İçerikte Neler Var?
Sultan Ahmet Camii
Bir rehber olarak dün Sultan Ahmet’e gittim. En çok özlediğim yerlerden. Şöyle bir tepeye oturup uzun uzun şehri izledim. Sonra da Yerebatan Sarnıcını gezdim. Önce size Sultan Ahmet Camii’ni yazayım. Yakında da Yerebatan Sarnıcı’nı yazarım.
1985 yılında UNESCO Dünya mirasları listesinde yer alır. İstanbul’un önemli simgelerindendir. Ayasofya’nın tam karşısında bulunur ve Sultanahmet Meydanı’na adını verir.
Osmanlı sultanları ve ailesi tarafından yaptırılan ve “Sultan camileri” demek olan selatin camilerinin 6′ncısıdır.
1. Ahmed’in emri ile Mimar Sinan’ın öğrencisi Sedefkar Mehmet Ağa tarafından 1609 da yapılmaya başlanmış ve inşası 8 yıl sürmüştür.
Osmanlı cami mimarisi ve Bizans mimari özelliklerinin birleşimi olan camii, Selatin camii olarak bir kompleksten oluşur. Ahmet Türbesi, medrese, hamam, muvakkithane, kütüphane, aşevi, hastane, okullar, kervansaray Arasta Çarşısı, Darüş-şifa ve Hünkar Kasrı’ndan oluşur. Kasr-ı Hümayun, padişahın namazdan önce dinlenmesi için yapılan bölümdür.
Camii yapımında yaklaşık olarak 20 bin iznik çinisi kullanılmıştır. Avrupalılar bu mavi çinilerden dolayı “Mavi Cami” derler. Bizse dışarıdan bakınca neden mavi camii dendiğini hatırlamayız.
1935 yılında Ayasofya camisinin müzeye dönüştürülmesinden sonra İstanbul’daki en büyük camii oldu.
Toplam 260 pencereyle aydınlatılan caminin ibadethane bölümü 64×72 metre boyutlarındadır. 43 metre yüksekliğindeki merkezi kubbesinin çapı ise 23,5 metredir. Ölçüleri ile komşusu Ayasofya’ya açık açık kafa tutar. Ben de senin kadar güçlüyüm ve büyüğüm edasındadır.
Camii, dış avlu, iç avlu ve kubbenin olduğu üç bölümden oluşur. İç avlunun ortasında da padişahın ve saray eşrafının namaz kılmadan önce abdest aldığı çeşme bulunur.
Avlunun batı girişinde, demirden kordon, atıyla camiye gelen padişahın bile kafasını çarpmamak için eğerek camiye girerken kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini gösterir.
Sultan Ahmet camii, Türkiye’nin ilk altı minareli camisidir. Rivayete göre 14 yaşında padişah olup 14 yıl saltanat sürmüş ve Osmanlı padişahlarının 14. olan 1. Ahmed mimara minarelerin altından olmasını emreder. Ancak duraklama dönemindeki imparatorluk altın minare yapmakta zorlanır. Bir yanda mimar padişaha hayır diyemez. Sedefkar Mehmet Ağa’da bu altından olan emri güya yanlış işiterek altın yerine altı minare yaparak keskin bir zeka ortaya koymuştur. Padişaha ekonomik sıkıntılarla altın minare yapılamadığını söylemeyerek padişaha karşı çıkmamış ve kellesinin uçurulmasından kurtulmuştur.
Ömür Kahraman
Turizmci, turist rehberi, öğretim görevlisi, yazar.
Torbayla Yaşamak ve Puglia'da Bir Ömür kitaplarının yazarı.