon dolayında göçmen yaşadığını,
9. İtalyan siyasi birliği, 1861 yılında İtalya Krallığı’nın yeniden ihdasının (Risorgimento) ardından, 1866’da Garibaldi öncülüğünde başlatılan Bağımsızlık Savaşı sonucunda sağlandığı,
10. 1870-71 Prusya-Fransa Savaşı’nın ardından son kalan Fransız güçlerinin de ülkeden çıkarılmasıyla bağımsız ulus-devlet kurulduğu,
11. Müttefikler tarafından Benito Mussolini liderliğinde 23 yıl süren faşist rejime son verilerek cumhuriyetin ilan edildiği,
12. İkinci Dünya savaşından günümüze değin 65 hükümetin görev yaptığı İtalya’da iktidarların 52’sini koalisyonların oluşturduğu,
13. İtalyanların kalbini kazanmak için Ciao (merhaba), Grazie(teşekkür ederim) ve Prego(rica ederim) bu kelimeleri bilmenizin yeteceğini,
14. İtalya’da erkek isimleri “o” harfiyle, kadın isimleri “a” harfiyle ve çoğullarda genellikle “i” harfiyle bittiğini,
15. İtalya, dünyanın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri olduğunu,
16. İtalya’nın adının, Güney İtalya kabilelerinin de sembolü olmuş boğadan gelir. İtalya’nın “buzağı topraklar” anlamına geldiğini,
17. Devlet yapısında serbest seçimlerle işbaşına gelen bölge (regione), vilayet (provincia) ve belediyeler (comune) yer aldığını,
18. İtalya, 20 adet bölgeye ayrıldığını, (Abruzzo, Basilicata, Calabria, Campania, Emilia-Romagna, Friuli-Venezia Giulia, Lazio, Liguria, Lombardiya, Marche, Molise, Piemonte, Puglia, Sardunya,Sicilya, Toscana, Trentino-Alto Adige, Umbria,Valle d’Aosta ve Veneto)
19. Bölge idareleri, tarım, ormancılık, enerji, sağlık, ulaşım, turizm ve çevre sorunları ile sınırlı ölçüde ekonomi, ticaret ve vergi toplama konularında yetkilere sahip olduğunu,
20. Yirmi bölgeden beşi (Aosta Vadisi, Friuli-Venezia Giulia, Sardinya , Sicilya, Trentino-Alto Adige/Südtirol), yerel sorunları çözmek için yasalar uygulayabilmelerine izin veren özerk statüye sahip olduğunu, 
21. İtalya toplam 112 il (province) ve 7.998 belediyeye (comuni) bölündüğünü,
22. Avrupa’nın dördüncü, dünyanın en büyük sekizinci ekonomisi olduğunu,
23. İtalya’nın güçlü ekonomik yapısını, diğer sanayileşmiş ülkelere oranla daha çok aile şirketi olan ve bu aileler tarafından yönetilen, sanayi grupları içerisinde bir araya gelmiş olan küçük ve orta ölçekli firmalara borçlu olduğunu,
24. Büyük ölçekli firmaların daha çok Kuzey ve Orta İtalya’da olduğunu,
25. Güney İtalya’da daha çok tarım ve turizm alanında faaliyet gösteren küçük işletmelerin faaliyet gösterdiğini,
26. İnsani Gelişmişlik Endeksine göre dünyada 189 ülke arasında İtalya 29. Sırada olduğunu,
27. Ekonomik Serbestlik Endeksine göre İtalya, dünyada 180 ülke arasında 74. Sırada olduğunu,
28. Küresel Rekabetçilik açısından dünyadaki 141 ülke arasında İtalya 30. Sırada olduğunu,
29. İş Yapma Kolaylığı açısından İtalya, dünyada 190 ülke arasında 58. Sırada olduğunu,
30. İmalat sektöründe son 30 yıldır Avrupa’nın 2. dünyanın 6. büyük üreticisi olduğunu,
31. İmalat sektörü ihracatında dünyada ticaret fazlası veren 5. ülkesi olduğunu,
32. Ana sanayiler arasında otomotiv, gemi yapımı, kimyasallar, mobilya, giyim ve tekstil, deri eşya ve ayakkabı, gıda prosesi, seramik ürünler, parçalar ve makineleri sayılabildiğini,
33. İtalya’da 200’den fazla sanayi bölgesinin olduğunu,
34. Çok çeşitli ihracat yapısına sahip olup, belli başlı sektörlerdeki global rekabet gücü, know-how üstünlüğü ve yenilikçilik “Made in Italy” markasını oluşturduğunu,
35. İtalya’nın ihracatında ağırlıklı olarak makine, nakliye ekipmanı, metal ve kimyasallar gibi orta düzey teknoloji gerektiren ürünlerin olduğunu,
36. Gıda ve içecek, tekstil, kıyafet, deri, ayakkabı, seramik gibi İtalyan küçük ve orta ölçekli işletmelerinin belkemiğini oluşturan emek yoğun ürünlerin de İtalya’nın ihracatında önemli yer tuttuğunu,
37. İtalya’nın ihracatında AB üyesi ülkelerinin payının 2001’den beri düştüğü, bu oranın halen % 50’nin üstünde olduğunu,  Almanya, İtalya’nın ihracatında birinci sırada yer aldığını,
38. Ülkenin ithalat kalemlerinin başında ise ham petrol, petrol yağları ve gazları, otomotiv ve oto yan sanayi ürünleri, kimyasallar, ilaçlar, mineraller ve demir dışı metaller, makineler ve ekipmanları geldiğini,
39. İtalya’nın ithalatında AB ülkelerinin payı % 60 civarında olduğunu, İtalya’nın ithalatında Almanya’nın birinci sırada yer aldığını,
40. İtalya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı bünyesindeki İtalyan Yatırım Ajansı-Invest in Italy, dünyanın 9 yerinde bulunan tanıtım ofislerinin ilkini İstanbul’da yerleşik İtalya Ticaret Ofisi’ni (ICE-ITA) 2015 yılında açtığını, bunu Londra, New York, Singapur, Tokyo, Dubai, San Francisco, Pekin ve Hong Kong’un izlediğini,
41. İtalya’nın, Almanya’dan sonra Avrupa’nın ikinci, dünyanın da 8. en büyük imalatçısı olduğunu,
42. İtalya’da Türk sermayeli 53 şirketin toplam 165 milyon Dolar sermayesi olduğunu,
43. G20 ülkeleri arasında imalat sanayi ticaretinde fazla veren beşinci ülke olduğunu,
44. Makine üretiminde Almanya’dan sonra ikinci, ilaç sanayiinde Avrupa’nın üçüncü en büyük üreticisi olduğunu,
45. Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen ülkelerin başında gelen İtalya, Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri olduğunu,
46. Türkiye’nin İtalya’ya yakın olması ve komşu olduğu pazarlara girebilmek için önemli bir merkez oluşturması Türkiye’yi, İtalya için önemli bir yatırım ve ticaret ortağı haline getirdiğini,
47.  Avrupa Birliği’nin en gelişmiş ekonomileri arasında yer alan İtalya ile Türkiye arasındaki ilişkiler birbirini tamamlar nitelikte olduğunu,
48.  Tekstil-konfeksiyon, deri, makine imalat, gıda işleme ve kimya sektörleri İtalyan firmalarının işbirliğine son derece açıktır. Bu sektörlerin yanı sıra ambalaj, madencilik, mobilya, otomotiv yan sanayi, elektronik, güvenlik sistemleri, mücevherat, haberleşme, mühendislik, lojistik, metal işleme, gemi inşa, enerji, ulaştırma, çevre projeleri, savunma sanayi, sağlık, finansal hizmetler ve turizm sektörleri de işbirliği potansiyeline sahip olduğunu,
49. Dünyanın en düşük doğum oranına sahip ülkelerinden birisi olduğunu,
50. Nüfus artışının dışarıdan gelen göçlerle arttığını,
51. İtalya’nın Japonya ve Almanya’dan sonra dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip ülkesi olduğunu,
52. UNESCO Dünya Mirasında, 50 kültürel mirasla birinci olduğunu,
53. 1797 yılında Napolyon’un İtalya’yı işgalinden sonra Fransa bayrağından esinlenerek İtalyan bayrağının çıktığını,
54. Milli gelirinin yaklaşık %60’ının turizmden geldiğini,
55. Avrupa Birliği (European Union – EU), Avrupa Birliği (European Union – EU), Dünya Ticaret Örgütü (World Trade Center – WTO), Birleşmiş Milletler (United Nations – UN), Avrupa Konseyi (Council of Europe), Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (North Atlantic Treaty Organization – NATO), Uluslararası Para Fonu (International Monetary Fund – IMF), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organisation for Economic Cooperation and Development – OECD) üyesi olduğunu,
56. İtalya’nın yönetim biçimi çok partili ve parlamenter demokrasi ile işleyen cumhuriyet olduğunu,
57. İtalya 2 Haziran 1946’dan bu yana demokratik cumhuriyet olarak yönetilmektedir. Bunun öncesinde ülkede bulunan kraliyet sistemi halkoylaması sonucu kaldırılmıştır. İtalyan Anayasası ise 1 Ocak 1948 tarihinde yürürlüğe girdiğini,
58. İtalyan Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı (Presidente della Repubblica) her yedi yılda bir ulusal meclis ve az sayıda bölgesel temsilci tarafından seçildiği,
59. İtalya’da iki meclisli sistem uygulandığı ve bu meclislerin halk tarafından oylama yönetimiyle seçildiği, halk meclisinde 630 sandalye varken, senatoda 315 sandalye sayısı olduğu,
60.  İtalya’da halk meclisine katılacak temsilcileri seçmek için yapılan oylamalara 18 yaşını doldurmuş olan her İtalyan vatandaşının katılabildiğini,
61. Senato üyelerini seçerken oy kullanma yaşı alt sınırının 25 olduğunu,
62. Her iki meclis de 5 yıllık süreler için seçildiğini,
63.  Cumhurbaşkanının bazı olağanüstü hâllerde meclisi feshetme hakkı olduğunu,
64.  İtalyan Parlamentosu’nun kendine özgü (sui generis) özelliklerinden biri de İtalya’nın kalıcı olarak yurt dışında yaşayan İtalyan vatandaşlarına da temsil hakkı vermesi olduğunu,
65. Polizia di Stato (Yerel polis), Carabinieri (Jandarma), Guardia di Finanza (Mali polis) ve Polizia Municipale (zabıta) olmak üzere 4 adet güvenlik teşkilatı bulunduğunu,
66. Guardia di Finanza (Mali polis) en etkili emniyet gücü olduğu,
67. Cumhurbaşkanı tarafından yürütme organının başı olarak atanan Başbakan (Bakanlar Konseyi Başkanı) hükümet üyelerini belirlemekte ve Parlamento’nun her iki kanadından da ayrı ayrı güvenoyu aldıktan sonra göreve başladığını,
68.  Hükümette, dış ilişkiler, tarım, savunma gibi belli başlı konulardan sorumlu 13 ‘portföylü’ bakanın yanı sıra, kurulu bir teşkilatı olmayan, koordinatör konumunu haiz 5 ‘portföysüz’ bakan ve Başbakanlık’a bağlı 2 Devlet Sekreteri görev yaptığını,
69. Yüksek Yargı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’dan oluşmaktadır. Yüksek Yargıçlardan oluşan ve Cumhurbaşkanının başkanlık yaptığı, istişari nitelikteki Hâkimler Yüksek Kurulu mevcut olduğunu,
70. Nüfusun yaş gruplarına dağılımının (0-14 % 14, 15-24 % 10, 25-39 % 19,3, 40-54 % 23,2, 55-69 % 18, 70 ve üzeri %15,5) olduğu,
71. Okur-yazar oranının % 98,4 olduğunu,
72. Şehirlerde yaşayan nüfusun oranının % 68 olduğunu,
73. Otobanda hız limiti 110 olduğunu,
74. Po Vadisi ve açık deniz olan Adriyatik Denizi’nde makul miktarda doğal gaz rezervleri son yıllarda keşfedilmiş olup, Ülkenin en önemli mineral kaynağını oluşturduğunu,
75. Dünyanın önde gelen pomza, pozzolana ve feldspat üreticilerinden biri olduğunu,
76. İtalya’nın önemli maden kaynağı Toskana’daki Massa ve Carrara ocaklarından çıkan dünyaca ünlü beyaz Carrara mermeri olduğunu,
77. Üretim için ihtiyaç duyulan çoğu hammadde ve ülkenin enerji kaynaklarının %80’inden fazlasının ithal edildiğini, (katı yakıtların %99,7’si, petrolün %92,5’i, doğal gazın %91,2’si ve elektriğin %13’ü)
78. İthalata olan bağımlılık nedeniyle, İtalyanların elektrik için AB ortalamasından yaklaşık %45 daha fazla ödeme yaptığını,
79. İtalya’nın 1980’lere kadar dört nükleer reaktör işlettiğini; ancak, 1986’daki Çernobil felaketinden sonra, yapılan referandumla hükümet, mevcut nükleer santralleri kapatarak devam eden projeleri durdurduğunu,
80. Yurt dışındaki nükleer enerji programına çalışmaya devam eden ulusal enerji şirketi Enel, halihazırda İspanya’da (Endesa aracılığıyla) yedi ve Slovakya’da (Slovenské elektrárne aracılığıyla) yedi nükleer reaktör işletmekte ve 2005’te Fransa’da bir nükleer reaktör için Électricité de France ile bir anlaşma yaptığını,
81. Son on yılda İtalya, dünyanın en büyük yenilenebilir enerji üreticilerinden biri olduğu,
82.  Almanya’dan sonra Avrupa Birliği’nin ikinci büyük ve dünyadaki dokuzuncu üreticisi ülke olduğunu,
83. Güneş enerjisinde de dünyanın beşinci en büyük enerji üreticisi olduğunu,
84. Yenilenebilir kaynaklar, İtalya’da üretilen tüm elektriğin %27,5’ini oluşturduğunu, (su gücü %12,6, %5,7 ile güneş, %4,1 rüzgâr, %3,5 biyoenerji ve %1,6 jeotermal kaynaklar)
85. Ulusal enerji talebinin geri kalanının fosil yakıtlarla (%38,2 doğal gaz, %13 kömür, %8,4 petrol) ve ithalatla karşılandığını,
86. İtalya’nın içinde San Marino ve Vatikan olmak üzere 2 tane bağımsız ülke bulunduğunu,
87. Dünya’nın en büyük şarap üreticisi olduğunu,
88. Sicilya, Sardunya ve Capri adaları iyi biliniyor; ancak, İtalya’nın 350’den fazla büyüleyici adası olduğunu, 
89. Dünyanın 57 km uzunluğundaki en uzun tüneli Gotthard Base, İsviçre ve İtalya’yı birbirine bağladığı, yapımının 17 yıl sürdüğünü,
90. Pinokyo’nun yazarı Carlo Collodi’nin İtalyan olduğunu, 1881 yılında bir çocuk gazetesi için yazıldığını sonra kitaba çevrildiğini ve Pinokyo’nun çam fıstığı anlamına geldiğini,
91. Tarihi yerleri gösteren tabelalar kahverengi ile yazıldığını,
92. Avrupa’ya yemek yemeyi öğreten ülke sayıldığını,
93. İlk İtalyan yemek kitabı 1473’te Sicci tarafından yazıldığını,
94. İtalyan yemek kültüründe yemeğe makarna ile başlandığını,
95. Bir İtalyalının, yılda ortalama 25 kilo makarna tükettiğini,
96. Bir eve yemeğe çağırıldıysanız ev sahibine “Gelirken ne almalıyım?” diye sorulur. İtalya’da ev hediyesine misafir değil ev sahibi karar verir. Eğer ev sahibi bir şey almanıza gerek olmadığını söylüyorsa bir şişe kaliteli şarap al demek istediğini,
97. İtalya’da size evde makarna ikram edildiyse tabakta kalan sosu ekmekle sıyırmanız gerektiğini,
98. Makarnanın tarihi eski Roma’ya dayandığını,
99. Mitolojiye göre makarna ateş tanrısı Hephaestus tarafından bulunduğunu,
100. Kıtlık döneminde İmparator halka buğday dağıtır. Halk buğdayı suyla karıştırılıp şekillendirip taze tükettiklerini, kuru makarna kültürü İtalya’ya getirenin Araplar olduğunu, kuruttuktan sonra depoladıklarını,
101. Makarnanın ham maddesi “durum buğdayı” İtalya’da üretiliyor ve İtalyanlar uzun süre hangi buğdaydan yapıldığı bilgisini saklayarak makarnanın dış ülkelerde üretilmesini geciktirdiğini,
102. İtalyanlar yüksek sesle konuşur, mimik kullanırlar ve konuşurken elinize kolunuza dokunmayı sevdiklerini,
103. Pizza, Latince’de ezmek ve öğütmek anlamına gelen “pinsere” fiilinden geldiğini,
104. Mısırlılar ve Romalılar gibi eski Akdeniz coğrafyasının yassı ekmeklerin üzerine zeytinyağı dökerek ve kekik gibi bölgesel çeşni ve baharatlar ekleyerek yedikleri bilinir. Bu yemeğe de pizzaya benzeyen Yunanca’da ve Arapça’da “pita”, Türkçe’deki “pide” ismi verildiğini,
105. Domatesin Avrupa’ya 1522’de Peru’dan geldiğini, önceleri rengi nedeniyle zehirli olduğu düşünülen ve yenmeyen domatesin, günümüzde çok sevilerek pizzanın ana maddesi olarak yerini aldığını,
106. 1889 yılında İtalya Kralı 1. Umberto’nun Sarayı’nda kraliçe canının pizza istediğini söyler. Saray aşçıları bu fakir yemeğinin nasıl olduğunu bilmez. Sarayın komşusu Esposito adlı şefin “Pietro” isimli pizza fırınına sipariş verilir. Mozarella peyniri, domates ve fesleğenli pizzayı kraliçeye sunan Esposito, kraliçenin pizzanın ismini sorması üzerine heyecandan ne diyeceğini unutur ve telaşla ağzından kraliçenin adını döküldüğünü,
107. Yemeği beğendiğini işaret parmağınızla yanağınızda küçük bir daire çizerek gösterebileceğinizi,
108. Starbucks ya da 3. dalga kahveciler olmasa da dünyanın en lezzetli kahvelerinin İtalya’da olduğunu,
109. İtalyanların kahveyi uzun uzun sohbet etmek için değil, günlük ilaç gibi barda ayaküstü içtiklerini, 
110. İtalyanlar için kahve, espressodur.
111. İtalya’da kahve yanında bir bardak su ile servis edildiğini ve kahveyi içmeden önce ağızlarını temizlemek için su içtiklerini, su yerine gazlı su da isteyebileceğinizi ve barda kahvenin yanında dilediğiniz kadar su içebileceğinizi,
112. İtalya’da kuver karşılığı coperto olduğunu ve oturduğunuz restoranda bir şey yiyip içmeseniz de alındığını,
113. Dünyanın en lezzetli dondurmasının İtalya’da olduğunu,
114. İtalya’da kahvaltının cappucino ve kruvasandan oluşan basit bir öğün olduğunu,
115. Çok lezzetli bir yemeği tarif ederken parmaklarımızın ucunu birleştirerek yaptığımız “çok lezzetli” hareketi İtalyan vücut dilinde olumsuz bir işaret olduğunu,
116. Bir İtalyan için temel değerin ailesi olduğunu,
117. İtalyanlar tatilleri geleneklerine bağlı olduklarından özel günleri kutlar ve sever. Ancak, Noel’i aile, Paskalya’yı arkadaşlarla kutladıklarını,
118. 10. İtalyanlara çocuklarının başarıları hakkında soru sormanın istenmeyen bir şey olduğunu,
119. Pazar öğlenleri tüm aile ile yemek yemek geleneksel olduğunu,
120. Hepsinin cüzdanında aile fotoğrafı olduğunu,
121. Aracınızı park ederken yer çizgilerinin renklerine dikkat etmeniz gerektiğini, (beyaz ücretsiz, mavi ücretli, sarı orada ikamet edenler içindir)
122. İtalya’da 3000 üzerinde müze olduğunu,
123. 19. yüzyılda Fransız yazar Stendhal’ın İtalya’yı gezerken çok fazla müze gezerken yaşadığı yorgunluğa Stendhal Sendromu dendiği,
124. Eboli’de araçta öpüşmenin, Verona’da parklarda sigara içmenin, Venedik’te güvercinlere yem vermenin, Roma’da kavga etmenin, tokat atmanın ve plastik poşetle eşya taşımanın, Floransa’da ışıklarda duran araçların camlarını silmenin, Positano’da havai fişek atmanın,  San Remo’da lamba direklerine çıkartma yapıştırmanın  yasak olduğunu,
125. Venedik’deki gondolların siyaha boyanması zorunludur. İtalya’da yaşanan vebadan ölenler gondollarla taşındığından ya da bir gondolcunun sevdiğine kavuşamayınca gondolunda intihar etmesinden yas amacıyla gondolların siyaha boyandığını,
126. Roma’daki Aşıklar Çeşmesi olarak bilinen Fontana di Trevi ya da Trevi Çeşmesi’nde dilek tutma ritüeli vardır. Arkanız çeşmeye dönük sağ omzunuzun üzerinden bozuk para atarsanız dileğinizin gerçekleşirken Roma’ya tekrar ziyaret edeceğinize inanılır. Günlük hasılatın 3000 Euro civarında olduğunu,
127. Roma’da bulunan pek çok kiliseye girebilmek için özel kıyafet yönetmeliğine uymak zorunda olduğunuzu,
128. 1500lü yıllarda İtalya Pisa’da doğmuş olan ünlü astronom, fizikçi, matematikçi ve filozof Galileo’nun, sağ el orta parmağının ve dişinin Floransa’daki Galileo Bilim ve Tarih Müzesi’nde sergilendiğini,
129. Galileo dünyanın güneşin etrafında döndüğünü savunmasından dolayı yaklaşık 400 yıl kadar önce Roma Katolik kilisesi tarafından yargılandığını, Kilise’nin 1992 yılında bu olay için resmi olarak özür dilediğini,
130. Floransa, Avrupa’da 1339 yılında yol döşenen ilk şehir olduğunu, diğer şehirlerde Roma İmparatorluğu, düşman saldırılarını kolaylaştırabileceği endişesiyle yol açmayı uygun bulmadığını,
131. Floransa’da Arno Nehri üzerinde bulunan Ponte Vecchio köprüsü 2. Dünya Savaşından sonra yıkılmayan tek köprü olduğunu ve Hitler’in köprüyü çok beğendiği için köprüye kıyamadığını,
132. Vatikan sınırları içerisinden başka bir yere kartpostal göndermek isterseniz Vatikan’dan pul almak zorunda olup İtalyan pullarını kullanamayacağınızı,
133. Venedik şehrinin son 10 yıldan beri her yıl 2 mm Adriyatik denizine battığını,
134. Venedik ve Lido arasında perili ada olarak bilinen Poveglia’da, 1576 yılında İtalya’da yaşanan veba hastalığı sırasında binlerce ceset adaya götürülerek yakıldığını ve İtalyan hükümeti tarafından adaya girişlerin yasak olduğunu,
135. Venedik’te 417 köprü olduğunu,
136. San Marino, dünyanın en eski cumhuriyeti olduğunu,
137. Marostica şehir meydanının dev bir satranç tahtası olduğunu, iki yılda bir Eylül ayında canlı satranç turnuvası düzenlendiğini,
138. Avrupa’nın ilk üniversitesinin 1088 yılında kurulan hala dünyanın en iyi üniversitelerinden olan Bologna Üniversitesi olduğunu, en ünlü öğrencilerinin ise Dante ve Erasmus olduğunu,
139. İlk piyano 1698 yılında İtalyan Bartolomeo Cristofori tarafından bulunduğunu,
140. Çatal kullanımının ilk defa İtalya’da başladığını ve iki dişli olduğunu,
141. İlk espresso makinesinin 1884 yılında Angelo Moriondo tarafından bulunduğunu,
142. Hala aktif olan Etna, Vezüv ve Stromboli yanardağları olduğunu,
143. İtalyanların futbol hayranı olduğu, ateşli futbol taraftarlarına “tifosi” dendiğini, (Tifosi, tifüs taşıyıcısı demektir.)
144. İtalya’da uğursuz sayı 13 değil 17 olduğunu,
145. Her ismin özel bir günü vardır. İsim günlerinin ihtimamla kutlanır ve çok önemlidir. Geçmişte doğum gününden daha önemliyken günümüzde sadece arayıp mesajla günleri kutlandığını,
146. Altamura ekmeğinin dünyaca meşhur olduğunu,
147. Slow Food organizasyonu biyoçeşitliliği korumak ve üreticileri ve son kullanıcıları birbirine yakınlaştırmak amacında olup 1980’lerde ortaya çıkan Fast Food zincirlerinin muadili olarak İtalya’da ortaya çıktığını,
148. Otopark çizgilerinin 3 renk olduğunu, sarılara o bölgede ikamet edenler, maviler paralı ve beyazlar ücretsiz bölgeleri gösterdiğini,
149. Trafikte göbekteki aracın öncelikli olduğunu,
150. FIAT’ın Fabbrica Italiana Automobili Torino’nun baş harflerinden oluştuğunu,
151. Vespa’nın kelime anlamının “eşek arısı” olduğunu, ilk modellerinin çıkardığı sesten dolayı bu adın verildiğini,
152. Dünyada ilk akademik ünvan sahibi kadın Elena Cornaro Piscopia felsefe doktoralı, üniversitede matematik dersleri verdiği ve 38 yaşında tüberküloz nedeniyle vefat ettiğini,
153. Mayıs’ta şanssız bir gün olduğunu; ama, ne gün olduğunu bilmediklerinden mayısta evlenmediklerini,
154. Evlenmek için pazartesi ve salıyı tercih ettiklerini ama, cuma günü evlenmek de istenmediğini,
155. Düğünün sonunda, damat geline buğday buketi vermesi yuvalarının bereketli olması anlamına geldiği,
156. Kayınvalidesiyle çekişmek istemeyen gelin, damadın annesine zeytin dalı verdiğini,
157. Bir gelinin buketini arkasını dönerek bekar arkadaşlarına doğru atma geleneğinin İtalya’da doğduğunu,
158. Gelin çiçeği evlenip karısı olmadan önce nişanlısına son hediye olarak damat vermelidir.
159. Damadın düğün dekoru ve gelinliği ile nişanlısını kiliseden önce görmenin uğursuzluk getireceğine inanıldığını,
160. Kuzey İtalya’da, müstakbel karısına gelin çiçeğini damat; Güney İtalya’da aileye hoş geldin hediyesi olan çiçeği geline damadın annesinin verdiğini,
161. Güney İtalya’da gelinin gelinlikle kendisini aynada görmesinin evlilik hayatında uğursuzluk getireceğini,
162. Gelinliğine bakmak isterse bir aksesuarını çıkardığını,  aynada kendine yalın ayak bakan gelinin ya bir küpesi ya da eldivenini çıkardığını,
163. Çiftin yatağı iki genç bekar kadın tarafından hazırlanır.  Tören sırasında mumlar, kötü bir alamet olduğu için sönmeyecek şekilde odada olduğu,
164. Alyans alışverişi sırasında, denenen yüzük kolayca erkeğin parmağına kayarak girmezse, kocanın otoriter ve ailede kavgalar olacağını düşündüklerini,
165. Leonardo Da Vinci’nin ünlü eseri ”Son Akşam Yemeği” tablosunda 13 kişi bulunduğundan dolayı, sofrada 13 kişi bulunmanın şanssızlık getirdiğine inanıldığını,
166. Mor rengin uğursuzluk getirdiğine inanırlar hediyenizi mor pakette verdiğinizde geri çevirebileceklerini,
167. İtalya’da toplu taşıma biletleri otobüs,  tren, vapurda satılmadığını,
168. Toplu taşıma biletlerini tobacco shop’lardan ya da bazı şehirlerde bilet gişelerinden satın alabileceğinizi,
169. Pazar günü toplu taşıma kullanacaksanız biletinizi önceden almalısınız çünkü Pazar günü açık tobacco shop bulmak hiç de kolay olmadığını,
170. Merdivenin altından geçmeyi reddettikleri,
171. Yanından boş bir cenaze arabası geçtiğini görünce kendilerine dokundukları,
172. Önlerinden kara kedi geçerse endişelendiklerini,
173. Nazara inanırlar ve baş ağrısı, uyuşukluk, yorgunluğun nedeni olarak da kabul edildiğini,
174. Nazara karşı her yıl Noel arifesinde anneden kıza bir dizi dua aktarılır. Nazara karşı dua ile parmağınızı yağa batırıp beyaz bir tabağa su ve birkaç damla tuz damlatıldığını,
175. Nazarın geçtiğini anlamak için, okuyan kadın nazar değen kişiyle birlikte sürekli esnemeye başladığı,
176. Puglia’da nazarlık gibi muska (kırmızı boynuzlar, at nalı, çantada bir parça kaya tuzu, makas taşıyanlar vardır. Kırmızı rengin nazara karşı çok güçlü olduğu düşünülür.   
177. Hasta bir kişinin evine dönük bir hayvan miyavlar, havlar gibi ses çıkarırsa yakında öleceğine inandıklarını,
178. Hasta bir kişinin yatağının altına bir hayvan yuva yaparsa veya artık yemek yemek istemeyen köpek şanssızlığın habercisi olduğunu,
179. Karga’nın olumlu bir haber vereceğine inanıldığını,
180. Şapkanın yatağa koymasının, cuma günü tırnak kesmenin, evde şemsiye açmanın uğursuz sayıldığını,
181. Yanlışlıkla biraz şarap dökerseniz, bu iyi bir işarettir. Bu, bolluk ve bereket anlamına geldiğini,
182. Yüzyıllar önce petrol ve tuz değerli maddelerdi ve bu yüzden onları devirmek ve kaybetmek ekonomik bir zarar ve kayıp olarak algılanmaktadır. Yanlışlıkla cam kırılırsa, kötü şansın işareti olduğunu,
183. Bir aynayı kırmanın yedi yıl sürecek bir belanın habercisi olduğunu,
184. Aniden odaya siyah bir sinek girmesinin yaklaşan iyi ya da kötü ani bir haber olacağına,
185. Kulak çınlaması birisinin sizi düşündüğü anlamına gelir. Eğer çınlayan sol kulaksa, bu olumlu bir şeydir. Sağ kulaksa endişelenmeniz gereken kötü bir konu hakkında sizi anıyorlar demek olduğunu,
186. Ölünce 48 saat defin edilmeden kıyafetleri giydirilerek makyaj yapılıp yatağına yatırarak akraba ve dostlarının vedalaştığını,
187. Tabutuna çok sevdiği eşyasının konulduğunu, (gözlük, pipo, kalem gibi)
188. Mezarlıkların morg gibi çekmeceli olduğunu,
189. Mezarın önünde sürekli yanan bir mum olduğunu,
190. Yetimhane olmayan birkaç ülkeden biri olduğunu,
191. Yılbaşı gününde her aile üyesinin 12 üzüm yemesi gerektiğini,
192. Yeni yılda tüm eski ve gereksiz şeyleri atma geleneği olduğunu,
193. İtalyanlar en nazik ve en merhametli uluslardan biri olduğunu,
194. Kuzeyi ile Güneyi arasında ezeli bir rekabet olduğunu,
195. Kuzeyin sanayi güneyin tarım deposu olduğunu,
196. Kuzeyliler güneylileri köylü ve tembel görürken, güneyliler de kuzeylileri snop ve şımarık gördüklerini,
197. Kuzeyin güneye göre daha zengin olduğunu,
198. Güneyin daha sakin ve deniz tatili için tercih edildiğini,
199. Güneyde havanın daha sıcak olduğunu,
200. Güneyin denizi, iklimi ve cazibesi ile kuzeylileri kıskandırdığını,

biliyor musunuz?