İçerikte Neler Var?

İstanbul’un Simgesi: Galata Kulesi ve Efsanelerle Dolu Tarihi

İstanbul deyince ilk akla gelenlerden, bu güzel şehrin silüetinin bir parçası, dünyanın en eski kulelerinden biri, kollarına tahta kanatlar takarak ilk uçuş deneyimini gerçekleştiren Hezarfen Ahmet Çelebi’ye ev sahipliği yapan, yangın kulesi, zindan, gözetleme kulesi, restoran olup nice efsanelerle anılan Galata Kulesi’dir.

İlk kezse kiminle çıkacağınızı İyi düşünün

Galata Kulesi’nin efsaneleri dillere destandır. Roma döneminden kalma bir efsaneye göre bir çift ilk kez kuleye çıkılıyorsa, beraber çıktığın kişiyle evlenirsin. Eğer çiftten biri önceden kuleye çıkmışsa bu tılsım bozulurmuş. Rivayete göre kuleye beraber çıkacak çiftin kaderinde kavuşamamak varsa kuleye çıkamazlar, mutlaka bir engel çıkarmış. Ömür boyu beraber yaşamayacak çiftleri kule kabul etmezmiş. İlk kez kuleye çıkacaksanız yanınızda kimi götüreceğinize dikkat edin derim. Demedi demeyin.

Galata adı nereden geliyor?

Romalılar, Venedikliler, Cenevizliler ve Osmanlılar tarafından kule farklı amaçlarla kullanılmış. Gayrimüslim halkın çoğunlukta olması sebebiyle Yunanca’da öte, ilerisi anlamına gelen Pera, Haliç’in ötesi, karşı kıyısı anlamında da Galata denmiş. Galata adının nereden geldiği hakkında da çeşitli efsaneler vardır. Bunlar:

-Bizans’ta, sütçülük önemli bir geçim kaynağıdır. Galata’nın süt üretimi anlamına gelen Galesu‘dan geldiği ve az ilerisinde bulunan Sütlüce semti de bu rivayetin doğruluğunu teyit eder gibidir.

-Galatlar Kavmi’nde yaşayanların isminin bu topraklara verildiği söylenir. Bunun içinde bazısı sadece isim benzerliği de der.

-Boğaziçi’ni geçerek Pera’ya gelen Galyalılar kavminden dolayı Galata dendiği de başka bir rivayettir.

Galata Kulesi ne zaman yapılmış?

Dünyanın en eski kulesi diyoruz; ancak tam olarak ne zaman yapıldığını bilmiyoruz. Galata kulesi ilk olarak M.S. 44-491 arasında İmparator Zenon tarafından fener ve gözetleme kulesi olarak yapıldı diyen kaynaklar da var, Bizans imparatoru Justinianos tarafından M.S. 507-508 yılında inşa edildi diyen de Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 528 yılında fener kulesi olarak inşa ettirildi diyen de var. Yapım tarihini ne kabul ederseniz edin ama dünyanın ilk kulesi olduğunu unutmayın.

Martı yuvasından kuleye…

Rivayetler ve anlatılan hikayeler, tarihi mekanların daha çok akılda kalmasını sağlar. İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası kitabında Galata Kulesi’nin yerinin seçimi ile ilgili bir efsaneden bahsedilir. İstanbul’a ilk kez gelen denizci Cenevizlilere, Hz. İsa olduğuna inanılan ak martının karanlıkta yol gösterdiği, yuvasına kadar martıyı takip edip yakalayıp pişirip yendiği ve martı yuvasının olduğu yere hatırası için Galata Kulesi’nin inşa edildiği anlatılır.

Kulenin başına gelenin de haddi hesabı yok. Yangınlar, depremler, savaşlar, külahın yıkılması, ilk uçuş deneyimi, Vedat’ın intiharı. 1204 yılında 4. Haçlı Seferi sırasında tamamen yıkılır. 3. Selim zamanında büyük bölümü yanar. Onarılan kule 1831’de başka bir yangında yine yanar, onarılır. 1875 yılındaki fırtınada külahı devrilir. Başına gelen onca felakete rağmen her dönemde yeniden yapılmıştır. İyi ki de yapılmış. Şehrimizin en güzel simgelerinden biridir.

İsa Kulesi..

İtalyan kolonileriyle sürekli çatışma halinde olan Bizans İmparatorluğu, başkentin kontrolünü ele geçirince, Venediklilerde bulunan Galata ve çevresini Cenevizlilere verdi. 1348 yılında Cenevizliler tarafından Christea Turris, kuleyi yeniler. Adına da İsa Kulesi denir.

Osmanlı’da kule..

Galata bir fener kulesiyken Osmanlı hakimiyetine geçer. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde anahtarı Sultan’a teslim edilen Galata Kulesi’nin tepesindeki haçlı sivri külahı yıktırır.

Fatih Sultan Mehmet, fetihten sonra şehrin imarı kadar özgürce yaşama ve yerleşimine de özen gösterir. Galata’ya Anadolu’dan gelenleri yerleştirir. Kuşatmada tarafsız kalan bölge halkına ticaretlerinde serbestlik tanıyarak hoş tutar. Böylece İtalyanlar da Galata’ya rağbet ederler. Galata kısa zamanda adeta bir ticarethaneye dönüşür. Galata’daki tüccar ve bankerler Osmanlı hazinesine para akıtan hatta dönemin padişahlarına borç verecek kadar zenginleşirler.

2. Beyazıt dönemindeki büyük depremde kule de kendisine düşen payı alır ve yıkılan kule 1510 yılında mimar Murad Bin Hayreddin tarafından onarılır.

Zindan..

16. Yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman döneminde Kasımpaşa tersanelerinde çalıştırılan forsa adı verilen Hıristiyan savaş esirleri ve mahkumlar için zindan olarak kullanılır. Zeminindeki çukurlarda yapılan araştırmalarda bulunan kafa tasları ve insan kemikleri bir zamanlar kulenin zindan olduğunu doğrulamaktadır.

Ürküten rasathane…

Sultan 3. Murat döneminde (1574- 1595) müneccimbaşı kulede astronomik gözlem rasathanesi kurar; ancak, her gece kalbi sökülmüş kadın ceseti kulenin yanına atılır. Halk arasında huzursuzluk yaratan bu olaylar ve yapılan baskılar sonucu padişah rasathaneyi kapatır.

Kız Kulesi aşkı..

İçiniz kasvetlendi gelin size bir başka efsane anlatayım da yüzünüz gülsün. Galata Kulesi ile Kız Kulesi birbirine aşıktır ama aralarında bulunan İstanbul Boğazı, sevgililerin birbirlerine açılmasını engellemektedir. Galata Kulesi aşkını yıllarca mektuplara yazar. Hezarfen Ahmet Çelebi uçma hayalini gerçekleştirmek için buraya çıktığında, Galata Kulesi bunu fırsat bilir ve Hezarfen’e Kız Kulesi’ne olan aşkını anlatıp yıllarca yazdığı aşk mektuplarını sevdiğine götürmesi için verir. Hezarfen, dalgaların ve rüzgarın yardımıyla mektupları Kız Kulesi’ne ulaştırır. Kız Kulesi   mektupları okuyunca aşkının platonik olmadığını anlar ve daha güzelleşir. Bu iki aşık, 15 asırdır hem birbirlerini hem de kendilerini görenleri büyülemeye devam eder. İstanbul’un en güzel manzarasında iki aşık olduğunu ve yıllardır süren bu sessiz sevdayı hissederek dönüp tekrar bakın…

İlk uçuş…

4. Murad döneminde 1632 yılında kule yine adını tarihe yazdırır. Çok şey bilen anlamına gelen Hezarfen lakaplı Ahmet Çelebi, tahtadan yapılmış kendi tasarladığı kanatları takarak Galata Kulesi’nden Üsküdar Doğancılar Meydanı’na 3.358 metre uçar. Üstelik yukarıda da anlattığım efsaneden de anlaşıldığı gibi iki platonik aşığın aşklarının karşılıklı olduğu da ortaya çıkarır. Hiç bir başarı cezasız kalmaz derler ya 4. Murat’ta Hezarfen’e bir kese altın vererek: “Bu adam pek havf edilecek (korkulacak) bir ademdir. Her ne murad ederse, elinden geliyor. Böyle kimselerin bekası caiz değil” diyerek Cezayir’e sürer. Hezarfen Ahmet Çelebi de cezasız kalmayan bu başarısıyla Galata Kulesi ile kendi adını dünya tarihine altın harflerle yazdırır.

17.yüzyılda Galata’da 70 Rum, 18 Müslüman mahallesi bulunduğu anlatılır.

Ünlü filozof Jean-Jacques Rousseau’nun babası Isaac Rousseau 1705-1711 arasında Osmanlı saraylarında ünlü bir saat ustası olarak çalışırken Galata Kulesi civarında yaşar.

Yangın Kulesi…

1717’de kuleye yangınları gözetleyecek gözcüler yerleştirilerek yangın kulesi yapılır. Yangınları halka duyurmak için kös adı verilen davul çalınma yeri olduğu ve halkın bu sesi dinlemesinden de kös kös dinlemek deyiminin de Galata Kulesi’nden geldiğini biliyor muydunuz?

Ne var ki Kule, 1794 yılında, 3. Selim döneminde, yıllarca tüm şehri uyardığı yangınlardan birinin kurbanı olmuştur. Bu yangın sonucu kurşunla ahşap bir külah olan çatı, odalar ve merdivenler tamamen yanar.

Galata’nın ilk Türk yöneticilerinden Bereketzade Hacı Ali Ağa’nın adına

1732 yılında yapılan camii yıkılır. Camii yıkılınca yanındaki çeşme Galata Kulesi’nin yanına taşınarak Bereketzade Çeşmesi adıyla hizmet vermeye devam etmektedir.

1874 yılında Galata Kulesi ve çevresini gezen İtalyan şair, gazeteci yazar Edmondo de Amicis, İstanbul üzerine yazılmış önemli bir yere sahip seyahatnamesinde Galata’yı Londra’nın kenar mahallelerine benzeterek: “Burada fesli sarıklı insanlar görmezseniz, şarkta olduğunuza inanamazsınız. Her tarafta Fransızca, İtalyanca ve Ceneviz dilleri konuşuluyor” diye anlatır.

Galata Kulesi kapısında 2. Mahmud’un tuğrası, şair Pertev’in 1832 tarihli kasidesi yer alır.

1918 yılında tepesine yerleştirilen tayimbol denilen bir cihazla gemiler için saat kulesi olur.

1967’deki son onarımla kule bugünkü haline kavuşur.

Kulenin İçi..

146 basamaklı merdiven ile yukarı çıkılır. 10 basamaklı merdivenden sonra dar bir kapıyla içeri girilir. İlk katta hediyelik ve turistik eşyaların satışı ile bilet gişesi yer alır. 4. katta Osmanlı döneminde yapılan mazgallar, 5. katta top namlularının yerleştirildiği yuvalar yer alır.

Ah Vedat ahh…

Galata Kulesi hep güzelliklerle anılmıyor maalesef. Ünlü şair Ümit Yaşar Oğuzcan’ın oğlu Vedat’ın 6 Haziran 1973’te 23 yaşında intihar ederek hayata gözlerini yumduğu yerdir.

Şair baba duyduğu tarifsiz  acıyı şöyle kaleme alır:

6 Haziran 1973

Pırıl pırıl bir yaz günüydü.

Aydınlıktı, güzeldi dünya.

Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden.

Kendini bir anda bıraktı boşluğa .

Ömrünün baharında.

Bütün umutlarıyla birlikte.

Paramparça oldu.

Bir adam benim oğlumdu…

Gencecikti Vedat.

Işıl ışıldı gözleri.

İçi bütün insanlar için sevgiyle doluydu.

Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa.

Kendini bir anda bıraktı boşluğa.

Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün.

Zaman durdu.

Bir adam düştü.

Galata Kulesi’nden.

Bu adam benim oğlumdu.

“Açarken ufkunda güller alevden”.

Çıktı, her günkü gibi gülerek evden.

Kimseye belli etmedi içindeki yangını.

Yürüdü, kendinden emin.

Sonsuzluğa doğru.

Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel.

Bir fincan kahve, bir kadeh konyak.

Ölüm yolcusunun son arzusu buydu.

Bir adam düştü.

Galata Kulesi’nden.

Bu adam benim oğlumdu.

Küçüktü bir zaman.

Kucağıma alır ninniler söylerdim ona.

“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”.

Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat.

6 Haziran 1973

Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini.

Bu nankör insanlara.

Bu kalleş dünyaya inat.

Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona

“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”…

Şimdi kuleyi gezme zamanı…

Ben anlatıp siz okuduktan sonra sıra kuleyi keşfetmeye geldiyse Galata Kulesi giriş ücreti 2023 yılında Türkler için 60 TL. ancak artık sadece Müzekart ile giriş yapılabilmektedir. Turistler 650 TL’dir. 5 yaş üstü ücrete tabidir. Kulenin çalışma saatleri ise 08.30-24.00 arasındadır. Biletler kulenin önündeki kırmızı nostalji tramvayında satılıyor. Kuyruk beklemek istemezseniz online da bilet alabilirsiniz. https://istanbulwelcomecard.com/en/shop/-i797?discountCode=iti2019

Galata Kulesi’ne asansörle çıkılıyorsa da son iki katına ahşap merdivenle çıkılıyor. Haliç ve İstanbul Boğazı’nı ayağınızın dibinde hissedeceğiniz manzara eşsiz. Nefes kesen bu 360 derece manzara sizi kendine hayran bırakacaktır. Kız kulesine aşkını, yaşadığı badireleri, yangınları, depremleri, Hazerfen’in uçuşunu hayal ederek, Vedat’ı anarak manzarada kaybolup gidiyor insan. İnişlerde ise asansör kullanılmıyor.

Galata Kulesi’nin üst katı  2. Mahmut döneminde yapılan 14 kemerli salon restorandı. İstanbul Belediye Şirketi Beltur tarafından işletilirdi. Artık sadece seyir terası olarak hizmet veriyor.

Galata Kulesi sergi salonları müze oldu. Toplam dokuz katlı kuleye ziyaretçiler iki asansör ile yedinci kata çıkıyor.

Hezarfen Ahmet Çelebi’nin 1638’de kollarına taktığı yapay kanatlar yardımıyla Galata Kulesi’nden Boğaz’ı geçerek Anadolu yakasına uçtuğu efsanesini öğrenmekle kalmayıp Hezarfen rolünü bir simülasyon ile kendinizde deneyimleyebilirsiniz. Yapmanız gereken işaretli yere ayaklarınızı koyup kanatları takmış gibi vücudunuzla uçmaya başlamak. Farklı ve eğlenceli bir deneyim.

Galata Kulesi’ndeki sergiler:

* Kulenin Tarihi

* İstanbul’un 1923’te işgalci güçlerden kurtuluşu

* Şehrin interaktif modeli

* Haliç Zinciri

* Orta çağ tekne modeli

* Roma dönemi, Ceneviz yerleşimi ve Osmanlı dönemine ait kazı buluntularıdır.

Dar merdivenlerden inerken yuvarlak kemerli pencerelerden dışarı bakıp kamufle edilmiş gözlem ve koruma pencerelerinde yaşananları hayal edin.

Galata Kulesi’nin çevresi son dönemde trend yerler arasında yerini alır. Şık restoran ve kafeler, alışveriş caddeleri, hediyelik eşyalar, el yapımı takı, aksesuarlar ve enstrüman dükkanları tarihi mekanları ile hem tarihi dokunun içinde hem de modernliği bir arada bulabilirsiniz.

Dr. Ömür Kahraman

Turizmci, turist rehberi, öğretim görevlisi, yazar.
Torbayla Yaşamak ve Puglia'da Bir Ömür kitaplarının yazarı.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account