İçerikte Neler Var?

“Unutmak” Felaketin Eşiği mi Yoksa Aksine Saadetin Beşiği mi?: Firmalar Özelinde Bir Değerlendirme

İnsanlık tarihi boyunca Platon’dan Freud’a, Nietzsche’den Ricoeur’e kadar pek çok düşünür “unutmak” edimi üzerine zihin yormuş. Ancak görünüşe göre unutmak eyleminin menfi bir durum mu yoksa müspet bir edim mi olduğu hususunda mutlak manada fikir birliğine varamamışlar. Örneğin “hiperamnezik” olarak nitelendirilebilecek olan ve unutmaya radikal seviyede menfi yakadan yaklaşan düşünürlere göre unutmak derhal tedavi edilmesi elzem, patolojik bir hal. Öte yandan, bu tartışma içerisinde unutmayı müspet bakış açısıyla değerlendirenlerin sayısı da hiç de azımsanamayacak düzeyde.

Nitekim, müspet yakada saf tutuyor görünen ve “aktif unutma” ifadesini kullanan Nietzsche unutmayı olumlu bir durum, hatta insanı mutluluğa götürecek yolculuğun bir “sine qua non”ı olarak görüyor. Nietzsche’nin nazarında anılar olmadan yaşamak, hatta asude bir yaşam sürebilmek pek ala da mümkün. Kendisine göre bu iddianın belki de en sağlam kanıtı da mutlu bir yaşam süren (en azından öyle gibi görünen?) hayvanlar. Öte yandan bu ilginç tartışmada Freud gibi hatırlama ve unutmanın felsefe terminolojisiyle “epikromerdiyal” olduğunu, bir diğer ifadeyle, her ikisinin de kıymetli ve beraberce var olabileceğini savunanlar da yok değil (Tim, 2013; Doolan, 2020; Hung, 2020).

“Unutmak” hususu firmaların özelinde ele alındığında ise ilk bilimsel ürünler 1970’lerin ikinci yarısı ve 1980’lerin ilk yarısında verilmeye başlamış (Örneğin Carlson ve Rowe, 1976; Nystrom ve Starbuck, 1984). 2000’li yıllara kadar alanda seyrek de olsa bazı çalışmaların yapılmaya devam edildiği görülüyor. Ancak bahsi geçen çalışmalar ekseriyetle unutmayı firmalar için süratle tedavi edilmesi gereken patolojik bir durum olarak ele almışlar.

Daha önce bazı gayretler olsa da, çalışma sahasının kaderinin ve kavrama bakışının Martin de Holan ve arkadaşlarının 2000’li yıllarda yazına kazandırdığı çalışmalarla (örneğin Martin de Holan ve Phillips, 2004a ve 2004b; Martin de Holan, 2011a ve 2011b) mühim ölçüde değiştiği söylenebilir. Kendisi unutmanın daha önce zikredilen zararlarına ilaveten, firmalar açısından pek ala da işlevsel de olabileceğine işaret ediyor. Martin de Holan’ın ilk çalışmaları sonrasındaki yazın ayrıca sık sık, Freud’yen bir duruşla, “öğrenmek” ve “unutmak” edimlerinin birbiriyle hemhal olduğuna dikkat çekiyor. Bir misal paylaşmak gerekirse, unutmak sıklıkla yeni öğrenimlere yelken açmanın ilk adımı olarak düşünülüyor.  

Firmalarda Unutma

Peki bu, “firmalarda unutma” dediğimiz şey ne manaya geliyor?. Aslında en yalın ifadeyle, bir firmanın bazen gayr-i iradi, kimi zamanda bilinçli olarak sahip olduğu bilgileri kaybetmesi ya da ıskartaya ayırması anlamına geliyor (Eryılmaz, 2016). Yüksek personel devir hızı, pek sık tekrarlanmayan pratikler vb. bilhassa irade dışı unutmaya sebebiyet verebilecek hususlar. Yukarıda verilen tanımla ilgili bazı mühim noktalar mevcut. Birincisi; bir firma, farkında olmadan unuttuklarına ilaveten, faillik sergileyerek, bir diğer ifadeyle gayet iradi olarak da kendisinde hasar bırakmış ya da gelecekte ona zarar verme potansiyeline haiz bilgileri/pratikleri terk edebilir, yani unutulabilir. Birinci maddeyle de ilintili ikinci bir mühim nokta da, unutmanın firmada bilişsel ve/ya da davranışsal boyutta gerçekleşebilmesi.

Örneğin bir firma kendisine zarar verdiğini hissettiği bir davranışı, hafızasından tamamen silememişse de, pratik setinden çıkarabilir. Arzu edilen elbette bu toksik pratikleri zihinden de silebilmek. Ancak bu her şeyin, aynı anda bir çok alternatif depoda kayıt altına alındığı dijital çağda çok kolay görünmüyor. Bir yerden sildiklerimiz, diğerinde taptaze duruyor ve ansızın karşımıza çıkıveriyor.  

Son olarak, bu yazıda esasen cevabını aradığımız soruya gelirsek, bir firmanın unutması kendisi için faydalı mı yoksa zararlı mıdır?. Koşul-bağımlı bir tavırla, sualin yanıtının aslında biraz da neyin unutulduğuna göre değiştiğini söylemek mümkün. Eğer unutulan bilgi ya da pratik firmaya sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayan bir kaynak ya da kabiliyetse, elbette bu firma açısından pek de arzu edilir bir gelişme değil. Martin de Holan’ın makalelerinin bir tanesinde bahsettiği, genel müdürünün kurumsal bilgiye dönüştüremediği resepsiyon düzenleme kabiliyetini, onu başka bir kuruma kaptırınca kaybeden otel zincirine dair vaka gerçekten bu durumu netleştiren, güzel bir örnek. Öte yandan, firmanın bilişsel manada unuttuğu bilgi ya da farkında olmadan ya da bile isteye pratiklerinden çıkardığı davranış kuruma zarar veren/verecek muhteviyatta ise bu durumda unutmak firmalar için gayet faydalı da olabilir.

Nitekim bir çok firmanın geçmişte sergilediği, kimi zaman alışkanlık haline getirdiği ve sonrasında da terk ettiği/etmek istediği etik dışı davranışlar bu konu için güzel bir misal. Nitekim, 2015 senesinde emisyon ölçüm skandalında mühim bir yara alan otomotiv devi VW’nin o dönemde de kullandığı “Das Auto” sloganını (Sabah, 2015) ve hatta geleneksel logosunu değiştirme niyetinin perde arkasında skandalın hatıralarını bilhassa tüketicinin zihninden silme gayreti olduğu yönünde iddialar var. Öte yandan öyle bir çağa girdik ki, firmalar sık sık eş zamanlı olarak unutmaya ve yeni şeyler öğrenmeye, bir diğer ifadeyle “bilgi/pratik portföyü mühendisliği”ne ihtiyaç duyacaklar. Bilhassa dijital dönüşüm süreçleri firmaları konfor alanlarının dışına çıkarak, bir çok demode bilgi ve davranışı zamanın ruhuna daha münasip olanlarla takas etmeye teşvik edecek. Öyleyse bize de “çok yaşa öğrenmek-unutmak kardeşliği!” demek düşer.

Prof. Dr. Mehmet Eryılmaz 04.05.2022

Kaynakça

Carlson, J.G. ve Rowe, A.J. (1976). How much does forgetting cost?. Industrial Engineering, 8(9), 40-47.  

Doolan, P. (2020). To forget or to remember?. Philosophy Now: A Magazine of Ideas, https://philosophynow.org/issues/137/To_Forget_or_To_Remember, Erişim Tarihi: 01.05.2022.

Eryılmaz, M. (2016). A literature review on organizational forgetting. Letters and Social Science: Annals of the Constantin Brancusi University, 63-73

Hung, R. (2020) Ethics of memory: Forgetfulness and forgiveness in the traumatic place. Educational Philosophy and Theory, 52(13), 1364-1374.

Martin de Holan, P. (2011a). Organizational forgetting, unlearning, and memory systems. Journal of Management Inquiry, 20(3), 302-304.

Martin de Holan, P. (2011b). Agency in voluntary organizational forgetting. Journal of Management Inquiry, 20(3), 317-322.

Martin de Holan, P. ve Phillips, N. (2004a). Remembrance of things past?: The dynamics of organizational forgetting. Management Science, 50(11), 1603-1613.

Martin de Holan, P. ve Phillips, N. (2004b). Organizational forgetting as strategy. Strategic Organization, 2(4), 423-433.

Nystrom, P.C. ve Starbuck, W.H. (1984). To avoid organizational crises, unlearn. Organizational Dynamics, 12(4), 53-65.

Sabah (2015). Volkswagen ünlü ‘Das Auto” sloganını değiştiriyor. https://www.sabah.com.tr/teknokulis/haberler/2015/12/23/volkswagen-unlu-das-auto-sloganini-degistiriyor, Erişim Tarihi: 04.05.2022.

Tim (2013). Nietzsche, memory and forgetting. Philosophy & Philosophers, https://www.the-philosophy.com/nietzsche-memory-forgetting. Erişim Tarihi: 01.05.2022.

12c855e6 a081 4fab 8598 8ffeb56cb4df e1648480412469

1975 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Namık Kemal İlkokulu ve Ortaokulu'ndaki eğitimlerini takiben, lise eğitimini Ankara Atatürk Lisesi'nde tamamladı. 1997 yılında ise Gazi Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü'nden mezun oldu.

1998 yılında girdiği Bursa Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde İşletme Yüksek Lisans Programı'ndaki eğitimine devam ederken, 1999 yılında AIESEC'in yurt dışı staj bursunu kazandı. Yine aynı sene, Bursa Uludağ Üniversitesi'nin İ.İ.B.F., İşletme Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak göreve başladı. Ardından, Bursa Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilimdalı'nda 2001 yılında "sanal takımlar" üzerine hazırladığı teziyle yüksek lisans derecesini aldı. Yüksek lisans eğitimini takiben aynı enstitüde, 2005 yılında "örgütsel değişim" konusu üzerine hazırladığı teziyle işletme doktoru unvanını aldı.

Dr. Eryılmaz akademik kariyerinde ilerleyen yıllarda sırasıyla, 2009'da yardımcı doçent, 2011'de doçent ve 2017'de de profesör unvanlarını aldı.

Yoğun akademik çalışmalarına ilaveten Dr. Eryılmaz fakültesine idari manada da hizmet etmeye gayret etti. Bu arzunun doğrultusunda, 2013-2015 yılları arasında çalıştığı fakültenin dekan yardımcısı olarak görev yaptı. Aynı dönemlerde Bursa Uludağ Üniversitesi "İktisadi ve İdari Bilimler" ve "İnegöl İşletme" fakültelerinin yönetim kurullarında da yer aldı.

Akademik bilgi ve tecrübesini ileriye taşıma arayışlarının neticesinde, 2017-2018 döneminde, bir yıl süreyle, "TÜBİTAK 2219 Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Bursu"yla İsveç'in Göteborg Üniversitesi, Göteborg Araştırma Enstitüsü'nde, Prof.Dr. Barbara Czarniawska nezaretinde "Bilginin Çevirisi Kuramı (Knowledge Translation Theory)" üzerine araştırmalar yürüttü.

Dr. Eryılmaz 2009'dan bu yana Bursa Uludağ Üniversitesi'nde; lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde "İşletme" (L), "İşletme Yönetimi" (L), "Management" (L), "Organizasyon Teorisi" (L), "Organization Theory" (L), "Araştırma Teknikleri ve Yayın Etiği" (YL), "Stratejik Yönetime Giriş" (YL), "İleri Stratejik Yönetim" (D), "Örgüt Kuramları" (D) vb. muhtelif dersler vermiştir, vermeye devam etmektedir. Dr. Eryılmaz ayrıca, geçmişte de Beykent Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Okan Üniversitesi vb. muhtelif vakıf üniversitelerinde yüksek lisans düzeyinde "İşletme Yönetimi", "Stratejik Yönetim" ve "Takım Çalışması ve Liderlik" dersleri vermiştir.

Son olarak; Dr. Eryılmaz'in ilgi alanları "Stratejik Yönetim", "Örgüt Kuramları" ve "Araştırma Teknikleri"dir. Kendisinin bu alanlarda yayınlanmış 30'a yakın bilimsel makalesi (2014 yılında Dr. Öğr. Üyesi Mehlika Saraç ve Prof.Dr. İsmail Efil ile birlikte "Management Research Review" dergisinde yayınladıkları makale, 2015 yılında Emerald Group Publishing tarafından "Outstanding Paper Award" ödülüne layık görülmüştür), 20'ye yakın kitap bölümü, uluslararası ve ulusal kongrelerde sunulmuş 50 civarında tebliği vardır.Dr. Eryılmaz ayrıca 2015 yılında Ekin Yayınevi'nden çıkan "İşletme: Kuram ve Pratik" (Prof.Dr. Sait Yüksel Kaygusuz ve Prof.Dr. İsmail Efil'le birlikte) ve 2021 yılında Nobel Akademik Yayıncılık tarafından basılan "Dijital Dönüşümü İşletme Biliminin Gözlükleriyle Anlamak" kitaplarının editörlüğünü üstlenmiştir. Kendisi bir tanesi Tübitak 1001 projesi olmak üzere, 5 bilimsel projede yürütücü ve araştırmacı olarak yer almıştır. Dr. Eryılmaz ayrıca naçizane bilgi ve tecrübelerini okuyucularla her ay "Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi"ndeki yazılarıyla paylaşmaktadır. İlaveten halen; "TESAM Akademi" ve "Uluslararası Yönetim Akademisi" dergilerinin alan editörlüğünü üstlenmekte ve "Başkent Üniversitesi Yönetim Araştırmaları Dergisi"nin ise editörler kurulunda hizmet vermektedir.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account