İçerikte Neler Var?

Merkez Bankalarının Korkulu Rüyası Stagflasyon Kapıda mı?

FED faiz oranını arttırdı. Muhtemelen bu yıl altı kere daha faiz artırımı yapacak. Ancak tartışmalar bitmedi. ABD Hazine Eski Bakanı Larry Summers Washington Post’ta yazdığı makalesinde Powell’ı parasal sıkılaşmaya gitmede çok geç kaldığı konusunda eleştirdi ve “stagflasyona giden yolu açtığını” ekledi. Stagflasyon yeniden gündemimize düştü.

Peki, Stagflasyon Ne Anlama Geliyor?

Stagflasyon, aslında durgunluk (stagnation) ve enflasyon (inflation) kelimelerinin birleşimi. Stagflasyon terimini ilk defa, İngiltere’de Muhafazakâr Parti Milletvekili Iain Macload’un, 1965 yılında Avam Kamarasında yaptığı bir konuşma sırasında kullandığı biliniyor. Macload, konuşmasında artan enflasyon ve işsizliğe vurgu yapmak için bu iki kavramı bir araya getirmiş.

Stagflasyon, ekonomik durgunluk ya da işsizlik ile enflasyonun bir arada yaşandığı bir durum. Genellikle bir arz şoku, hem üretimde bir azalmaya neden oluyor, hem de üretim yetersiz olduğundan fiyatlar artıyor. Petrol gibi üretim için önemli bir emtianın fiyatındaki artış, bir yandan fiyatları arttırıyor, diğer yandan maliyetleri arttırdığından üretim kısılabiliyor.

Diğer taraftan, para politikasındaki gecikmeler de stagflasyona neden olabiliyor. Parasal genişleme sonrası sıkılaşmaya gitmek, yatırımı ve istihdamı daha kısa sürede etkilerken; enflasyondaki bekleyişlerin sıkı para politikasına uyması zaman alabiliyor. Yani ekonomi bir yandan sıkı para politikası ile daralırken, diğer yandan enflasyon bekleyişi hemen düşürülemediği için enflasyon yüksek seyrini korumaya devam ediyor.

Stagflasyon Merkez Bankalarının Korkulu Rüyası

Merkez Bankaları açısından stagflasyonla mücadele etmek çok zor. Sıkılaştırıcı para politikası zaten resesyonda olan ekonomiyi daha da sıkıyor. Diğer taraftan eğer gerekli sıkılaştırma yapılmazsa da ekonomi ücret-fiyat spiraline giriyor ve enflasyonla mücadele etmek daha da zor hale geliyor.

Dahası, ekonomik birimler yüksek enflasyonu bekleyişlerine yerleştiriyorlar. Fiyat koyarken ya da ücret isterken bu bekledikleri yüksek enflasyon oranını baz aldıklarında, gelecek dönemde fiyatlar daha yüksek oluyor.  

Stagflasyonla mücadele özellikle politik etkilere açık merkez bankalarında daha da zor oluyor kuşkusuz. Temel hedefi fiyat istikrarı olsa da merkez bankası işsizlik arttığında politik baskıya maruz kalıyor ve bu durum kararlı politika uygulamasını engelliyor. Kararlı politika uygulayamayan merkez bankası ise kredibilitesini kaybediyor ve nihayetinde bekleyişleri etkileyerek enflasyonu düşürmesi daha da zor hale geliyor. Tam bir kısırdöngü ne yazık ki…

Stagflasyon=1970’ler

1970’li yıllar denince birçok ekonomistin aklına ilk gelen kelimelerden biri stagflasyondur. Bu yıllar yaygın bir biçimde enflasyon ve işsizliğin bir arada görüldüğü yıllar olarak anlatılır. Halbuki 1970’lere kadar hâkim paradigma olan Keynesyen görüşün temel önermelerinden biri enflasyon ve işsizlik arasındaki değiş tokuş (tradeoff)’tur. Enflasyonun artması ekonominin canlı olduğu sinyalini verir.

1960’ların ikinci yarısından sonra ise ABD başta olmak üzere ekonomilerde hâkim paradigmanın tersine enflasyon artarken durgunluk da yaşanıyordu. İkinci Dünya Savaşından sonra ortaya çıkan büyüme hamlesi yavaş yavaş sona eriyor ama ABD Vietnam Savaşı nedeniyle genişletici maliye politikası uygulamaya devam ediyordu.

ABD’yi asıl stagflasyona sürükleyen ise 1973 yılındaki petrol ambargosudur. 1973 yılında petrol fiyatları önce ikiye, devamında da dörde katlandı. Petrol fiyatlarındaki artışın bir kısmını üreticiler fiyata yansıtırken, yansıtamadıkları kısım yüzünden de üretimi kıstılar.

ABD’de 1964’te enflasyon %1 ve işsizlik %5 iken, on sene sonra 1974’te enflasyon %12, işsizlik %7’ye çıkmıştı. ABD’de olanın diğer ülkelere yansımaması mümkün değil tabii. Tüm ülkelerde enflasyon hızla artarken durgunluk yaşanıyordu.

İran devriminden sonra gelen ikinci petrol şoku (1978-79), petrol fiyatlarının yeniden sıçramasına neden oldu. 1980 yılına gelindiğinde enflasyon oranı %14.8’i görmüştü.

Bu stagflasyon tecrübesinde para politikasının hiç mi rolü yok? Tabii ki var. Basiretsiz para politikası bekleyişleri etkilemekte yetersiz kaldı. Dönemin Fed Başkanı Arthur F. Burns işsizlikle mücadele etmek için faizi düşürüyor, enflasyon yüksek çıkınca faizi arttırıyordu. Tam bir “dur-kalk” politikası izliyordu. Bu durum hane halkının ve iş âleminin bekleyişlerinin yönetilmesini engelliyor, kimse enflasyonun düşeceğine inanmıyordu. Bu da nihayetinde gerçekleşen enflasyonun yükselmesine neden oluyordu.

Volcker’ın Hamlesi (Volcker’s Put)

Bu mâkus talihi değiştiren isim ise Paul Volcker oldu. 1979’da Fed Başkanı olan Volcker katı bir tutum sergiledi. En önemli önceliği fiyat istikrarıydı. Faiz oranlarını %20’ye çıkardı! Tabii bunun maliyeti de olacaktı: artan işsizlik. Ancak Volcker asla vazgeçmiyordu. Ölüm tehditleri almasına rağmen…

Volcker, enflasyonun en önemli hastalık olduğunu vurguluyordu. Faiz oranlarını yüksek tuttu ve ABD ekonomisi 1980-82 arasında resesyona girdi. Enflasyon 1982 yılında %3.8’e düşürülmüştü ancak işsizlik %10.8 ile rekor seviyeye ulaştı. Bu diğer ülkelerde de çeşitli yansımalar yarattı. Artan faizler Latin Amerika ülkelerini borç krizlerine sürüklerken, diğer ülkelerde de resesyon yaşandı.

Bugün Stagflasyon İhtimali Var mı?

Summers, stagflasyon konusunda uyarıyor. Ama Summers bu konuda yalnız değil. Birçok ekonomist, akademisyen, merkez bankası uzmanı benzer bekleyişe sahip. Boston Fed Eski Başkanı Rosengreen de Fed’in geç kaldığı konusunda açıklamalarda bulundu. Powell önce enflasyonun çok yükselmeyeceğini, ortalama enflasyon hedefinden sapılmayacağını söyledi. Ardından bu artışların geçici olacağını… Ama bu gün ABD’de enflasyon rekorlar kırıyor. Rosengreen artık ekonomik birimlerin enflasyonun uzun süre düşmeyeceğini beklediklerini ekliyor. Maalesef bu bekleyişler de kolay kolay değişmiyor. Fed faiz oranını arttıracak ekonomi yavaşlayacak, ama bekleyişleri değiştiremeyeceği için yüksek enflasyon devam edecek.

Kusursuz fırtınayı tamamlayan diğer bir unsur ise Rusya-Ukrayna savaşı sonrası başta petrol olmak üzere artan emtia fiyatları. Keza Goldman Sachs petrol fiyatlarındaki 20 dolarlık bir artışın Euro Bölgesi’nde GSYH’yı %0.6 ABD ve Çin’de ise %0.3 azaltacağını tahmin ediyor.

Tabii 1973 yılında yaşanan petrol ambargosu ile Rusya’ya getirilen ambargolar arasında farklar var. OPEC petrol ambargosu koyduğunda petrol arzının %60’ını sağlıyordu. Oysa Rusya’nın petrol arzındaki payı %10 civarında. Tabii bununla paralel olarak petrol fiyatlarındaki artış da 1973 ile karşılaştırıldığında daha ılımlı. Ancak endüstriyel metaller ve buğday gibi gıda maddelerini de hesaba katarsak durum ciddileşiyor. Arz darboğazları yaşanması kaçınılmaz olacak.

İyimserler de Var…

Avrupa, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaştan en çok etkilenecek bölge. Rus gazına bağımlılar. Ancak Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde; stagflasyon beklemediklerini, ekonomik verilerin resesyona işaret etmediğini söyledi. Haklı olabilir. İşgücü piyasası hareketli ama Avrupa Merkez Bankası henüz faiz artışlarına başlamadı. Başladığında ise zaten arz sıkıntıları ile başı dertte olan Avrupa ekonomilerinde bir resesyon ihtimali var. Diğer taraftan fiyatlar hiç olmadığı kadar yüksek. Eğer Euro Bölgesi ücret –fiyat spiraline girerse geri döndürmek de zor.

Fed’in İşi Hiç Kolay Değil

Özetle, stagflasyon riski giderek yükseliyor. Fed’in geç kaldığına katılıyorum. Uzun bir müddet enflasyonun geçici olacağını iddia etti. Şimdi gerekirse müdahale edeceklerini söyleyerek şahin çıkışlar yapsa da artık bekleyişler yüksek enflasyona göre oluştu. Bunu kırmak kolay olmayacak. Diğer taraftan da Rusya-Ukrayna savaşı kaynaklı arz sıkıntıları bir süre daha bizi yorabilir. Küresel çatışma riski yatırım planlarının ertelenmesine ve büyümelerin bu kanaldan da negatif etkilenmesine neden olabilir.

İyi tarafından da düşünelim. Fed geçmişe göre daha tecrübeli. İletişim kanallarını kullanmada becerikli bir tavır sergilerse daha yavaş bir iniş gerçekleştirebilir. Tabii Rusya-Ukrayna savaşı gibi dış faktörler de belirleyici olacaktır.

İyi pazarlar…

Doç. Dr. Derya HEKİM

https://www.washingtonpost.com/opinions/2022/03/15/fed-powell-fight-inflation-interest-rate-hike/

IMG 3315 e1648834872658
Co Founder at Opinyu

Akademisyen / Doçent Doktor @ Uludağ Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü / Uluslararası İktisat
Co Founder @ Opinyu

4 Yorum
  1. […] yandan AB de artan enerji maliyetleri ve enerji arzında yaşanabilecek sıkıntılar, AB’nin stagflasyona sürüklenmesine neden […]

  2. Furkan Altın 3 yıl önce

    Seçimlerin de yaklaşıyor olması enflasyonun bir süre daha devam edebileceğini gösteriyor. İşsizliği göze alabileceklerini düşünmüyorum.

  3. […] yandan resesyon beklentileri yeni değil. Aslında altı boş da değil. FED faiz artırımı sürecine girdiği 11 periyodun 8’inden sonra resesyon olmuş. Üstelik enflasyon bu kadar yüksek bile değilken. Haziran ayı enflasyonu %9.1 ile tarihi […]

  4. […] Ona rağmen Trump istediği büyüme oranını gerçekleştiremedi. Bugün ise İngiltere ekonomisi stagflasyona çok […]

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account