İçerikte Neler Var?

Para: Geçmişten Günümüze

Para modern bir ekonominin işleyişi için gerekli olan temel bileşenlerden biridir. Buna rağmen paranın genel olarak kabul görmüş bir tanımı bulunmamaktadır. Tarihten günümüze birçok farklı mal ve varlık para olarak kullanılmıştır. Bugün de dijital ortamda yaratılan varlıklar para olarak kullanılmaya aday olarak ortaya çıkmışlardır.

Para

Para,  sosyal bir kurumdur ve güven probleminin[1] önüne geçmek üzere toplumların kendi geliştirdikleri bir araçtır. Tarihsel gelişim süreci içerisinde baktığımızda,  paranın en eski fonksiyonlarından biri kefarettir. Toplumda bir kişiye zarar veren bir kişi, onun kefaretini kendisine ya da yakınlarına ödemek zorundadır. Bu ödemelerin yapılabilmesi için de bir araç gerekmiştir. Bu araç zamanla diğer sosyal ilişkilerde de (başlık parası, kölelik gibi) kullanılmaya başlanmıştır .

Menger (1892), bu sosyal ilişkilerde evrilen paranın daha sonra ticari değişim ilişkisi içine girdiğini ortaya koymaktadır. Yani Menger’e göre para piyasa içinde kendi kendine ortaya çıkmış ve metal paralar da bu şekilde piyasada bozulmaması, bölünebilmesi gibi özellikleri nedeniyle genel kabul gören bir ödeme aracına dönüşmüştür.

Menger, paraya Metalist yaklaşan iktisatçıların başını çekmektedir. Metalist iktisatçılar, paranın değerinin metal değeri olduğunu vurgulamış ve devletin para üzerindeki rolünü dışlamışlarıdır.[2]

Ancak Knapp(1924)’in başını çektiği Chartalist’ler ise paranın değerinin devletin egemenliğine bağlı olduğunu öne sürmüşlerdir.[3] Devlet parayı yasal ödeme aracı (legal tender) ilan etmekte ve vergiyi bu para ile toplamaktadır. Bu da paraya olan talebi arttırmıştır. Menger (1892) de paranın ortaya çıkışında farklı düşünse de devletin regülasyonlarının paranın değerini mükemmel yaptığının altını çizmiştir.

Para

Para, toplumda borç alacak ilişkisini çözen bir borç senedidir (IOU)[4]. Bu borç senedinin bir mal karşılığı (altın gümüş gibi) olabileceği gibi, sadece bir ödeme taahhüdü de olabilir. 1971’den beri kullandığımız paraların herhangi bir mal değeri bulunmamakta, sadece parayı çıkaran otoritelerin bir taahhüdünü içermektedir.

Kullandığımız paralar aslında Merkez Bankalarının bize olan borç senetleridir. Bizim bu parayı ödemelerde kullanmamızın arkasında da “güven” unsuru bulunmaktadır. Biz bu parayı tutarız çünkü kendi ödemelerimizde karşı tarafın bu parayı kabul edeceğine güveniriz.

Nakit banknotlar, bu gün kullandığımız paraların sadece küçük bir kısmını oluşturmaktadır. Banka parası olarak da bildiğimiz banka mevduatları, bu banknotların yerini almıştır. Yaptığımız iş karşılığında ücretimizi banka mevduatı şeklinde alırız ve işlemlerimizde bu banka mevduatını kullanarak gerçekleştiririz. Sonuçta banka mevduatı da bankanın borç senedidir.[5]

Paranın Fonksiyonları

Paranın üç temel fonksiyonu bulunmaktadır. İlk olarak para ödemelere aracılık eder. Yani gerçekleştirdiğimiz işlemlerde borç alacak ilişkisini sonlandırabilecek, borçlarımızı ödeyebilecek bir araçtır. İkincisi, para bir hesap birimidir. İşlemlerin birbirleri ile kıyaslanmasına imkân sağlar. Son olarak para değer saklama aracıdır. Bugünkü değeri geleceğe taşır. Paranın fonksiyonları birbirleri ile bağlantılıdır. Para, iyi bir değer saklama aracı değilse, zamanla ödeme aracı olarak da kullanılamayacaktır.

Para

Bugün içinde bulunduğumuz dijitalleşme çağında ise birçok dijital ödeme yöntemi ve dijital varlıklar, paranın bu fonksiyonlarına talip olmaktadır. Blok zincir teknolojisi ve kriptografinin gelişmesi ile birlikte borç alacak ilişkisini merkezi bir otoriteye bağlı kalmadan çözen kripto paralar[6] devreye girmiştir.

Bu teknoloji sayesinde dağıtık defterler tutmak mümkün hale gelmiştir. Bu bir yandan merkeziyetsiz bir ödeme yönteminin gelişmesine kapı aralarken, diğer taraftan merkezi büyük şirketler ya da platformlar da ödeme yöntemleri, dijital paralar geliştirmişlerdir. Facebook, Diem’i geliştirmiş; Çin’de ise Alibaba Alipay’i ortaya atmıştır.

Aslında bugün geldiğimiz durum Menger(1892) ile benzer çizgide bulunan Hayek(1976)’in yıllar önce ortaya attığı, yarışabilir paralar vizyonuna benzemektedir. Hayek, birçok para olduğunda bu paraları çıkaranların paranın istikrası için uğraşacaklarını öngörmüştür. Hayek’in bu teorisi oldukça tepki almıştır. Keza tarihsel olarak baktığımızda, ABD ve Avrupa’da birçok paranın olduğu dönemlerde finansal istikrasızlıklar da yaşanmıştır.

Birçok paranın kullanılıyor olması, Merkez Bankası’nın para politikası açısından sonuçlar yaratabilecektir. Birçok para ve denkleşme mekanizması olduğunda Merkez Bankası’nın para politikasının aktarım mekanizması zarar görebileceğinden, Merkez Bankaları duruma kayıtsız kalmamış ve çok sayıda Merkez Bankası dijital para projeleri başlatmışlardır.

BIS’te yer alan 65 Merkez Bankası’nın %86’sı dijital para projesi başlattıklarını ya da planladıklarını açıklamıştır. Bahamalar’da ilk dijital para “Sand Dolar” tedavüle girmiş, Çin “Dijital Yuan” için pilot uygulama başlatmıştır. Türkiye’de dijital para projesini başlatmayı planlamaktadır.

Doç. Dr. Derya Hekim

[1] Kocherlakota(1996)’ya göre para bir hafıza(memory)’dır. Eğer insanlar birbirlerinin eski kayıtlarına ulaşabilir ve birbirlerine olan borçlarını ödeyip ödemediklerini görebilirlerse paraya gerek kalmayacaktır.

[2] Metalist iktisatçılardan bazıları Jevons (1895), von Mises (1912), Brunner (1971)’dir.

[3] Post Keynesyen modelin önemli bir parçası olan Modern Para Teorisinin kökeni Chartalist para teorisidir.

[4] Borç senedi literatürde I owe you anlamında (IOU) olarak ifade edilmektedir.

[5] Bankalar para yaratma süreci içerisinde kredi verir ve bunu müşterisinin hesabına yatırır. Bu durumda artık bu mevduat bankanın yükümlülüğü, müşterisinin varlığı olur. Mevduat bankanın verdiği bir borç senedidir. Biz bu parayı alış verişimizde kullanırız ve bu borç senedi bir hesaptan diğerine transfer olur.

Yani kısaca biz bakanın bize verdiği borç senedini devretmiş oluruz. Benzer şekilde Merkez Bankası nezdinde tutulan rezervler de Merkez Bankasının bankalara açtığı bir borç senedidir. Bankalar da kendi aralarında bu borç senetlerini değiştirirler.

[6] Kriptoparaların para mı yoksa bir varlık mı olduğu şu anda hala tartışılmaktadır. Ancak yaygın kullanımı kriptopara (cryptocurrency) olduğu için bu çalışmada kriptopara tabiri kullanılmaktadır.

Co Founder at Opinyu

Akademisyen / Doçent Doktor @ Uludağ Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü / Uluslararası İktisat
Co Founder @ Opinyu

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account