İçerikte Neler Var?

Finansal Okuryazarlık: Yatırımdaki Demokrasi

Bizim gibi enflasyon sorunu yaşayan ülkelerde, birikimlerin değerlendirilmesi söz konusu ise, faizli enstrümanların ön planda olması çok normal. Ülkemizin enflasyonla mücadelesi devam ededursun; geçmişten gelen kemikleşmiş faiz geliri alışkanlığı, yatırım genlerimize işlemiş durumda.

word image 15

Bu durum, enflasyon sorununu çözmüş, düşük faizle yaşam rutinini oturtmuş ülkelerde bireyleri ‘faiz kazancı’ yerine ‘sermaye kazancı’ aramaya götüren süreçleri keşfetmeye zorlamış yıllardır. Zira işleyen bir üretim süreci, elde edilen çıktılar ve bunların tümünün ekonomiye kazandırılması gibi sağlıklı bir rutinleri var. Ve elbette bu vasıf ‘gelişmiş ülke’ kategorisinde yer alan bireyleri de ister istemez sermaye piyasalarına yönlendirmiş.

Devletlerinin politika faizlerini, 2 yıllık , 5 yıllık ya da 10 yıllık vadelerde bile sıfıra yakın yerlerde gören bu bireyler, sermaye piyasalarını daha çok tercih eder olmuş, böylelikle sermaye piyasaları ‘paranın değerini koruma’ eyleminde birincil mekân haline gelivermiş.

Hep konuşuyoruz ya, FED faiz arttıracak, dolar anavatanına dönecek diye; FED beklentiler doğrultusunda 5 tane faiz artışı yapsa, her adımında da 0,25 ilerlese, yıl sonunda ulaşılacak faiz seviyesi %1,50, düşünün!

word image 16

Euro Bölgesine baktığınızda da durum çok farklı değil; paranızı 10 yıllığına emanet edip, %99’unu geri alabildiğiniz; Türk insanının çok da alışık olmadığı ‘eksi faiz’ gibi fiyatlamalar görüyoruz.

Ülkelerin refah düzeylerine paralel olarak, enflasyonist baskıların düşük, faizden elde edilen getirilerin yetersiz olduğu ortamlarda sermaye piyasaları ‘güçlü alternatif’ olarak finansal markette yer almış, hatta refah toplumlarına ait bireylerin ‘tasarruf güdülerinin’ sermaye piyasalarında park etmiş olması, çok sıradan hale gelmiş bir yaşam tercihi durumunda.

Sermaye piyasaları neden önemli?

Bu soruyu kendime hep soruyorum.

Kuralları net şekilde çizilmiş ve yatırımcıyı koruma güdüsüyle tasarlanmış bir sistemde neyi ıskalıyor olabiliriz ki, sermaye piyasasında var olan katılımcı sayısında ‘Gelişmiş ülkelerin’ çok çok gerisindeyiz?

word image 17

Ülkemizdeki tasarruf, yatırım ve getiri üçgeninin en önemli ev sahibi bankalardır.

Hepimiz, bankacılık hizmetleri doğrultusunda sunulan bir finansal ürün gamıyla muhatabız ve seçimlerimizi bizlere sunulan bu ürünler doğrultusunda yapıyoruz.

Finansal varlıklar, yapıları itibariyle; farklı risk algılarına, farklı beklentilere ve farklı zaman aralıklarındaki hedeflere odaklanmış kişilere sunulabilecek çok farklı temel özellikler taşımaktalar. Ancak finansal sistem, müşteriyi tanıma ve ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirme konusunda yıllardır çok önemli bir konuyu atlayarak müşteriyle iş ilişkisine geçmekte: Müşterinin risk algısı ve yatırım beklentileri.

word image 18

Ülkemizdeki tasarruflar vadeli TL&YP mevduat, fiziki altın ve gayrimenkul üçgeninde devam ededursun; tasarruf edebilme disiplinine sahip olabilen kitlelerimiz ‘sermaye piyasalarından uzak’ bir birikim kurgusu içinde nefes alıp verdiklerinden, sürekli gelişen ve değişen sermaye piyasası evreninden, bu evrendeki gizli fırsatlardan uzaktalar.

Sermaye piyasalarının gelişmesi hangi noktalarda gelişme sağlar?

Sermaye piyasaları genellikle şirketlerin pay piyasası ve tahvil ihracı yoluyla ‘bireylerle’ finansal bir alışveriş içinde oldukları, bireylerin ya da kurumların birikimlerini özel bir varlık sınıfı ya da yatırım temasında düşük maliyetlerle değerlendirebildikleri, bir adım ileri gidersek; birey veya şirketlerin dünyanın sürekli değişen risklerine karşı türev piyasalarda ‘koruma veya kazanç fırsatı’ bile arayabildikleri gelişmiş bir piyasa.

Elbette birçok alt kırılımı var bu evrenin ancak, temelde ‘kurallı ve güvenilir esaslara bağlı piyasalar’ olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

word image 19

Sermaye piyasası ürünleri arasında ETF’ler yani Borsa Yatırım Fonları; sıradan bir gelişmiş ülke bireyi için, yatırımlarını sermaye piyasalarında değerlendirirken ulaşabileceği en düşük maliyetli yetkin seçeneklerden biridir. Bu sayede hem bir varlık sınıfına çok düşük bir komisyonla yatırım yapabilirsiniz; hem de çok likit varlıklar olduğu için söz konusu ETF’leri borsalarda alıp satarak ekstra kazanç da elde edebilirsiniz. Ülkemizde ETF (Exchange Trade Fund) Türkçe ifadesiyle Borsa Yatırım Fonu sadece ve sadece 15 adetle sınırlı kalırken; ülkemizdeki sermaye piyasası evreninde yalnızca iki portföy şirketimiz tarafından tercih edilmiş.

https://www.kap.org.tr/tr/YatirimFonlari/BYF

ABD’de menkul kıymet yatırım fonlarının büyüklüğü GSYH’nin %141’i gibi bir rakamla ifade edilirken, bizde bu rakam %2,5 seviyesinde. (Kaynak: TSPB 2020 Sermaye Piyasası Raporu- Mayıs 2020)

word image 20

Bankaların, ülkemizin en ücra köşesine bile ulaşabilen ağını düşünürseniz, insanlarımıza finansal okuryazarlık kazandırabilmesi ve bireylerin vasatın üzerinde bir finansal bilgi sahibi olarak sermaye piyasalarında güvenle yatırım yapabilmesi konularında önemli rolleri olabileceğini düşünüyorum.

Çok basit bir güncelleme ile, müşteri kabul esaslarına eklenecek ve müşterinin hesap açılışı süreçlerine entegre edilerek müşterinin risk algısı ve sermaye piyasalarına olan ilgisi konusunda fikir verebilecek bir ‘kabul’ süreci, her şeyi daha ‘ölçülebilir’ hale getirecektir.

Bankaların ya da diğer finans kurumlarının, daha müşteri kabulü esnasında toplamış olduğu bu veri, finansal sistemin hem ‘müşteri ihtiyaçlarının doğru anlaşılması’ hem de sermaye piyasası aktörlerinin, bilinçli müşteri tercihleri doğrultusunda ‘disipline’ olmasını sağlayacak doğal bir süreci de tetikleyici olacaktır.

Basit bir örnek verelim:

Hisse senedi yatırımlarında bilgi, çok kritik değerdedir ve bu bilginin de alt kırılımları var:

  • Haber bilgisi
  • Finansal bilgi
  • Rasyonel beklenti bilgisi

Sıradan bir yatırımcının bu bilgileri ‘mesleği sadece bu olan’ yetkin profesyonellerden alabileceği ‘ulaşılabilir’ mecra ‘finansal analiz’ raporlarıdır.

word image 21

Sadece ülkemizde değil, Goldman Sachs gibi küresel bir finans devinde bile ‘finans sektöründe istihdam edilecek genç beyinlerin’ kazanılması artık iyice zor hale gelmiş, finans sistemi ‘nitelikli insan kaynağını’ mumla arar hale gelmişse; finansal özgürlük hedefimize, sadece BIST30 şirketlerinin finansalları ve analiz raporlarını okuyarak mı ulaşacağız?

Sermaye piyasasında istihdam edilecek ‘finansal analist’ sayısının artması ve sadece BIST30 şirketleri için değil, BIST100 veya BISTTUM gibi daha geniş yelpazede yer alan şirketlerimizin de ‘finansal analiz raporunun’ yazılması demektir aslında.

Piyasamızın rasyonel bilgi anlamında yatırımcıları bu yönde aydınlatır bir yapıya bürünmesi; hakkında analiz raporu yazılan borsaya kote şirketlerin ‘yönetsel yetkinliklerini’ gözden geçirecekleri, bilinçli yatırımcıya karşı sorumluluk hissedecekleri, iş yapış biçimlerini ‘küresel standartlara göre güncellemek zorunda kalabilecekleri’ bir sonucu da beraberinde getirecektir.

Özetle, bu sürecin göz ardı edilemeyecek bir ‘insan kaynağı’ gerçeği de var.

Yazının başlığı ‘Yatırımdaki Demokrasi’

Finansal okuryazarlık, gönüllü biçimde yaymaya çalıştığım ve daha fazla insana ulaşması için kendimi adadığım bir kavram.

Bu ülkede herkes, yatırım danışmanlığı tadında finansal hizmet alabilecek ‘alt limitte’ bir birikime sahip olmayabilir. Ancak herkesin, emek harcayarak elde ettiği birikimlerini, finansal sistemin diğer tüm aktörleriyle ‘eşit’ biçimde değerlendirebilmek ve büyütebilmek gibi bir hakkı var!

Finansal varlık özelinde yatırım fonu, finans profesyonelleri tarafından ‘iyi niyet’ esasıyla yönetilerek şeffaf ve yatırımcı lehine kurgulanan bir seçenek olduğu için sosyal medyamda dsa ilk olarak ‘yatırım fonları’ konusuna odaklandım.

Herkes finansal seçenekler anlamında eşit bir evrende olmak zorunda. Ve emin olunuz; bundan daha ilham verici motivasyonum yok mesleki anlamda.

Piyasa duygusuz ve rasyonel. Ülkemizdeki finans sisteminin, tasarruf sahiplerinin varlıklarını sağlıklı biçimde tabana yaymak ve ilgililere en geniş yelpazede hizmet vermek gibi bir ‘çatının altında’ 1.000 TL’si olana da 1.000.000 TL’si olana da eşit yaklaşmak, eşit hizmet vermek gibi bir sorumluluğu var.

Sistem, tüm paydaşlarını risk algısı ve finansal bilgisine göre kategorize eden sağlam bir disiplin, her risk kategorisine uygun anlaşılır ve kolayca ulaşılabilir bir ürün gamı, bireyler ve onların tasarruflarını her türlü manipülasyondan uzak tutacak sağlam bir alt yapıyı kurmak ve bunu toplumun en ücra köşelerine kadar yaymak gibi bir sorumluluk da taşıyor!

Ve bu sistematik, en güçlü ve verimli yolla; en kolay sermaye piyasalarında sağlanabilir.

word image 22

2003 yılında başlayan BES sistemine gelen en güçlü eleştirinin, BES planına giriş yapıldıktan sonra ‘BES Fonlarının performans takibinin yapılmaması’ ve fon tercihlerine ait güncelleme yükümlülüğünün ‘katılımcılara bırakılması’ değil miydi?

Herkese eşit yaklaşan ve finansal beklentilerine göre ‘öznel’ hizmet sunabilen bir sermaye piyasasının varlığı çok önemli.

Ve bu piyasanın, örneğin Borsa İstanbul yönetiminin 2021 özetini yaparken övünç kaynağı olarak anlattığı ‘Halka Arz’ metodu ile para toplama mantığından uzak kurgulanması gerektiği çok açık.

Bizim bu ülkenin bireyleri olarak, global hedefleri olan ve sermaye piyasamızı bu yönde geliştirme amacını taşıyan yapısal politikalara, Borsamızı ve dolayısı ile sermaye piyasamızı ‘global’ ölçüde dünyaya tanıtan ufuk açıcı stratejilere ihtiyacımız var.

Örneğin neden Norveç Varlık Fonu yatırım yapmasın sermaye piyasamıza?

Neden biz ülkece büyüme potansiyelimizi, sermaye piyasamız üzerinden global fon sahiplerine ‘sağlıklı yollarla anlatmayı’ denemiyoruz?

Neden çok üzücü şekilde sermaye piyasası, ülkemizde yaşayanlar için manipülatif bir ‘oyun mekânı’ olarak algılanmaya devam ediliyor?

word image 23

Sözün Özü

Finansal okuryazarlık neden kritik ve tüm paydaşlarını aslında nereye götürür, bu konudaki görüşlerimi de bir sonraki yazıda paylaşacağım.

Sağlıklı bir finansal piyasada elde edilecek getiriler veya sisteme sağlanan güvenle birlikte faiz odaklı beklentilerden uzaklaşarak daha uzun vadeye yayılan sermaye piyasası potansiyeli, sistemin tümünü rehabilite edebilecek; sistemdeki tüm oyuncuları ‘daha iyiye’ itecek içsel bir dinamiğe sahip.

İlk adım, insanlarımızı ‘finansal okuryazarlık’ konusunda ‘yeterli’ bir seviyeye ulaştırmak olmalı.

Sağlıkla kalın.

Finans Sektöründe farklı pozisyonlarda 24 yıllık bir tecrübeye sahip olan Yücel Ferek, bu süreci 'sayısız insan, sayısız davranış biçimi, sayısız deneyim' olarak tanımlarken; tasarrufu bilmeyen değil, tasarrufa geçemeyen bir toplumun üyesi olarak, geç başladığı tasarruf sürecinde öğrendiklerini; meslek bilgisiyle harmanlayarak paylaşmayı amaçlıyor.

Tasarrufları bilinçli yatırımlara dönüştürme sürecinde, finansal bilginin her birey için ulaşılabilir, ücretsiz ve anlaşılır olması gereğine inanıyor.

Ülkemiz bireylerinin finansal piyasalardan eşit ölçüde yarar sağlamasını, 'toplumsal eşitliğe katkı sağlayan' kritik bir unsur olarak görüyor.

Bu amaçla kişisel bloğunda yazılar yazıyor, kendisine ait YouTube kanalında videolar yayınlıyor.

Finansal okuryazarlık gönüllüsüdür. Evlidir, iki çocuk babasıdır.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account