Şiddetin Farkında Olup Dur Diyelim

Hayatınızdaki özel erkek flörtünüz, partneriniz ya da eşinizin sizi aşağıladığında, hakaretinde ve el kaldırdığında psikolojik, cinsel, ekonomik ve fiziksel şiddete maruz kaldığınızı bilin ve buna izin vermeyin.

Fiziksel şiddet: Bedensel üstünlük ve güç kullanarak sizi kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak veya cezalandırmaktır.

Psikolojik şiddet: Duygusal güç veya ihtiyaçlar, kontrol etmek, denetlemek, küçük düşürmek, aşağılamak, cezalandırmak amacıyla şiddet aracı olarak kullanmaktır.

Cinsel şiddet: Tecavüz, cinsel ilişkiye zorlamak, istemediği pozisyonlara zorlamak, istemediğinizi duymazdan gelmek, rızanız olmadan zorla ve acıtarak cinsel ilişkiye girmektir.
Dijital şiddet: Teknolojik araçlar ile dijital ortamda 7/24 gözetlemek, sürekli mesaj göndermek, aramak, sosyal medya hesaplarını karıştırmak, hakaret ve nefret içeren paylaşımlarda, yorumlarda bulunmak ve takip etmektir.

Ekonomik şiddet: Kadının çalışmasına, meslek sahibi olmasına ve bu amaçla eğitim almasına, kariyerinde yükselmesine engel olmak, gelirine el koymak, borçlandırmak ve yatırım yapmasına engel olmaktır.

Şiddet sadece fiziksel olmaz. Psikolojik şiddete susarsanız arkasından fiziksel sonra da cinsel şiddet gelir. Size uygulanan psikolojik şiddetinde farkında olun ve kimseye izin vermeyin. Hiç bir kıskançlık hele sevgi şiddetle beraber olmaz. Lütfen seviyor, kıskanıyor, “ben hakettim” gibi mazeretler bulmayın. Ve artık şiddet gördüğünüzün farkında olun.

Psikolojik şiddet gördüğünüzü nasıl anlarsınız?

-Duygu sömürüsü, suçlu hissettirmek, utandırmak, küsmek, surat asmak, alay etmek, küfür ve hakaret ediliyorsa,

-Sürekli bulunduğunuz yeri, kişiyi, durumu savunmak zorunda kalıyorsanız,
-Çocuklarınızı göstermeyeceği tehditlerini alınıyorsanız ya da çocuklarına fiziksel şiddet uygulanıyorsa,
-Duygusal ihtiyaçlarınızı sevgi, ilgi, destek, değer gibi karşılamıyorsa,
-Telefonunuz karıştırılıyorsa,
-Mail ve sosyal medya şifreleriniz kontrol ediliyorsa,
-Kiminle görüşüp görüşmeyeceğinize karışılıyorsa,
-Sizin sevilmediğinizi ve istenmediğinizi söyleyerek yalnızlaştırılmanız,
-Eteğimizin boyu, pantolonunuzun darlığı, yakanızın açıklığı sorgulanıyorsa,
-Alay edilip küçük düşürülüyorsanız,
-Akılsız, aciz, yetersiz, beceriksiz, zayıf, muhtaç ve bağımlı hissettiriliyorsanız,
-Takdir edilecek yönleriniz görülmeyip yapamadıklarınızla topluma gösteriliyorsanız,
-Evcil hayvanınıza ya da bitkilerinize zarar veriliyorsa,
-Sizin adınıza size danışmadan kararlar alıyorsa,
-Kişiliğiniz, fiziksel görüntünüz ve ailenizle ilgili hakaret ediliyorsa, takdir edilmiyorsanız,

-Bağırılıyorsanız siz psikolojik şiddete uğruyorsunuz demektir.

Şiddetin azı çoğu yoktur.

Beni seviyor, beni kıskanıyor yalanının arkasına kendinizi saklamayın.

Öfkeli biri sadece eşyalara saldırıyor, trafikte agresifleşiyor, sosyal ortamda öfkeli ama bana dokunmuyor diyorsanız yanılıyorsunuz. Unutmayın şiddetin dozu siz sustukça artar ve kalkan el, birgün mutlaka size de iner.

Geçmişinde şiddet öyküsü olan biri, eski eşine, sevgilisine, partnerine, hatta hemcinsine şiddet uygulamış bir gün size de şiddet uygulayabileceğini unutmayın. Bir şeyi bir kere yapan daima yapar.

Fiziksel, cinsel, dijital, ekonomik ya da psikolojik şiddet uygulayan adamdan ayrılın ve deşifre edin ki o masum görünüşüyle başka hemcinsimizin canını yakamasın.

Şiddet uygulayan kişi saygın biri gibi toplumda dolaşamasın. Bir kadının canını yakıp başka kadınların gününü kutlayamasın.

Unutmayın lütfen şiddet görmek “ayıp” veya “normal” değil ama şiddet uygulamak hem ayıp, hem günah hem de suçtur.

Ömür Kahraman 09.03.2022