İçerikte Neler Var?
Elektrikli Araçlar ve Lityum
Geride bıraktığımız 2021 yılı pandemi sonrası çip ve çeşitli emtiada yaşanan tedarik zinciri problemleri nedeniyle otomotiv sektörü açısından zorlu bir sene olarak kayıtlara geçmiştir. Ancak satış rakamlarına bakıldığında bu zorlu süreçte elektrikli araçların satışlarının neredeyse ikiye katlaması oldukça dikkat çekici. 2020 yılında EV (Electric Vehicle- Elektrikli Araç) ve PHEV (Plug-in Hybrid Vehicle- Şarj Edilen Hibrit Araçlar) toplam satış rakamları yaklaşık 3 milyon adet iken 2021 yılında bu rakam 6.6 milyon olarak açıklandı.
Elektrikli Araç Satışı Global Durum
2021 yılında özellikle Çin, elektrikli araç satışını 1.2 milyon’dan 3.4 milyon’a çıkararak neredeyse üç katına çıkarmış, Avrupa elektrikli araç satışında ise özellikle yeni regülasyonlar ile birlikte Pazar payı %70 artarak 2.3 milyon araç ile bu alandaki en büyük 2. pazar statüsünü korumuştur. Avrupa’da satılan elektrikli araçların yarısı PHEV (Plug-in Hybrid) araçlardır.
Elektrikli Araçların Önümüzdeki Dönemdeki Pazar Payı
Günümüzde yaşanan iklim krizi, çevresel felaketlerin olası etkileri ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler otomotiv sektörünü daha çevreci bir yapıya doğru itmektedir. Tabi ki bu durumun en büyük nedeni özellikle gelişmiş ülkelerin yeşil devrim sürecine girmesi sayesinde bir katalizör haline gelmiştir. Emisyon konusunda sıkı yaptırım ve cezalar söz konusu ve bunun derece olarak yıllar içinde artacağı aşikâr. Bugün bile birçok OEM (Ana Sanayi) üretici firma yakın zamanda 2024 yılından itibaren içten yanmalı motor üretmeyeceklerini açıklamışlardır. Birçok Avrupa ülkesinde çeşitli şehirlerde içten yanmalı araçlar ile alakalı yasaklar devreye girmeye başladı bile.
Boston Consulting Group (BCG) 2030 Pazar Tahmini
Boston Consulting Group (BCG) tarafından yayınlanan rapora göre 2030 yılına kadar özetle pil ve elektrik enerjisi kullanan araçların Pazar payının 48%’e çıkması beklenmektedir. Bir sonraki öngörü ise Avrupa’da 2035 yılından itibaren bu oranın %75 seviyesine kadar çıkmasıdır.
Bu değişim 3 faktörlü bir değişim olup süreci etkileyecek olan 3 ana faktör: teknoloji, regülasyon koşulları ve tüketici sahip olma maliyetidir.
Elektrik Dönüşümündeki Olası En Büyük Problem
Elektrikli araçların batarya ve entegrasyon maliyeti toplam araç maliyetinin yaklaşık %40’ını oluşturmaktadır. Bunun alt kırılımı: %25 batarya hücreleri, %15 elektrik motoru ve bunun yanında %10 yazılım maliyeti mevcuttur. Bu durum şüphesiz bataryayı elektrik dönüşümünün odak noktası haline getirmektedir.
Otomotiv sektöründe kullanılan batarya teknolojisi de cep telefonları veya laptoplarda kullanılan lityum-iyon pil teknolojisi ile aynı altyapıya sahiptir. Lityum bataryalar araçlarda bir paket halinde bulunur.
Fitch’in bulgularına göre lityum talebinin %45’ini otomotiv sektörü oluşturuyor ve elektrikli araç dönüşümü ile birlikte bu oranın 2030 yılına kadar %80 seviyelerine çıkabileceği öngörülmekte.
Dünya genelinde 2021 yılında bataryaların üretiminde kullanılan senelik lityum üretim kapasitesi 520.000 ton lityum karbonat eşdeğeri (LCE) iken batarya üreticilerinin LCE talebinin 300.000 ton olduğu bilinmektedir. Ancak bu talebin 2025 yılına kadar 1 milyon ton, 2028 yılına kadar 2.8 milyon tona çıkacağı tahmin edilmektedir.
Mevcut planlanan madencilik projelerinde bir artış görülmez ise elektrikli araç talebinde olası artış ile birlikte 2026 yılından itibaren yıllar içinde önemli bir şekilde artacak olan bir arz açığı oluşması muhtemeldir.
Bu durum 2027 yılında 3.3 milyon elektrikli aracın üretimini geciktirebilir.
Bu aşamada lityum-iyon pillerin geri dönüşümü ile ikinci ömür batarya kullanımı da talep açığını kapatmada önemli bir etken olabilir. Hatta ABD ve Avrupalı birçok şirket bu alanda çalışmalara başlamıştır. Ancak ortalama pil ömrünün 8-10 yıl olduğu düşünüldüğünde lityum tedarik kıtlığındaki boşluğu 2026 yılından itibaren kapatmaya başlaması olası değildir.
Tüm bu gelişmeler ışığında lityuma olan ilginin giderek artacağı ve lityum fiyatlarının talep doğrultusunda yükselmesini tahmin etmek zor değil.
Önümüzdeki dönemde elektrikli araçlardan çok batarya için gereken element ve mineralleri konuşacağız gibi duruyor. Tabi bu süre içinde lityum batarya yerine başka bir alternatif geliştirilmezse.
Peki alternatifler ne olabilir? Süper kapasitörler nedir? Tesla, Maxwell Teknoloji şirketini neden satın aldı? Gelin bu konuya da bir sonraki yazımızda değinelim.
Sağlıkla kalın, sevgiler…
Deniz Mutlu 13.03.2022
Kaynaklar:
https://www.greencarcongress.com/2017/11/20171103-bcg.html
Elektrikli araçların geleceği tehlikede! – Para Kule
https://www.statista.com/chart/26845/global-electric-car-sales/
[…] süper kapasitörler şarjlarını, lityum iyon pillerden daha hızlı kaybederler. Tesla’yı bir hafta boyunca garaja park ederseniz, şarjın yüzde […]
[…] kullanmaya başladı. Dünyanın yeşil dönüşümü için bu elementler kullanılmak zorunda. Elektrikli araçların bataryalarından; denizaltı radarları, jetlerin disklerine kadar birçok askeri alanda da bu […]