İçerikte Neler Var?
Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0 Üzerine
Dijitalleşme, dijital dönüşüm kavramı bu aralar çok popüler ve gittikçe de hayatımızda daha fazla yer ediniyorlar. İnternet başta olmak üzere iletişim kanallarının yaygınlaşması sayesinde dünya gezegeni üzerinde en azından bilgiye ve teknolojiye ulaşabilen küçük azınlığımız tek bir medeniyet olma yolunda ilerliyorlar. Konunun eğitim, tüketim, üretim, reklamcılık, satış ve pazarlama gibi pek çok farklı yönleri de var. Pandemi nedeniyle özellikle gelişmiş ülkelerde uzaktan çalışma, uzaktan eğitim kavramlarının çok hızlı şekilde yaygınlaşmasına tanık oluyoruz.
Ülkemizde de hemen her konuda olduğu gibi homojen olmayan bir değişim var. Dijital dünya hayatımızı o kadar hızlı değiştirmekte ki birkaç on yıl sonra bazı meslek gruplarının işlevi oldukça azalacağı öngörülüyor. Zamanla doğru analiz edebilme ve sebep-sonuç ilişkisi kurabilme, tecrübe sahibi olmaktan daha önemli hale gelecek. Hepimiz hızlı bir dönüşüm geçirmekteyiz. Kimimiz bu değişime tüketici olarak dahil olurken pek azımız değişimi uygulayan ya da kurgulayan olarak rol alabiliyoruz. Ağırlıklı çoğunluğumuz ise günlük yaşantımızın gerektirdiği yükümlülüklerden dolayı olan bitenin farkında bile değil.
Endüstri 4.0 kavramının ortaya çıktığı Almanya’da bile durum bizimkinden pek farklı değil.
Meraklısı için linkini aşağıda paylaştığım Aachen Teknik Üniversitesi’nin yapmış olduğu araştırmada Almanya’daki işletmelerin büyük kısmının henüz dijitalleşme aşamasını tamamlayamadığını, Endüstri 4.0 uygulamaları adımlarına henüz geçmekte olduklarını görebilirsiniz.
https://www.acatech.de/wp-content/uploads/2020/04/aca_KOOP_MatInd_en_Web.pdf
Acatech olgunluk modelini bir sonraki yazımda özet olarak anlatacağım. Belki de şu anda popüler olan olgunluk modellerini ayrı bir yazı olarak da anlatmakta fayda var. Büyük resme geri dönecek olursak henüz adı konulamamış ve konumlandırılamamış bir değişim süreci devam ederken işletmeler uzun yılların verdiği alışkanlıklar ve bilgi birikimleri ile bu değişimi anlamakta zorlanıyorlar.
Dijital Dönüşümde Fayda
Dijital olgunluk modelleri ile işletmelerin mevcut durumları tespit ediliyor ve bir yol haritası çıkarılıyor. Genel olarak çalışma modeli tüm dünyada bu şekilde. Sonrasında bir proje planı yapılıyor ve proje planı doğrultusunda danışmanlık ve proje yönetimi süreçleri devam ediyor.
Burada hem hizmeti veren danışmanlar için hem de alan işletmeler için pek çok zorluk bulunuyor. Birinci ve en önemlisi hangi faydanın sağlanacağı ve hangi adımların öncelikli olarak atılması gerektiği.
İşletmelerin pek çoğu ise henüz bırakın Endüstri 4.0 uygulamalarını, yalın üretim prensiplerini dahi oturtamamış durumdalar. Bunun için ciddi miktarda çalışan eğitimi ve zihin yapısı değişikliği gerekiyor. İşletmelerin on yıllardır süre gelen yönetim anlayışları ve iş yapış yöntemlerinin kısa sürede değiştirilmesi gerekliliği de bir diğer zorluk olarak önümüze geliyor. Yıllarca emir komuta ile yönetilen, hiçbir inisiyatifin verilmediği bir kültürden bilgi odaklı yatay ve dikey entegrasyonu uygulayan, bilgiyi tüm yapının temel taşı olarak kabul eden, paylaşımcı bir kültüre nasıl geçebilirsiniz?
Kültürel anlamda değişim, bir yazılımı işletmede uygulamaktan çok daha uzun süren ve karmaşık bir süreç. Buna ek olarak çalışanlardaki işini kaybetme korkusu, işletme sahiplerindeki faydayı net görememenin verdiği çekimserlik, farklı öncelikler ve başarısızlık korkusunu da eklediğiniz zaman dijital dönüşümün hiç te kolay olmayacağını iddia etmek pek zor olmasa gerek.
Öte yandan dijitalleşme konusunda özellikle gelişmiş ülkelerde yapılmakta olan yatırımlar var. Örneğin WEF (Dünya Ekonomik Forumu) 2022 yılı raporuna göre küresel dijital ikiz pazarı patlama yaşıyor. 2030 yılına kadar dijital ikiz teknolojisinin uygulanmasının şehir planlama, inşaat ve işletme için 280 milyar dolar tasarruf sağlayacağı tahmin ediliyor. Pazar büyüklüğü açısından, dijital ikiz pazarının 2026 yılına kadar 48,2 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Sadece şehirlerin dijital ikizlerinin oluşturulması için yapılacak yatırımdan bahsediyoruz.
https://www3.weforum.org/docs/WEF_Global_Digital_Twin_Cities_Framework_and_Practice_2022.pdf
Rekabet gücünü koruyabilmek için verimliliğimizi sürekli olarak arttırmamız gerekiyor. Dijitalleşme bu alana hizmet edebilecek önemli bir araç. Değişim yolculuğa erken çıkan ve büyük adımlar yerine planlı küçük proje ve uygulamalarla hareket eden, bir habitata üye olan, o yapıdan sürekli olarak beslenen, yaparken-öğrenen ve paylaşan yapıların uzun vadede büyük avantaj sağlayacakları düşüncesindeyim. Birey olarak bizi en çok etkileyecek olan gelecekteki iş dünyası öngörüsünü WEF’in ve Acatech’in ilgili raporlarını baz alarak bir sonraki yazımda anlatmaya çalışacağım.
Doğan Vardar
Doğan Vardar
İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği’nden 2000 yılında mezun olmuştur.
2005-2008 yılları arasında Uludağ Üniversitesinde İşletme Yüksek Lisansı yapmış, 2019 yılında Sabancı Üniversitesi Executive Development Programını tamamlamıştır. PMP ve Patent Vekilliği sertifikalarına sahiptir.
iyi derecede Almanca ve İngilizce bilmektedir.
[…] İlk yazımda en azından bilgiye ve teknolojiye ulaşabilen küçük azınlığımızın tek bir medeniyet olma yolunda ilerlediğinden bahsetmiştim. Hariri’nin Sapiens kitabında tek medeniyet kavramını çok iyi açıklıyor. Dördüncü sanayi devriminin bu süreci hızlandırdığını düşünüyorum. Değişim daha hızlı ve daha şiddetli olma yolunda ilerliyor. Birey olarak bu gelişime ne oranda katılım gösterebilirsek o oranda gelişebileceğiz. Bunun için de on yıllarımız yok. […]
[…] verimliliğin arttırılması ve dijital dönüşüm sürecinin hızlandırılması Türkiye’nin en önemli kalkınma gündemlerinden biridir. Bu […]