İçerikte Neler Var?

40 Sayısı- Görünen İle Görünmeyenin arasındaki köprüdür bir bakıma sayılar…

Hangimizin uğurlu sayısı yoktur ki? Hepimiz bazı sayıların uğuruna, tılsımına ve gücüne inanırız. İşte 40 sayısı da onlardan biri. Kapatın gözünüzü on saniye lütfen ve sadece 40 ile ilgili aklınıza ilk gelenleri 10 saniye boyunca düşünün. Eminim siz de ne kadar çok şeyin aklınıza geldiğine şahit olursunuz.

İçinde kırk sayısı geçen isim ve deyimlerden belki de ilk aklınıza gelenler şunlardır: Kırkpınar, kırk haramiler, kırk ikindi yağmurları, kırk dereden su getirmek, kırk bir kere maşallah, kırk ev kedisi, kırk para, kırk yılın başı, kırk yılda bir , kırk yıllık dost, kırk katır mı-kırk satır mı, bir fincan kahvenin kırk yıl hatırının olması…

Şaman İnanışından gelir…

Yine her şeyin özünde olduğu gibi Şaman inanışına kadar gidiyoruz. Buna göre ruh, bedeni 40 gün sonra terk etmektedir.

Mezopotamyada Babil Tanrısı Ea ve Sümer Tanrısı Enki’nin sayısı olarak kabul edilirdi.

40 Sayısı Bütün dinlerde geçer

Bu 40 öyle bir sayıdır ki, bütün dinlerde geçer. Anadolu gelenek ve göreneklerinde bahsedilir ve önemi büyüktür. İslam dininde de yeri çok büyük olan ve olgunluğa erme, tamamlanma, bütünlenmenin anlatılması için kullanılır bu rakam.

Yahudilikte 40 sayısının Önemi

Yahudi geleneğinde 40 sayısı büyük öneme sahiptir. Eski Ahit’e göre Tufan’ın 40 gün ve 40 gece sürdüğüne, İsrailoğullarının çölde 40 yıl dolaştığına, Hz. Musa’nın ve Elyasa’nın inzivalarının 40 gün sürdüğüne inanılır. Hz. Süleyman ve Hz. Davud da dahil 40 yıl hükümdarlık yaptığı söylenir. Yahudi geleneğinde arınma dönemi 40 gün sürer.

Hz. Musa’nın Allah’ın buyruklarını Tur dağında 40 gün 40 gecede alması, Hıristiyanların paskalyaya 40 gün oruç tutarak hazırlanması, İslamiyette ölümün ardından 40 gün geçtikten sonra Kur’an ve dua okunmasının, Ayasofya kilisesinin zemin katında 40 sütununun ve kubbesinde de 40 penceresinin olmasının kökeninde hep bu Şaman gelenekleri yatmakta olduğuna inanılır.

Hz. Musa’nın Sina Dağına gidişi kırk gün sürer, tıpkı Hz. İsa’nın çölde geçirdiği süre gibi. Nuh’un gemisi de selde kırk gün kırk gece gezinir.

Görüldüğü gibi 40 sayısı bütün dinlerde öyle ya da böyle bir şekilde yer alır. İslam toplumunda günlük yaşamda en çok kullanılan sayıdır.

Sadece dinde değil matematikte, astronomide, astrolojide, edebiyat ve tasavvufta da kırk sayısı sıkça karşımıza çıkar.

Edebiyatta 40 Sayısı

Türk destanlarında da kırk sayısı çok yer alır. Kırk yiğitler, kırk kızlar, kırk haremiler, kırk satır, kırk katır ve kırk gün ve kırk gece süren düğünler gibi.  

Dede Korkut Hikayeleri, Manas Destanı, Kırgız Türeyiş Efsanesi’nde Kırk Kız vardır.

Dede Korkut Hikayeleri’nde Boğaç Hanın yarası kırk günde iyileşir. Zaferler ve şenlikler dolayısıyla kırk kul ve kırk esir azad edilir. Kırk yerde otağ kurulur. Kırk gün kırk gece toy, düğün olur. Deli Dumrul, bir kuru çayın üzerine yaptırdığı köprüden geçmeyenden kırk akça alır.

Bitkilerde 40 Sayısı

Meyve ve bitkilerin kırk günde oluşması, belli zamanlarda yağan yağmurların kırk gün sürmesi gibi gözlemlerin bu sayıyı kutsallaştırdığına da inanılıyor.

Mısır’da 40 Sayısı

Antik Mısırlılarda 40 sayısı sık karşımıza çıkar. Gök varlıklarının kendi yörüngeleri üzerindeki dönüm sürelerini gösterir. Mısır Piramitlerin hepsi Nil’in sol kıyısına kurulmuş ve vadide 40 kilometrelik bir uzunluk içine yer alır. Eski Mısır’da firavunun ölümünden kırk gün sonra cennete gidebilmek için bir boğa ile mücadele etmek zorunda kaldığına inanılır.

Tevrat’ta da insanın yaş dönemlerini belirtir. Muhtemelen ‘kırkından sonra azmak’ veya ‘kırkından sonra saz çalmak’ deyimleri de buradan kaynaklanır.


İslam’da 40

Eski doğu ülkelerinde, Hindistan’da ve Türklerde büyük önem taşıyan kırk sayısı sonradan İslam inançları içerisine girdi. Kırk sayısı Kuran’da ve onun hükümlerine dayanan hadislerde de geçer.

Kur’an-ı Kerim’de

Kur’an-ı Kerim’de 40 sayısının geçtiği yerler:

-Hz. Musa’nın Sina Dağı’nda kırk gün tutulduğu,

-Yoldan çıkmış bir kavme mukaddes yerlere girmelerinin kırk yıl haram kılındığı,

-Hz. Musa’ya Sina dağında verilen kırk günlük süre olduğu,

-Kişinin kırk yaşına geldiğinde olgunlaşacağından bahsedilir.

Hz. Muhammed’e kırk yaşında peygamberlik verilmesi, ona ilk inananların sayısı kırka ulaşınca İslamın güçlenmesi de kırk sayısının kutsallığını pekiştirmektedir. İnanca göre Mehdi de kırk yaşında ortaya çıkacak, dünyada kırk gün kalacağına inanılır.

Kadınlarda hamileliğin kırk hafta sürmesi de bu sayının kutsallığına olan inancı geliştirir. Doğum yapmış kadınların çocukları için kırkı çıkmak ya da lohusalığın kırk gün sürmesi de ilk akla gelenlerden.

İnsanın malının kırkta birinin zekat olarak vermesi gibi örnekleri çoğaltmamız mümkün.


Nuh tufanının kırk gün süren yağmurlardan sonra oluştuğuna, Allah’ın Hz. Adem’in çamurunu kırk gün yoğurduğuna inanılır.

Kırklar Meclisi

Alevilerle Bektaşilerde ise Hz. Ali’nin başkanlık ettiği, içlerinde Fatma ve Selman’ın da bulunduğu kırk kişinin meclisine kırklar meclisi denir.

Hayatımızda kırk

Yemek yemek istemeyenlere “sofranın hatırına kırk lokma” deyimi Anadolu’da yaygındır kırk lokma ile doymak, tasavvufta tamama ermek, tamamlanmak için kullanılır.

Olgunlaşma manasında, kırk fırın ekmek yemek deyimi kullanılır.

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırının olması…

Bir yastıkta tam kırk yıl beraber yaşansın diye yeni evlenenlere temenni de bulunulur.

Masallarda değil sadece düğünlerin kırk gün kırk gece sürmesi. Anadolu’da da uygulanmış.

Hz. Ali’nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum. “sözü de eminim bir çoğumuzun aklına ilk gelenlerdendir.

Kırgızistan bayrağında güneşin etrafında kırk Kırgız boyunu simgeleyen kırk adet ışın bulunur.

İçinde 40 geçen atasözü ve deyimler:

* kırk basmak

* kırk bir kere maşallah!

* kırk dereden su getirmek

* kırk evin kedisi

* kırk gün günahkâr, bir gün tövbekâr

* kırk gün taban eti, bir gün av eti

* kırk kapının ipini çekmek

* kırk tarakta bezi olmak

* kırk yıl kıran olmuş, eceli gelen ölmüş

* kırkı çıkmak

* kırkı (veya kırkları) karışmak

* kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak

* kırkından sonra azanı teneşir paklar

* kırkından sonra azmak

* kırkından sonra saz çalmak

* kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar

Dr. Ömür Kahraman

Turizmci, turist rehberi, öğretim görevlisi, yazar.
Torbayla Yaşamak ve Puglia'da Bir Ömür kitaplarının yazarı.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account