İçerikte Neler Var?

Dolar Euro’ya Karşı Güç Kazanıyor, Peki Şimdi Ne Olacak?

1999’da kaydi olarak yaratılan, 2002’de fiziki olarak da hayatımıza giren Euro; 19 ülkede 340 milyon kişi tarafından kullanılıyor. Dolardan sonra en yaygın kullanılan rezerv para ancak şu anda dolara karşı hızla ivme kaybediyor. 2022 başında 1 Euro, 1.13 dolara eşit iken şimdi 1 dolar civarında. Parite ifadesi de böylece yerini bulmuş oldu. Keza parite “eşitlik” anlamına geliyor. (Yani 2002’den beri bir pariteden söz etmek mümkün değildi aslında. Ama yaygın olarak parite ifadesi kullanılıyor.) 1 Euro’nun 1 Dolar’a eşit olması psikolojik bir sınır tabii, Euro’nun daha da değer kaybetmesi ve kurun daha da düşmesi bekleniyor.

Dolar güçleniyor, Euro zayıflıyor…

Euro dolar kurunun tarihi dip seviyelere inmesinin tek bir nedeni yok maalesef. Madalyonun bir yüzünde dolar diğer tüm para birimlerine karşı değer kazanıyor. Dolar endeksi 20 yıllık tarihi zirvelerinde geziniyor. ABD’de enflasyonun beklenenden yüksek gelmesi- yani FED’in daha fazla faiz arttırma potansiyeli-, küresel bir resesyon beklentisi ve likidite daralması “kaliteye kaçışı (flight to quality)” arttırıyor. Dolar sadece Euro’ya karşı değil, gelişen ülke paralarına ve Yen’e karşı da değer kazanıyor.

Madalyonun diğer yüzünde ise Avrupa’da artan resesyon ihtimali karşımıza çıkıyor. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası artan petrol ve doğal gaz fiyatları, Rusya’nın doğal gazı kesme tehditleri Avrupa’da resesyon ihtimallerini daha da güçlendiriyor. Bu da Avrupa Merkez Bankası’nın işini zorlaştırıyor. Her ne kadar temmuz için faiz artırımı sinyali verilse de maalesef Lagarde’ın agresif davranması daha zor.

Sonuçta FED ile AMB arasında bir politika ayrışması var. FED’in son gelen enflasyon verisinden sonra faizi 1 puan arttırabileceği tartışılırken, Almanya’da beklenti endeksinin düşük gelmesi AMB’nin daha agresif bir para politikasına gitmesini zorlaştırıyor. Hele de İtalya gibi bazı ülkelerde devlet tahvillerinin getirileri ayrışmışken…

AMB tarafında “Zayıf Euro” pek istenmiyor. Her ne kadar yapılan açıklamalarda “herhangi bir kur hedefimiz” yok dense de güçlü dolar özellikle de emtia ithalatçısı olan ülkeler için fiyatların yükselmesi demek. AMB’de yapılan bir araştırmada döviz kurunda yaşanan %1’lik bir değer kaybının kısa vadede enflasyonu %0.1 arttırdığı, 3 yıl gibi bir sürede ise enflasyondaki artışın %0.25’e ulaştığı ortaya konmuş. Sene başından beri değer kaybının %11’i bulduğunu düşünürsek, geçiş etkisi hiç azımsanmayacak düzeyde olacak. Yani aslında AMB bir tarafta zayıf Euro nedeniyle körüklenebilecek enflasyon diğer tarafta ise resesyon riski arasında sıkışmış durumda.

Euro 2012’den sonra yeni bir teste hazırlanıyor. Bir tarafta artan enflasyon diğer tarafta kapıda bekleyen resesyon ve ayrışan borçlanma maliyetleri… AMB açıklamalara göre farklı araçlar üzerinde çalışıyor. 2012’de Draghi’nin o meşhur hamlesine benzer bir hamle gelir mi göreceğiz. Ama Lagarde’ın işi zor.

Ya Türkiye?

Maalesef Türkiye için bu pek olumlu değil. Bunu daha önce de birkaç defa yazmıştım. Doların güçlenerek, Euro’nun değer kaybetmesi bizim açımızdan sıkıntılı. Emtia ithalatçısı bir ülkeyiz ve neredeyse tüm emtialar dolarla fiyatlanıyor. Dolar arttıkça ithalat faturamız da artıyor. Diğer yandan en büyük ihracat pazarımız Avrupa. İthalatımızın %65’i dolar cinsinden. İhracata geldiğimizde ise bu oran %47’ye düşüyor. Euro cinsinden ihracatımızda hemen hemen bu oranda.

Bu durum bazı sektörlerde daha çok karşımız çıkıyor. Otomotiv endüstrisi özelinde baktığımızda, ihracatın önemli bir kısmı Euro bölgesine. Ancak girdilerini dolarla alıyorlar. Güçlü dolar zayıf euro bu sektörde ciddi kayıplara neden oluyor. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliğinin verilerine göre Nisan ayında Euro/dolar kuru nedeniyle kayıp 200 milyon doları bulmuş. Ocak- Nisan arası ise 700 milyon doları geçmiş. Euro dolar karşısında değer kaybettikçe bu maliyet daha da artıyor.

Türkiye’de turizmin de %70’i Euro cinsinden fiyatlanıyor. Bu da turizm gelirlerimizin dolar cinsinden değerini düşürecek kuşkusuz. Her ne kadar turizm gelirlerimizde bir artış yaşansa da Euro’nun değer kaybı Dolar cinsinden turizm gelirlerinin daha az görünmesine yol açacak.

Son olarak “Güçlü Dolar“, borcun reel değerini de arttırıyor. Kısa vadeli dış borcumuzun %44.3’ü, uzun vadeli dış borcumuzun %64.2’s, dolar cinsinden. Euro’nun payı ise kısa vadelide %26, uzun vadelide %30. Yani dolar güçlendikçe borcun maliyeti de artıyor.

Dolar, yükselen enflasyon, artan resesyon beklentileri gölgesinde güçlenmeye devam ediyor. Bu durum ABD’nin enflasyonla mücadelesinde destek olurken, tüm dünyaya enflasyonu ihraç ediyor. Bu durum ise akıllara John Connally’nin 1971 yılından Bretton Woods’un fiilen yıkılmakta olduğu dönemde söylediği o meşhur sözü getiriyor:

“Dolar bizim paramız ama sizin probleminiz”

Doç. Dr. Derya HEKİM

https://uib.org.tr/files/downloads/ebulten/oib_ebulten/nisan2022/bulten-24.htm

IMG 3315 e1648834872658
Co Founder at Opinyu

Akademisyen / Doçent Doktor @ Uludağ Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü / Uluslararası İktisat
Co Founder @ Opinyu

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account