İçerikte Neler Var?

Kobi’lerin Keskin Virajı: Stratejik Öngörü

Değişim hızının her geçen gün arttığı, belirsizliğin an be an yoğunlaştığı günümüz rekabet koşullarında işletmelerin sürekli olarak içerisinde bulundukları durumu ve faaliyetlerini gözden geçirerek stratejilerinde, taktiklerinde ve hatta hedeflerinde güncellemeler yapmaları gerekmektedir. Esneklik, verimlilik, çeviklik, sürdürülebilirlik kavramlarının günümüz koşullarında bu kadar ön plana çıkmasının en önemli sebebidir bu değişim.

Bugün işletmeler öngöremedikleri pek çok değişim ile karşı karşıya kalmaktadır. Stratejik plan başka bir deyişle uzun dönemli planların süresi beş-on yıllardan bir-üç yıllık periodlara düşmüş durumda. Hatta bu durum orta ve küçük ölçekli işletmelerde taktiksel boyut denebilecek düzeyde daha da kısa. Tabiki bu işletmelerin kaynakları ile doğru orantılı ancak sürenin her halükarda kısa olması işletmelerin ya daha fazla kaynak harcamasına, ya da zaman konusunda taahhütlerini yerine getirebilme konusunda sıkıntı yaşamasına neden olmaktadır.

Daha net bir ifade ile doğru planlama yapma kabiliyetleri her geçen gün azalmaktadır. Büyük ölçekli işletmeler sahip oldukları kaynakların büyükleri oranında bu durumu en azından hayatta kalabilme başarısı bağlamında daha az zararla atlatabilirken, küçük ve kısmen orta ölçekli işletmeler  çok büyük zarar görmektedir. Özellikle KOSGEB’in 2021 yılı verilerine göre ülkemizde faaliyet gösteren işletmelerin %99,8’inin KOBİ’lerden oluştuğu ve bu işletmelerin toplam istihdamın %76’sını sağladığı göz önüne alındığında bu durumun ne kadar önemli olduğu gözlemlenebilmektedir.

Yüksek belirsizlik altındaki rekabet koşullarında işletmelerin far görmüş tavşan gibi donakalması, çevreden gelecek tehditlerden ziyade pazar kaybetme endişesiyle yapabileceklerinden çok rakiplerinin yaptıklarına odaklanması, rekabet koşullarında kaliteden ziyade fiyat savaşlarının başlaması çoğu zaman karşılaştığımız durumlardan bazıları. Ancak bu koşullar altında bu savaşın iki kazananı olacaktır. Birincisi kaynak açısından sıkıntı yaşamayacak görece büyük ve güçlü olan işletmelerin bu savaşta galip gelmesi muhtemel. Hatta bu ortamın büyük balığın küçük balığı yutabileceği gibi yeni yatırım fırsatlarını da onların ayaklarının altına serdiğini söyleyebiliriz.

İkincisi ise büyüklüğü fark etmeksizin değişen çevre koşullarına karşı biraz daha proaktif davranıp araştırma yapan, rakiplerinden ziyade işletmenin içinde bulunduğu pazarı ve değişen çevre koşullarını analiz eden, ürünlerini, süreçlerini ve hatta hedeflerini sürekli güncelleyen, günümüzün en önemli rekabet avantajı olan kaynak yönetimini düzgün yapan esnek ve çevik firmalar.

Birinci seçeneğin gerçekleşmesi çoğu zaman görmeye alışık olduğumuz bir sonuç aslında. Ancak günümüz değişimleri durumu öyle bir noktaya getirdi ki büyüklük fark etmeksizin koşullara uyum sağlayamayacak kadar katı işletmeler çok büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyor. İster büyük ölçekli ister küçük ölçekli olsun bu durumu tersine çevirmek stratejik öngörü ile dolayısıyla değişen çevre koşullarını, faaliyette bulunulan pazarı ve işletmenin sahip olduğu varlık ve yeteneklerini sürekli gözden geçirmek ile mümkün olacaktır.  

Her ne kadar belirsizlik ortamında öngörüde bulunmak gitgide zorlaşsa da özellikle işletmelerin karşı karşıya kaldıkları ve işletmeleri büyük ölçüde etkileyecek faktörlerin belirlenmesi işletmelere bu doğrultuda önemli avantajlar sağlayacaktır. Bunun için özellikle satış – pazarlama, mühendislik gibi pek çok alanda sıklıkla kullanılan “Pareto İlkesi”’ne göz atmakta fayda var.

Pareto ilkesine göre sonuçların %80’i nedenlerin %20’sinden kaynaklanır. Pazarlama açısından gelirlerimizin %80’ini müşterilerimizin %20’si sayesinde elde ederiz. Mühendislik açısından ise üretim süreçlerinde karşılaşılabilecek problemlerin %80’i büyük ölçüde üretim hattının %20’lik kısmında yer alıyor olabilir. Bu durumda bunu stratejik yönetim prensiplerine uyguladığımızda meydana gelebilecek değişimlerin en önemli, işletmeyi en çok etkileyeceğini düşündüğümüz %20’lik kısmını tahmin ve analiz edebilmek işletmelere belirsizlik ortamında %80 oranında bir öngörü sağlayacaktır.

%80 oranında stratejik öngörüye sahip olmak demek belirsizliği büyük oranda gidermek, farklı senaryolar ışığında stratejik alternatifler geliştirerek işletmelerin daha esnek ve çevik olmasını sağlamak anlamına gelmektedir. Ancak bunu yapabilmek için elbette bir takım araçlara da ihtiyaç duyulmaktadır.

Stratejik öngörü için işletmelerin temel düzeyde uygulayabilecekleri bir takım analizler mevcuttur. Bunlardan en bilinenleri SWOT analizi, PEST analizi, rakip analizi, finansal analiz, portföy analizi ve değer zinciri analizidir. Elbette farklı pek çok analize de ihtiyaç duyulmaktadır, ancak bir analiz için ihtiyaç duyulan bilgiyi toplamak, temizlemek ve bu veriyi doğru yöntem ve araçlarla analiz etmek, doğru sonuçları çıkartmak her işletme için kaynak yeterliliği bakımından çok da mümkün olmayabilir.

İşletmeler temel düzeyde yukarıda belirttiğimiz analizlerle pek çok kaynaktan faydalanarak düşük maliyetlerde karanlık belirsizlik ortamında yollarını bulabilecekleri bir ışığa erişebilirler.

Yeterli mi? Büyük oranda evet.

Dr. Hakan Aslan

Hakan Aslan; Lisans eğitimini Trakya Üniversitesi İşletme bölümünde tamamladıktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi İşletme ve Bahçeşehir Üniversitesi Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler alanlarında yüksek lisans ve Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Doktora derecelerini almıştır.

Profesyonel çalışma hayatına Bayer Türk Kimya’da satış temsilcisi olarak başlayan Aslan, Vista Turizm, Bahçeşehir Üniversitesi ve Nişantaşı Üniversitesinde Planlama ve Pazarlama bölümlerinde yöneticilik görevleri üstlenmiştir.
2018 yılından bu yana eğitim ve danışmanlık hizmeti veren Aslan, bu süreçte Türkiye’nin önde gelen firmalarının yanı sıra, UNDP ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘COVID-19 Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Projesi’ kapsamında eğitmen ve mentör olarak görev almıştır. ‘Stratejik Planlama’ ve ‘Rekabet Analizi’ konularında uzman olan Hakan Aslan; Stratejik Yönetim, Liderlik, Stratejik Pazarlama, konularında eğitim ve danışmanlık hizmeti vermeye devam etmektedir.

Aslan aynı zamanda işletmelerin temel analizlerini gerçekleştirmeleri sağlayan stratejik analiz platformu strateji360.com’un kurucusudur.

1 Yorum
  1. […] söylemek mümkün. Bu aşamada kaynaklarımızı, enerjimizi ve zamanımızı doğru kullanarak rekabet avantajı yaratabilmek için rakiplerimizle aramızdaki mesafeyi ve pazarda gerçekleştirdiğimiz hamlelerin […]

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account