İçerikte Neler Var?

YOLO Akımı

Gig ekonomisinin son 60-70 yılda trend olmasının arkasında onlarca sebep olmasına rağmen, teknolojinin gelişmesi bu trendi daha ulaşılabilir hale getirdi ve çalışanlar arasındaki cazibesinin artmasını sağladı. Özellikle Y kuşağı ve sonrası jenerasyonun sosyal beklentilerinin önceki nesillere göre daha fazla olması da gig ekonomisinin bu kesimde rağbet görmesinin etkilerinden birisi oldu. Bugün %43 civarında olan gig çalışanlarının geleneksel çalışanlara oranının 2025 yılında %60’lara yaklaşması bekleniyor. Aynı araştırmaya göre 2025 yılında gig ekonomisinin büyüklüğünün 2.7 trilyon USD’ye çıkacağı öngörülüyor. 

‘YOLO’ felsefesi, pandemi ve gig ekonomisi

YOLO (You Only Live Once – Sadece Bir Kere Yaşarsın) felsefesi özellikle pandemi süreci ile birlikte insanlarda daha fazla karşılık bulmaya başladı. YOLO akımına göre birey yaşamının her anının tadını çıkarmalıdır çünkü Tanrı sadece bir yaşam hakkı vermiştir ve bu hak mutlak keyif üzerine inşa edilmelidir. Tabi ki günümüzde mutlak keyif için değişken de olsa bir gelire ihtiyaç vardır. Fakat geleneksel çalışma modelinde keyif değil disiplin önceliklidir. 

Pandemi süreci boyunca kişiler yaşamlarının kıymetini bir kere daha idrak ettiler. Anladılar ki hayat kısa ve her an sonlanabilir. İşte tam da bu yüzden keyif aldıkları anları çoğaltmak üzerine yeni modeller kurgulamaya başladılar. Fakat bu yeni model her gün işe gitmeyi kabul etmiyordu. Şöyle ki, 9-6 çalışan bir kişiyi ele alalım. Her sabah saat 7:30’da kalktığını, 45 dakika hazırlandığını, 45 dakika trafikte geçirdiğini, 9 saat boyunca ofiste kaldığını ve yine 45 dakika geri dönüş için trafikte harcadığını düşünelim.

Toplamda 11 saat 15 dakikası geleneksel iş modeli için geçmiş oldu. Günde ortalama 7 saat uyuduğunu, yemek ve diğer insani ihtiyaçları için de 2 saat geçirdiğini düşünelim. 9 saatini de bu şekilde harcayarak henüz kişisel gelişimi, hobileri, sosyal çevresi ve ailesine zaman ayıramadan 20 saat 15 dakikası geçmiş oldu. Geriye kalan 3 saat 45 dakikalık zaman diliminde bunları ne ölçüde yapabileceğini beraber düşünelim. 

Yaşamak için çalışmak ya da çalışmak için yaşamak… İşte bütün mesele bu!

YOLO akımı, gig gelir modeli sayesinde, yaşamak için çalışmayı savunurken, geleneksel iş modelleri çalışmak için yaşamayı prensip haline getirmiştir. Gig ekonomisi kişilere özgür zamanlar bırakırken bir yandan da gelir elde edebilmelerini sağlamıştır. 

Yukarıda geleneksel çalışan için verdiğimiz saat örneğini şimdi de gig çalışanı için verelim. Uyku, yemek ve diğer insani ihtiyaçlar için yine 9 saat harcadığını farz edelim. Bir gig çalışanı için mesai kavramı olmadığından gece saat 3’te de, sabah erken kalkıp saat 6’da da çalışabilir. Önemli olan elindeki projeyi taahhüt edilen sürede teslim edebilmesidir. Toplamda 21 adam/saatlik bir proje aldığını ve 1 hafta süre verdiğini düşünelim.

Bu durumda günde ortalama 3 saat çalışması durumunda projeyi zamanında bitirebilecektir. Trafik, iş için hazırlık gibi zamanlara da ihtiyacı olmadığından şu anda gününün sadece 12 saatini harcayarak hem tüm insani ihtiyaçlarını gidermiş hem de gelirini ayarlamış oldu. Kalan 12 saatini ise YOLO akımına göre kendi istekleri doğrultusunda yönetebilecektir. 

YOLO Akımı: Gelecekte bir ofisimiz olmayacak (mı?)

Deloitte’in yaptığı bir araştırmanın (2020 yılında 10.500 kişi ile yapılan bir anket çalışması) sonuçları -en azından bende- ofisler ve geleneksel çalışma modellerinin geleceği ile ilgili soruları artırdı. 

Sonuçlara göre çalışanların;

  • %45’i işverenlerin etik davrandığını düşünüyor, (bu oran 2017’de %65 civarındaydı),
  • %47’si işverenlerin toplumun gelişimini önemsediğini düşünüyor, (2017’de %62’ydi),
  • %43’ü önümüzdeki iki yıl içerisinde iş değiştireceklerini / işi bırakacaklarını belirtiyor, (2017’de %28’di).

Araştırma sonuçlarında dikkat çeken durum 3 yıl içerisinde işverenlere bakışın çok önemli bir ölçüde değiştiğini gösteriyor. İşverenlere olan güvenin azalması da kişilerin gelirlerini daha bağımsız bir ortamda elde etmelerine olan inancı artırıyor. Bu keskin değişimler gelecekte ofislerin olup olmayacağına dair bir işaret gibi algılanmasa da en azından bugün gördüğümüz işyerlerinin de bir takım değişikliklere uğrayacağını gösteriyor. 

Gig neleri değiştirebilir?

  • Geleneksel çalışma düzeninin, çalışma gün ve saatlerinin, kıyafet yönetmeliklerinin, ofis düzenlerinin ve belki de bir bütün olarak iş kanunlarının güncellenmesini sağlayabilir.
  • Serbest çalışanların sayısının artması ve rekabetin etkisiyle sunulan hizmetlerin bedeli düşebilir ve bugüne göre daha düşük bedellerle bir gig döngüsü oluşabilir. 
  • Avukatlık büroları, mali müşavirlik büroları, tasarım şirketleri, yazılım şirketleri, geçici personel sağlayan hizmet işletmeleri gibi belirli bir yetenek veya eğitime tabi olan meslek grupları mensuplarının oluşturduğu şirketler tarihe karışabilir. Bu kişiler yeteneklerini veya eğitimlerini gig ekonomisine yönlendirerek maaş almak yerine serbest çalışmayı tercih edebilirler. 
  • Büyük şehirlerde yaşamanın cazibesi azalabilir ve kentten köylere göçler başlayabilir. Kırsal kesim gelir düzeyi artabilir. 
  • Geleneksel siyasi bakış açıları yerine bu ekonomi ve yaşam biçiminin getirdiği yeniliklere göre siyasi hareketler oluşabilir.
  • Gig çalışanlarının sunduğu hizmetler kolay ulaşılabilir olduğundan insanların yaşam kaliteleri artabilir. 
  • Talep modelleri değişebilir ve aynı tip ürün üreten ve satan büyük mağazalar yerine daha niş ve kişiye özel ürünler üreten butik mağazalar çoğalabilir. 
  • Yeni tip liderler çıkabilir ve bu liderler kitleleri peşlerinden sürükleyerek büyük toplumsal değişimlere öncü olabilirler.
  • Geleneksel tatil alışkanlıkları değişebilir, yılda 1-2 haftalık her şey dahil tatil konseptlerinin yerini kısa ve sık aralıklarla yapılan tatiller alabilir. 

En popüler gigler

Bugün birçok web portalı üzerinden gig hizmetleri sunabilir ve bir ‘gigger’ olabilirsiniz. Peki, en fazla talep gören hizmetler neler? Eğer hala bir gigger değilseniz belki de aşağıdaki listeden kendinize en uygun olanı seçebilir ve kendinizi geliştirmeye başlayabilirsiniz. 

  • Sosyal medya yöneticisi
  • Logo tasarımcısı
  • Özgeçmiş yazıcı
  • İllüstratör
  • Mobil uygulama geliştiricisi
  • Dijital pazarlamacı
  • İçerik üreticisi
  • Veri grafiği tasarımcısı
  • Podcast ile ilgili hizmet sağlayıcı
  • WordPress tasarımcısı
  • Oyun geliştiricisi
  • Satış hunisi yaratıcısı
  • Sanal asistan
  • Ses editörü 

Nasıl bir ‘gigger’ olabilirim?

Öncelikle kendinizi bir konuda derinlemesine geliştirmelisiniz. Daha sonra bu alanda hizmetinize talip olacak kişiler için bilgilendirici bir özgeçmiş ve portfolyo hazırlamalısınız. Sonraki adımda online gig platformlarında sizinle aynı alanda hizmet sunan kişileri inceleyin ve bu analiz sonucunda kendinize bir hesap açıp, yeteneklerinizi, önceki projelerinizi, saatlik/günlük ücretinizi, çalışma şartlarınızı ve çalışabileceğiniz lokasyonu belirtin. Aldığınız projeleri zamanında ve eksiksiz teslim edip kullanıcılardan yüksek puanlar ve olumlu yorumlar almaya çalışın. 

Popüler online gig platformları:

  • Upwork: 1999 yılında kurulmuş ilk ve en popüler online platformlardan biridir. Site içerisinde portfolyolarınızı oluşturabilir, projelerinizin görsellerini ekleyebilir hatta kişisel bir video bile çekebilirsiniz. Upwork’te bir hesap oluşturmak ücretsizdir (onaylanmanız gerekmektedir) fakat kazancınız üzerinden siteye komisyon ödersiniz. 
  • Freelancer: 2008 yılında kurulmuş olan platform dünyanın en büyük gig platformudur. 250’ye yakın ülkeden yaklaşık 50 milyon müşteri ve giggerı birleştiren dev bir organizasyondur. Freelancer’da da hesap açmak ücretsizdir ve onaya gerek yoktur. Bu platformda da kazançlarınız üzerinden komisyon ödersiniz.
  • Guru: Daha tecrübeli serbest çalışanlar için uygun bir platformdur. 2000 yılında kurulmuş ve 800bin civarında müşterisi vardır. Bugüne kadar giggerlara ödediği bedel 250 milyon USD’nin üzerindedir ve müşteri memnuniyet oranı %99 ile en tatmin edici platformdur. Eğer çok sunduğunuz hizmette çoğunluktan daha iyi olduğunuzu düşünmüyorsanız bu platformu bir süreliğine es geçebilirsiniz. Guru’da hesap oluşturmak için ücretli ve ücretsiz seçenekler bulunmaktadır. Ücretsiz seçenekte ayda 10 işe teklif verebilirken çeşitli planları satın alarak aylık 50 işe kadar teklifte bulunabilirsiniz.
  • Taskrabbit: Daha çok lokasyon bazlı çalışan ve nispeten daha az kalifikasyon gerektiren işler için uygun bir platformdur. İşler mobilya kurulumundan tutun da bahçe bakımına kadar çok geniş seçeneklidir. Hesap açmak ücretsizdir. 
  • Toptal: 2010 yılında kurulan platform özellikle IT hizmeti sunan serbest çalışanlar için çok uygundur. Toptal’de çalışanlardan değil işverenlerden ücret alınır ve dolayısıyla hesap açmak ücretsizdir. 
  • Fiverr: Özellikle yaratıcı işlerde hizmet sunan serbest çalışanlar için uygun bir platformdur. 2010 yılında kurulmuş olan platformda çalışanlar için hesap açılışı ücretsizdir ve sadece işverenler ücretlendirilir. 

Daha detaylı ve kategorize edilmiş gig ekonomisi şirketleri için buraya göz atabilirsiniz.

Engin Alemdar

Girişimci - Mühendis - Hayalperest

Co-founder @Opinyu

Co-founder @Fabra

1 Yorum
  1. […] maddi kazanç sağlama isteği ve freelance platformların çoğalmasıyla ortaya çıkan “Gig Ekonomisi” kavramı ise özellikle şirketleri yakından ilgilendiriyor. Bazı şirketler Gig Ekonomisini, […]

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account