İçerikte Neler Var?
Heidegger, Mevlana, Melamilik Ve Tabii Ki İktisat Zihniyeti…
Sabri Ülgener, iktisat zihniyetini, eşyaya ve dünyaya karşı içten doğru bir tavır alış olarak tanımlar. Bu anlamda, farklı iktisat zihniyetlerinin dünyaya mesafe alışları da farklılaşacaktır. Kimi iktisat zihniyeti dünyayla iç içe iken (aktif zihniyet). Kimileri ona karşı olabildiğine mesafelidir (pasif zihniyet). Eşyaya karşı tavır alışların farklılaşmasında, ahlak yönünden inançlar, etik kavramları üzerinden ahlak felsefesi etkili olmaktadır.
Heidegger’in Varoluşçu felsefesi, felsefe boyutundan, aktif iktisat zihniyetini destekleyen bir felsefi sistem olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha da önemlisi, Heidegger’in Varoluşçu felsefesinin, pasif iktisat zihniyetinin imkansızlığı üzerine yaptığı vurgudur. Heidegger’e göre dasein kavramı ‘şuradalığın varlığını’ ifade etmektedir. Dasein, ‘insanın içinde mevcut olduğu şurada-olmadır’. Ancak Heidegger’e göre dasein bağlamında, insanın dünyaya karşı gerçek anlamda mesafeli olma imkanı yoktur. Çünkü süjenin kendisi de dünya içinde bir var olmadadır. Dünyaya karşı ilgisiz olma da aslında dünya ile yani insanın kendisi gibi kaçınılmaz olarak şurada ve şu anda var olanla ilgilenmesi demektir. Bunun temelinde ise, Heidegger’in ilgilenmemeyi de bir ilgilenme türü olarak görmesi yatar:
‘[Dünyanın] içinde olma Dasein’ın bazen sahip olduğu, bazen sahip olmadığı, onsuz da var olabildiği bir nitelik değildir.’ (s.99)
‘Dasein öncelikle içinde olmaktan özgür olup ara sıra dünyayla ilişki kurma keyfiliğinde olan bir var olan asla değildir’ (s. 100).
Bu nedenle,
1.Esasen insanın da dünyayla gerçek anlamda bir mesafe kurma şansı yoktur.
Çünkü insan da dünyanın kendisinde ve onun içinde var olmaktadır.
2.Dasein olarak insan, etrafındaki varlık üzerine düşündüğü gibi, kendi varlığı üzerine de düşünür.
Bu düşünüm sonucunda Dasein kendine Heidegger’in tabiri ile bir ‘bir-şey-içinlik’ atfeder.
Örneğin Max Weber’in vurguladığı üzere Püritan, kendisini Tanrı’nın aracı olarak görmektedir ve bu görüş uyarınca, dünyayı, Tanrı buyruğu uyarınca şekillendirecektir (Aktif iktisat zihniyeti).
İktisat zihniyeti açısından önemli olan bu nokta, kendine amaç atfetmenin aynı zamanda dünyaya mesafe algısını da şekillendiriyor olmasıdır.
Dünya’nın iyi mi kötü mü olduğu,
Kullanılacak bir şey mi yoksa
Uzak durulacak bir şey mi olduğu
Sorularının cevabı, Dasein’ın kendisine atfettiği anlam ve amaçla ilintilidir.
Örneğin bizde Mevlâna ve Mevlevilik,
Deni (aşağı) kelime kökünden türeyen dünya kavramını kendiliğinden kötü bir şey olarak görmez, onu aşağı yapan yine kişinin kendisi olacaktır. Mevlevilik gibi aktif bir iktisat zihniyeti içeren Melamiliğin de dünyaya benzer şekilde bakması söz konusudur.
Yani diyor ki müellif:
Dergâhı dünyanız yapabilirsiniz,
Ama dünyayı dergâhınız da yapabilirsiniz.
Dr. Öğr. Üyesi Görkem Bahtiyar
Kaynaklar
Max Weber ve Sabri Ülgener külliyatları
Heidegger, M. Varlık ve Zaman., 2019, Alfa.
Dr. Öğr. Üyesi Görkem Bahtiyar, 2007 yılında Uludağ Üniversitesi İktisat bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitede yüksek lisans ve sonrasında doktora eğitimine başlamıştır. 2016 yılında Uludağ Üniversitesi’nden İktisat doktoru unvanını alan Görkem Bahtiyar, akademik çalışmalarına Bursa Uludağ Üniversitesi’nde devam etmektedir. İktisadi sistemler, finansallaşma, krizler ve iktisadi düşünce alanlarında çalışmaları bulunmaktadır.
[…] iktisatçı Sabri Ülgener, yine bir başka iktisat sosyoloğu olan Max Weber’i takip ederek, iktisat zihniyetini aktif ve pasif olarak ikili bir ayrıma tabi tutar. Dini yorumlarla ilgili olan bu ayrım, bir […]