İçerikte Neler Var?

Squid Game’in “Bey Amca”sının Takım Çalışmasına Dair Anımsattıkları

Belki siz de işittiniz veya benim gibi izleme fırsatını yakaladınız, Netflix’in en çok izlenenler listesine hızlı bir giriş yapan ve neredeyse tüm dünyada fenomen haline gelen “Squid Game” adlı bir dizi var. Güney Kore yapımı dizi, gizemli ve varlıklı bir grup insanla, günlük hayatlarında saplandıkları borç batağı nedeniyle kendileri ile bir şekilde temasa geçtikleri ve ıssız bir adada çocuk oyunları oynamak için davet ettikleri çaresiz insanların hikayesini anlatıyor.

Squid Game

Davete icabet eden 456 oyuncunun, ki bunlardan bir tanesi de bilge ve aynı zamanda sürprizlerle dolu “Bey Amca” karakteri, kıyasıya mücadele ettiği bu oyunların kuralı ise hayli net ve acımasız: Altı oyunun tamamını kazanırsanız sizi davet edenlerin koyduğu astronomik maddi mükafatı diğer kazananlarla paylaşırsınız ancak oyunlardan herhangi birini kaybederseniz, elenirsiniz ve bunun bedelini de hayatınızla ödersiniz.

Dizinin felsefi zemini hayli ilginç ama bir yandan da, oldukça şiddet yüklü olması gerekçe gösterilerek (aslında maalesef tıpkı gerçek yaşam gibi) zaman zaman eleştiri oklarına maruz kalan bir senaryosu var. Ancak dizinin sanatsal değerinden ve felsefi zemininden öte, bugün bizi esas ilgilendiren kısmı yönetim bilimine ve yazımızın özelinde, takım çalışmasına dair yaptığı aşağıdaki mühim hatırlatmalar olacak. Öyleyse haydi vakit geçirmeden dizinin takım çalışmasına dair verdiği mesajlara ilişkin incelememize başlayalım.

  1. Bir takımın mimarları, takımlarını tasarlarken “Bey Amca İlüzyonu”na kapılmamalıdır. Yaş, cinsiyet, eğitim, mesleki uzmanlık, din, dil, ırk, etnik köken, vb.’ye göre farklı özelliklere sahip üyelerin yer aldığı takımlar sıklıkla türdeş takımlara kıyasla bir çok konuda daha üstün performans sergilemektedirler. Örneğin farklı tecrübelere, mesleki geçmişlere ve uzmanlıklara sahip bireylerden oluşan takımların yaratıcı fikir üretiminde sıklıkla türdeş takımlara nazaran daha başarılı oldukları biliniyor. Benzer biçimde, kadınların da içinde yer aldığı şirket yönetim kurullarının sadece erkeklerden müteşekkil olanlara nazaran toplumsal sorunlara daha duyarlı oldukları tespit edilmiş. Dolayısıyla, kimi zaman takımın tasarımı esnasında, kadroda yaratılacak bir “çeşitlilik”, muhtelif bağlamlarda takımın çeşitli konulardaki performansına mühim katkılar sağlayabilecektir. Bu nedenle, takımları organize ederken bireylerin farklılıklarına yönelik klişelerimizden kurtulmak ve zihinlerimizi prangalarından kurtarmak önem arz ediyor. Gerçekten de dizide, yarışmalarda ileri yaşı nedeniyle üyesi olduğu takım için bir handikap olacağı varsayılan “Bey Amca”, halat çekme müsabakasında çocukluğundan getirdiği tecrübeleriyle bir anda takımdakilerin hayatını kurtaran bir süper kahramana dönüşüveriyor.
  2. Bir takımın lideri sıklıkla takımın üyeleri için rol modelidir. Gayet tabii olarak takım liderleri de her vasat insan gibi zaman zaman yaşadıkları karşısında umutsuzluğa kapılabilirler. Takımların işleyişleri esnasında tecrübe edebilecekleri muhtelif sıkıntıların ilk muhatabı da genelde takım liderleridir. Dizide halat çekme yarışında rakip takım kaptanının karşı takımı psikolojik olarak yıldırma girişimine bizim dizideki takımımızın kaptanından başladığı unutulmamalı. Ancak liderlerin izleyicileri tarafından takip edildiklerini zihinlerinden bir an olsun çıkarmayarak, bu ruh halini mümkün mertebe takımın diğer üyelerine aksettirmemeleri mühim. Çünkü liderler takımın üyeleri için aynı zamanda bir nevi psikolojik güç jeneratörüdür. Takım liderlerinin halet-i ruhiyesinde bir kırılma yaşandığında bu çatlak takımın diğer üyelerine doğru süratle sirayet edebilecektir.
  3. Takımın sahip olduğu psikolojik sermaye de başarısı açısından oldukça mühimdir. Takımın zorluklara dayanacak ve kolayca yılmayacak biçimde psikolojik manada tahkim edilmesi liderin görevinin bir parçasıdır. Kazanılacak bu psikolojik mukavemet sıklıkla çetin rekabet ortamlarında başarının anahtarlarından bir tanesidir. Nitekim dizide “Bey Amca”, halat çekme yarışmasında, kendilerinden daha güçlü olduğuna hükmetmiş rakip takıma karşı 10 saniye direnebilecek takımının, rakibinin psikolojik dengesini bozacağını ve onu alt edeceğini ileri sürmektedir. Eğer çaresizlik ve kötümserlik Martin Seligman’ın ileri sürdüğü gibi insanın fıtratının bir parçası değil de sonradan öğrenilmiş bir özellikse, hiç şüphesiz meşakatli bir çabayı gerektiriyor gibi görünse de, yine Seligman’ın vurguladığı gibi, pek ala iyimserlik de öğrenilebilir.
  4. Takım içi güvenin inşası takım başarısının olmazsa olmazlarındandır. Dizinin Kuzey Kore mültecisi kadın karakterinin, ferdi olduğu takımdaki kimseye, bir çok kişinin de ileri yaşı sebebiyle Bey Amca’ya, bilhassa fiziksel yarışmaları hesaba katarak güvenememeleri takımı zaman zaman sıkıntıya sokan, tartışmalara vesile olan mühim bir faktör olmuştur. Güven iklimini yaratmanın belki de ilk adımı da üyelerin birbirlerini daha iyi tanımalarına imkan verecek, kaynaşmalarına vesile olacak ortamları itinayla inşa etmektir. Belki de bu nedenledir ki, bir süredir firmalarda tatbik edilen ancak Endüstri 4.0.’la birlikte yıldızı tekrar parlayan “sanal takımlar”da ilk toplantının yüzyüze olması tavsiye edilmektedir. Fiziksel manada bir araya gelinerek yaşanan bu ilk tecrübenin, ilerleyen süreçlerde belki de birbirlerini bir daha hiç göremeden çalışacak olan sanal takım mensupları arasında güvenin tesisine müspet katkı yapacağı umulmaktadır.

Elbette takım inşası, çalışması ve yönetiminde dikkat edilmesi gereken hassas hususlar yazımızda ele aldıklarımızla sınırlı değildir. Ancak “Squid Game’in Bey Amca”sının verdiği bilgece mesajlar, firmalar arasında neredeyse bir yönetim modasına dönüşmüş takım çalışması üzerine tekrar bir tefekkür etmek ve iş takımlarının inşa ve yönetiminin ne denli hassas bir husus olduğunu anımsamak açısından faydalı olduğu da aşikar.

Prof. Dr. Mehmet Eryılmaz

12c855e6 a081 4fab 8598 8ffeb56cb4df e1648480412469

1975 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Namık Kemal İlkokulu ve Ortaokulu'ndaki eğitimlerini takiben, lise eğitimini Ankara Atatürk Lisesi'nde tamamladı. 1997 yılında ise Gazi Üniversitesi, İ.İ.B.F., İşletme Bölümü'nden mezun oldu.

1998 yılında girdiği Bursa Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde İşletme Yüksek Lisans Programı'ndaki eğitimine devam ederken, 1999 yılında AIESEC'in yurt dışı staj bursunu kazandı. Yine aynı sene, Bursa Uludağ Üniversitesi'nin İ.İ.B.F., İşletme Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak göreve başladı. Ardından, Bursa Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilimdalı'nda 2001 yılında "sanal takımlar" üzerine hazırladığı teziyle yüksek lisans derecesini aldı. Yüksek lisans eğitimini takiben aynı enstitüde, 2005 yılında "örgütsel değişim" konusu üzerine hazırladığı teziyle işletme doktoru unvanını aldı.

Dr. Eryılmaz akademik kariyerinde ilerleyen yıllarda sırasıyla, 2009'da yardımcı doçent, 2011'de doçent ve 2017'de de profesör unvanlarını aldı.

Yoğun akademik çalışmalarına ilaveten Dr. Eryılmaz fakültesine idari manada da hizmet etmeye gayret etti. Bu arzunun doğrultusunda, 2013-2015 yılları arasında çalıştığı fakültenin dekan yardımcısı olarak görev yaptı. Aynı dönemlerde Bursa Uludağ Üniversitesi "İktisadi ve İdari Bilimler" ve "İnegöl İşletme" fakültelerinin yönetim kurullarında da yer aldı.

Akademik bilgi ve tecrübesini ileriye taşıma arayışlarının neticesinde, 2017-2018 döneminde, bir yıl süreyle, "TÜBİTAK 2219 Yurt Dışı Doktora Sonrası Araştırma Bursu"yla İsveç'in Göteborg Üniversitesi, Göteborg Araştırma Enstitüsü'nde, Prof.Dr. Barbara Czarniawska nezaretinde "Bilginin Çevirisi Kuramı (Knowledge Translation Theory)" üzerine araştırmalar yürüttü.

Dr. Eryılmaz 2009'dan bu yana Bursa Uludağ Üniversitesi'nde; lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde "İşletme" (L), "İşletme Yönetimi" (L), "Management" (L), "Organizasyon Teorisi" (L), "Organization Theory" (L), "Araştırma Teknikleri ve Yayın Etiği" (YL), "Stratejik Yönetime Giriş" (YL), "İleri Stratejik Yönetim" (D), "Örgüt Kuramları" (D) vb. muhtelif dersler vermiştir, vermeye devam etmektedir. Dr. Eryılmaz ayrıca, geçmişte de Beykent Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Okan Üniversitesi vb. muhtelif vakıf üniversitelerinde yüksek lisans düzeyinde "İşletme Yönetimi", "Stratejik Yönetim" ve "Takım Çalışması ve Liderlik" dersleri vermiştir.

Son olarak; Dr. Eryılmaz'in ilgi alanları "Stratejik Yönetim", "Örgüt Kuramları" ve "Araştırma Teknikleri"dir. Kendisinin bu alanlarda yayınlanmış 30'a yakın bilimsel makalesi (2014 yılında Dr. Öğr. Üyesi Mehlika Saraç ve Prof.Dr. İsmail Efil ile birlikte "Management Research Review" dergisinde yayınladıkları makale, 2015 yılında Emerald Group Publishing tarafından "Outstanding Paper Award" ödülüne layık görülmüştür), 20'ye yakın kitap bölümü, uluslararası ve ulusal kongrelerde sunulmuş 50 civarında tebliği vardır.Dr. Eryılmaz ayrıca 2015 yılında Ekin Yayınevi'nden çıkan "İşletme: Kuram ve Pratik" (Prof.Dr. Sait Yüksel Kaygusuz ve Prof.Dr. İsmail Efil'le birlikte) ve 2021 yılında Nobel Akademik Yayıncılık tarafından basılan "Dijital Dönüşümü İşletme Biliminin Gözlükleriyle Anlamak" kitaplarının editörlüğünü üstlenmiştir. Kendisi bir tanesi Tübitak 1001 projesi olmak üzere, 5 bilimsel projede yürütücü ve araştırmacı olarak yer almıştır. Dr. Eryılmaz ayrıca naçizane bilgi ve tecrübelerini okuyucularla her ay "Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi"ndeki yazılarıyla paylaşmaktadır. İlaveten halen; "TESAM Akademi" ve "Uluslararası Yönetim Akademisi" dergilerinin alan editörlüğünü üstlenmekte ve "Başkent Üniversitesi Yönetim Araştırmaları Dergisi"nin ise editörler kurulunda hizmet vermektedir.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account