İçerikte Neler Var?

Ne Güzeldi Eski Bayramlar…

Çocukluğumdan günümüze bayramlar…

İbadetle geçen ramazan ayı sonunda bugün bayrama ulaştık.

Bayram toplanmak, bir arada mutlu olmak, yemek, içmek, misafir etmek, yardım etmek, mutlu etmek demektir.

Bayram sevmektir, dayanışmadır, dostluktur. Ziyaret etmektir. Her ziyaret seni seviyorum. Sen benim için önemlisindir. Umuttur bayramlar. Sevdiklerimizle gelecek güzel günlere, beraberliklere, yarınlara.

Arefeden alışveriş yapılırdı. Biz çocukken öyle tekstil ucuz değildi. Büyüklerin küçülenlerini küçük kardeşler giyer, anne evde kendi diker çocuğuna giydirirdi. Bayram bahanesiyle alınan ayakkabıyla da benim neslim mutlaka bir gece uyumuştur. O illa kırmızı rugan ayakkabılar bayram demekti. Benim kuşağımda kaç kişi arefe günü bir an önce sabah olsa da yeni kıyafetlerimizi giysem diye bayramlıklarımıza sarılıp uyumadık ki? Ya da sabahı saymadık, gün doğmasını beklemedik ki?

Bayram hoşgörüdür, affetmektir. Dargınlıklar, küslükler bayrama kadar sürerdi. Bayramda küs kalınmaz, kucaklaşılırdı.

Arefe suyuyla banyo yapıp, ölmüşlerimizin kabir ziyaretleri yapabiliyorsak giderek, gidemiyorsak onlara dua ederek, salavatla ve bayram hazırlıklarıyla geçerdi arefe günümüz.

Evin erkekleri bayram namazına gider, anne ve gelen misafir kadınlar mutfakta bayram kahvaltısı hazırlardı. Sofrada mutlaka et kavurma ve pilav da olurdu. Dahası erkekler camiden gelirken yalnız birini görürlerse mutlaka yemeğe misafir getirirdi. Misafirsiz olmazdı soframız. Ailesi olmayan, yurtta kalan öğrenci, asker, temizlik görevlisi mutlaka misafirlerimiz olurdu soframızda.

Namaz sonrası evde büyükten küçüğe sıralanır ve el öperek bayramlaşılır ve coşkuyla sofraya geçilirdi. Ne bereketli ne lezzetliydi o sofralarda yenen yemekler.

Yine de çocukların aklı yeni bayram kıyafetlerimizle komşularla bayramlaşmaya gitmekteydi. Elimizde birer poşet… Kapı çalınır, bayramınız mübarek olsun denir, el öpülürdü.   Asil teyzeler çocuk halinden anlayanlar harçlık verirdi. Bu harçlık mendil içine sarılırdı, para veremeyenler de mendil içinde lokum verirdi. Çocuklara verilecek şeker ve şekerlik ayrı olurdu. Bazan ayarımı şaşıran çocuk şekerliği avuçlayarak alırdı şekeri. Yine de kimse sesini çıkarmazdı.

Şeker toplama sonrası çocuklar toplanır kim daha çok harçlık ve şeker toplamış bakardık. Evin büyüğü bizden topladığımız şekeri satın alırdı. Ahhh çocukluk, ahh bayramlar.

Sokakta çatapat patlatmalar, oyunlar oynamalar, ailece bayram ziyaretlerine gitmeler. Gelen misafiri evin sadece misafir geldiğinde kullanılan misafir odasında ağırlardık. Ortada çok lazım gibi sigaralık olur sigara ikram edilirdi. (İyi ki bu adetten vazgeçildi) Kahvenizi nasıl alırsınız diye sorulur, kahve yanında likör ve şekerle sonra da tatlıyla ikram edilirdi. Kurban Bayramı ise mutlaka et ikram edilir, kurban kesmeyen misafire giderken paketlenen et verilirdi.  Ne güzeldi eski bayramlar.

Derken büyüdük, çalışmaya başladık. Rehberlik yaparken her bayram Türk misafirlerimle rehber olarak yurtdışına gitmeye başladım. Her bayram başka bir grup ve başka bir ülke ya da program. Yanımda mutlaka lokum götürür, turlarımda bayram kutlardım. Turlarıma gelenler hatırlar mutlaka.

Bir bayram öncesi babam bu bayramı da beraber kutlasak dedi. Bayram demek tatil demek ya da iş demek olmuştu babamın haklı serzenişine kadar. Oysa bayram demek toplanmaktı, ikram etmekti… Tokat gibi patladı adeta babamın bu serzenişi. Ben nasıl bu hale geldim deyip vazgeçtim bayramlarda tur yapmaktan. Bu bayram yine turdayım.

Eskiden bayramda bir arada olunur, ziyaret edilirdi. Sonraları arar olduk sevdiklerimizi gidemesek de. Sonraları arama da azaldı. Mesaj gönderir olduk birbirimize.

Sarılmaktır bayram, ikram etmektir, böyle tatlısız misafirsiz, şekersiz, sevdiklerimiz olmadan adı bayram, tadı olmayan son bayramımız olsun.

Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin yanaklarından öpüyorum. Ramazan Bayramımız mübarek olsun. Sağlıklı, mutlu, gönlümüzce ve beraber nice bayramlara.  🫶

Dr. Ömür Kahraman

Turizmci, turist rehberi, öğretim görevlisi, yazar.
Torbayla Yaşamak ve Puglia'da Bir Ömür kitaplarının yazarı.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account