İçerikte Neler Var?

Bir Komik Staj Hikayesi

Sene 1997, Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği 2. Sınıf öğrencisiyim. Yaz stajı vaktim yaklaştığı için Türkiye 3413.’sü olmam nedeniyle ülkemizin önde gelen birçok şirketinden staj noktasında teklifler alıyordum ve artık bu konuda bir karar vermem gerekiyordu. Koç’a mı, Sabancı’ya mı gideyim derken bir anda babamın şantiye şefi olduğu TATİLYA aklıma geldi. TATİLYA o zamanlar İstanbul’un en bilinen oyun ve eğlence merkeziydi ve babam da TATİLYA açılalı henüz bir yıl olduğu için hala oradaydı.

TATİLYA’ da staj bir taşla iki kuş vurmak demekti. Neticede hem stajımı yaparken hem de buranın oyun ve eğlence imkânlarından ücretsiz olarak yararlanacaktım. Ve öyle de oldu. Kendime verdiğim ilk görev açılış saatinden önce TATİLYA’ daki oyun aletlerinin çalışıp çalışmadığının test edilmesiydi. Oyun sahasının yöneticisi ne zaman beni oyun oynarken görüp “ne yapıyorsun bakayım sen” dediğinde babamdan kaynaklı koruma kalkanıma da güvenerek cevabı yapıştırıyordum, “aletleri test etmem gerekiyor.”

En çok da bilgisayar oyunlarının bu testlere ihtiyacı vardı. Tek amacım oraya gelen çocukların, gençlerin güzel bir TATİLYA deneyimi yaşamasına bir nebze de olsa yardımcı olmaktı. Dolayısıyla bu testler ne kadar zorlu ve sıkıcı olsa da insanların mutluluğu için bu fedakârlığı her gün bıkmadan, usanmadan yapıyordum. Mesela bir gencimiz gelmiş, Street Fighter’da Ken’i seçmiş ve bilgisayara karşı oynuyor. Joystick bozuksa ve bu güzel evladımız şöyle joystick ile havalı bir yarım U yapıp ve de doğru zamanlamayla tuşa basıp okkalı bir aduket atamazsa bunun vebali benim boynuma diye düşünüyordum. İyi kalpli olmak böyle bir şeydi.

Tabi hatalar da yapmadık değil. Bir gün bana tahsis edilen özel stajyer ofisimde oturuyorum, asistanımın getirdiği az sütlü filtre kahvemi yudumluyorum, bir anda kapı çaldı ve görevli kızcağız panik halinde “sabah kalibrasyonunu yaptığın hediye kapma makinesine jetonu atan hediyeyi kapıyor, acil gel, şu sorunu çöz” dedi. Bensiz de bir şey halledemiyorlar edasıyla olay yerine intikal ettim, baktım makinenin önünde 50 kişi sırada, bildiğin izdiham var. Onları yarıp makinenin başına geldim ve “bu oyun aleti bozuldu, tamir edilmesi lazım, boşuna beklemeyin” dedim.

Ama arkadan çatlak bir ses, “ne bozuğu kardeşim, mis gibi çalışıyor, işinize gelmiyor tabi her jeton atanın bir hediye alması” diye bağırdı ve bu güzel kardeşimizin kendine hatırı sayılır sayıda bir taraftar bulması da çok uzun sürmedi. Ben tabi duruşumu bozmadım ama onlar kendilerini bozdular, tüm sülalemden ziyade bir incelik gösterip sadece spesifik akrabalarıma ettikleri küfürlerle birlikte üzerime yürümeye başladılar. Allah’tan güvenlik olayın farkına vardı ve beni sağlam bir sopa yemekten kurtardı. Tabi intikam da soğuk yenen bir yemekti. O aleti öyle bir ayarladım ki, oyuncak ayıcığı mutlaka yakalıyor ama kol tam en yukarıda iken ayıcığı aşağıya bırakıyordu.

Tüm bunlarla uğraşırken bir de teknikerlerin şakalarına maruz kalıyordum. Nasıl askerde uzun dönem yapanlar kısa dönemlere pek haz etmezse TATİLYA’ da da hiçbir tekniker bir mühendis adayını sevmezdi. Bir gün elime iki ucunda konektör olan bir Ethernet kablosu tutuşturdular ve sistem odasındaki iki cihazı bu kablo ile doğru şekilde bağlamamı istediler. Ben de “bunun iki ucu da aynı değil mi, nasıl yanlış takabilirim ki” dediğimde bana tepki verdiler. İki ucun kesinlikle aynı olmadığını, bunun nasıl bilemediğimi son derece net bir şekilde ifade ettikten sonra hangi ucun hangi cihaza takılacağını tafsilatlı şekilde anlattılar ve uçları yanlış takarsam tüm sistemin çökeceği hususunda da beni özellikle uyardılar. Gideceğim yer de TATİLYA’ nın öbür ucunda, sağ sarımsak sol soğan diye diye yürürken bir görevli bana seslendi ve konuşan ağacın aniden bir sessizliğe büründüğünü, acil olarak ilgilenmem gerektiğini söyledi. İdealist bir mühendis adayı olarak derhal olaya müdahale ettim ve konuyu çözdüm.

Muzaffer bir Romalı komutan edasıyla oradan ayrılırken bir anda aklıma elimdeki Ethernet kablosu geldi. Ve evet, uçlar karışmıştı, sağ soğan mıydı sarımsak mıydı? Teknikerleri arasam benimle alay edeceklerdi, ben de oturdum kablonun iki ucunu bir mühendis gibi detaylı şekilde incelemeye başladım. Neticede hangi ucun nereye takılacağı önemliyse bu iki uç birbirinden farklı olmalıydı. Uzun bir analizden sonra vardığım sonuç iki ucun birebir aynı olduğuydu. Ama ben hala teknikerlerin dediklerinin de etkisiyle bir şekilde uçları doğru şekilde takmamın mutlak bir gereklilik olduğuna inanıyordum. Sistem odasına gittim, kabloyu elime aldım, kırmızı kablo mu, yeşil kablo mu misali ya Allah deyip kabloyu iki cihaza da taktım, kısa bir sessizlikten sonra baktım sistem çökmedi. Yüzde 50 şansım vardı ve şükür işim rast gitti diye çok sevinmiştim. Sonradan teknikerlerin beni sağlam şekilde işlettiklerini anladığımda ise bize elektronik mühendisliği adı altında sabah, akşam matematik formülleri öğreten üniversitedeki hocalarımı saygı ile yad etmiştim. Çünkü Fourier Denklemlerini, çift katlı integral çözümünü biliyor olmam teknikerlerin beni saf yerine koymasını engelleyememişti.

Bu maceralı stajımın staj defterini hazırlarken de çalışmamım Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünün tarihine geçeceğini hiç düşünmemiştim. Birçok arkadaşım sanayi şirketlerinde yaptıkları havalı mühendislik aktivitelerini staj defterlerine yazmışken benim defterimde Street Fighter’ın kolu değişti, böylece aduket sorunu çözüldü, konuşan ağacın “vız vız arı” modu çalışmıyordu, düzeltildi, hediye kapma makinesi daha az hediye kapacak şekilde kalibre edildi şeklinde ifadeler vardı.

Sonuçta samimi şekilde ne yaptıysam onu aynen staj defterine aktarmıştım. Defteri okuyan asistan hocalarımdan biri beni çağırıp hafif de alaycı bir tavırla “oğlum bu nasıl defter, sen bizimle alay mı ediyorsun” tarzında bir konuşma yaptığında tüm TATİLYA sürecini aynen deftere aktarmanın çok da doğru bir fikir olmadığını anlamıştım ama artık çok geçti. 1997 yılındaki okulun efsaneleri arasında giren staj defterimi o yıl muhtemelen okumayan ve benimle hafif yollu alay etmeyen hoca kalmamıştır.

Uzun lafın kısası, bir mühendis kolay yetişmiyor, kıymetimiz bilinsin lütfen…

Selamlar, sevgiler

Erdem Kaya

Erdem Kaya 1978 yılında İzmir'de doğmuştur. 1999 yılında Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olmuş, 2001 yılında Türk ve Avrupa patent vekili, 2005 yılında ise Türk marka vekili ünvanını almıştır. 45 kişiyi aşan ekibiyle Fikri Mülkiyet danışmanlığı alanında ülkemizin saygın patent ofislerinden Erdem Kaya Patent'in kurucusu; aynı zamanda teknoloji odaklı şirketlere vergi danışmanlığı, mevzuatlara uyum yönetimi ve teşviklere/desteklere erişim hizmetleri gibi alanlarda hizmet veren, ülkemizin alanında lider yerli danışmanlık grubu Sistem Global Danışmanlık'ın da ortakları arasındadır. 2 dönem boyunca da Uluslararası Patent Birliği'nin başkanlığını yapmıştır. Lisanslı melek yatırımcıdır. Evlidir ve iki çocuk babasıdır.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account