İçerikte Neler Var?
Dünyanın En Beyazı Carrara Cervaiole Mermeri
Abu Dhabi Sheikh Zayed Ulucami
Mermerin Özelliği · Güzelliği · Biraz Mimarlık · Biraz Michelangelo
Oymalı Kakma Intarsia Üzerine
Değerli Sanatseverler ve Gezi Dostlarım,
Sanat tarihi ve mimarlık ağırlıklı gezilerimde yer küremizin bize armağanı olan, benim de değişik özelliklerini anlatmayı çık sevdiğim mermerler çoğu yerde karşımıza çıkar. İşte şimdi bu ürünü, Arap Yarımadası’na yaptığım gezilerden biri ile birleştirmek istedim.
Birleşik Arap Emirlikleri programlarımda eğer Abu Dhabi’de gece kalmıyorsam, Dubai’den günlük de olsa başkent Abu Dhabi’ye gidip dönerek gezdirmeyi hem ihmâl etmem, hem de çok severim. Üstelik, yaklaşık bir buçuk iki saatlik çöl içinden akan yolculuğumda, anlatmam gereken çoğu konu için de zamanım olur.
Bizi adalar üzerine kurulmuş şehre girmeden hemen önce sol tarafta en güzel modern camiler arasında sayabileceğim, vizyonu ve ileri görüşü ile 1966 (1971) ile 2004 yılları arasında ülkesini kuru çöllerden alıp Ortadoğu ve dünya devleri arasına sokan Sheikh Zayed bin Sultan Al Nahyan’ın yaptırdığı, kendi adının verildiği bir kompleks olan Sheikh Zayed Ulucami karşılar.
İşte burada fotoğrafladığım Sheikh Zayed Ulucami’de kullanılan beyaz mermer, İtalya Carrara’daki büyük Cervaiole Mermer Ocağı’ndan. Burası, dünyanın en yüksek kaliteli beyaz mermeri olarak kabul edilen “Carrara Beyazı”nın da kaynağı. İtalya Fransa arası düzenlediğim gezilerde, Floransa, Pisa (ya da Lucca) ve Cenova üzerinden, bu yatakların da olduğu Liguria Alpleri’ni sağımıza alarak Nice Côte d’Azur’a devam ederiz.
Aslında bu bölge, zaten yüz yıllardır dünyanın en ünlü mermer ocakları arasında. Ben de Michelangelo’nun yaşamı ve sanatından söz ettiğim sunumlarda buraları “Zaman zaman Medici ailesinden ve çevresindeki dini baskılardan yıldığı zamanlarda Lodovico Buonarroti Simoni üstadın kafa dinlemeye gelip saklandığı, bu arada kendi mermerini de kendisinin kestirdiği yerler” olarak anlatırım.
Taşıma işine gelince… Aslında bu bölgedeki çoğu mermer, dünyaya dağıtılmak üzere denizle yine Fransa yolum üzerindeki Massa’da buluşsa da, Abu Dhabi için, daha büyük gemilerin yanaştığı yakınlardaki La Spezia’dan yükleme yapılarak doğrudan emirlik kıyısındaki Khalifa Limanı’na getirildi, oradan inşaat alanına taşındı. Mermer bloklarının büyük bir kısmının 2010-2012 yılları arasında çıkartıldığını, kesilmesi, işlenmesi ve taşınmasının ise 2012-2016 arasında gerçekleştiğini ekleyeyim.
Hazır Carrara Beyazı” demişken, çok nadir bulunan bu mermer türünün özellikleri konusunda da bildiklerimi paylaşmak isterim.
Bu yoğun beyaz renkli tür dünyanın en yüksek kalitedeki mermerlerinden. Yüzeyinde çok ender gölge veya (istenmeyen) desen görürüz. Oldukça hafif ve kolayca biçimlendirilebilir. Diğer taraftan darbelere, çizilme ve aşınmaya karşı da oldukça dayanıklı. Elbette, yüzeyi de yüksek düzeydeki doğal parlaklığı (dolayısıyla yansıtıcılığı) ile tanınır ki fotoğrafımda gördüğünüz üzere kullanıldığı yapıya farklı bir estetik katar. Emiciliği de düşük olduğundan, kendi yüzeyinde suyun birikmesini ve lekelerin de oluşmasını önler. Son derece kolay işlenir, yani kesme, oyma ve şekillendirme için ideal.
Cami kompleksinde ne kadar mermer kullanıldığı bana sıkça sorulur ama açıklanmış net bir bilgi yok. Ama tüm cami için diğer türlerle beraber 100.000 ton olduğunu söyleyebilirim. Bu arada şunu unutmayın, ocaktan çıkan miktar olduğu gibi kullanılamıyor, kesilme ve işlenme sırasında atıklar, büyük damarlar, kesintiler ve düşük malzemeli katmanlar gibi fireler de olduğundan, son tahlilde, kullanılmış metreküp ya da ton hesabını belirlemek zor. Ama sadece kapalı ibadet alanının bile 17.000 metrekare olduğu, iç ve dış avlularla 41.000 kapasiteli komplekste sadece Carrara Beyazı’nın değil, sadece İtalya kökenli mermerin değil, Yunanistan ve Türkiye yataklarının da kullanıldığını söyleyeyim, artık hesabını siz yapın…
Son olarak, bu beyaz mermer levhaların sadece olduğu gibi düz kullanılmadığını, içine başka renklerde mermer süslerin de yerleştirildiğini unutmayalım. Buna “Intarsia” deriz ve Türkçe anlatımlarımızda farklı renkteki (ahşap, resim, mermer) parçaların bir araya getirilmesiyle oluşturulan bu desenleri “Oymalı kakma” olarak tanımlarız. İtalyanca “intarsi” kelimesi, aslında 5. yüzyılda İtalya’da doğmuş ahşap işleme sanatı. “In” (içinde) ve Tarsia” (ahşap işleme) kelimelerinin birleşimi. Mobilya, zemin kaplaması, duvar panelleri, müzik aletleri gibi birçok alanda kullanılmıştır. Aslında bu noktada aklınıza Farsça Kande (kazılmış, oyulmuş) ve “Kārī” (işçilik) sözcüklerinin bileşimi olan geleneksel Türk ahşap oyma sanatı Kündekâri de gelmiştir ama bu bir başka sohbetimin konusu. Bu satırları yazarken de, aynı terimi rahatlıkla eşleştirebileceğimiz, Osmanlı Rococo sanatının en güzel örneklerinden “Edirnekâri” de geldi aklıma…
Bir gün Bileşik Arap Emirlikleri’ne yolunuz düşerse, bence en az bir gece kalınız, olamıyorsa en azından Dubai’den günübirlik geliniz ve elbette şehre girişte mutlaka burayı ziyaret ediniz.
Yine bir başka dünya coğrafyasında, ilginç sohbetlerde buluşmak üzere…
Özge Ersu
1965 yılında Samsun'da doğdu. Kadıköy Maarif Koleji sonrası Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrenimi gördü, turizm sektöründe çalışmak üzere ayrılarak ekonomi eğitimi aldı. Genç yaşta Bodrum’da beş yıldızlı otelde Satış ve Pazarlama Müdürlüğü, İstanbul’da turizm acentesinde üst düzey yönetici deneyimi sonrası kazandığı sınav ile profesyonel turist rehberliği kariyerine başladı.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Profesyonel Turist Rehberi olarak Türkiye'de gezdirdiği yabancı turistlerin yanı sıra, Antartika’dan Afrika safarilerine, Küba’dan Fas’a, Arjantin’den Vietnam’a, Kuzey Kutbu’ndan Avustralya’ya kadar yüz altmış ülkeyi gezdirdi, büyük ölçekli turistik programları yönetti. Yurt dışı resmi devlet ve heyet gezilerinde protokol rehberliği yaptı. Tureb Türkiye Turist Rehberleri Birliği ve İstanbul Rehberler Odası tarafından en çok gezen ve değişik yerlere giden bir kaç rehber arasında gösteriliyor. Düzenlediği kurumsal gezilerin yanı sıra on yıllardır Uzakdoğu, Afrika, Avustralya, Kutuplar benzeri dünyanın uç coğrafyalarına, Doğu ve Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye'nin değişik bölgelerine 'Özge Ersu Gezileri' markası ile zengin içerikli lüks butik programlar gerçekleştiriyor.