Modern Sanatın Anlaşılmaması

Dünya üzerinde çok sayıda sanat akımı gelip geçti. Bunlardan biri de modern sanat anlayışı. Modern sanat 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu akımda sanat, bir anlatım aracı olmaktan çıkıp sanatçının kendi duygularını aktardığı bir araç haline gelmiştir. Sanat, sanatçının ‘ben’ üretimindeki araç olmuştur. Bunlar, modern sanatın anlaşılmaması için bir sebep olabilir. Sanatçı, içinde olunan çağın düşünce tarzından uzaklaştığı zaman, insanlar tarafından anlaşılmaması ya da kabul edilmemesi normal olabilir.

Kültür

Modern sanatın, içinde olduğu dönemde anlaşılamamasının sebebi kültür olabilir. Sanat, bulunduğu toplumla var olur, onu yansıtır, yaşadığı kültürden etkilenir. Modern sanat, öncesinde var olan geleneksel sanata bir başkaldırıdır. Buna kuralları ve kalıpları yıkma çabasıdır diyebiliriz. Çünkü modern sanat, geleneksel sanatın tüm kurallarını yıkarak yeniden bambaşka bir sanat yazmıştır. Bundan dolayı da olduğu dönem içinde anlaşılamamış olabilir.

Sanat kendini toplumdan soyutlamaz. Örneğin batı toplumlarında sanat eserleri için konuşacak olursak hep İsa’ya, dini konulara yer verildiğini görürüz. Sanat ve kilise ayrılmaz ikiliydi. Çünkü o zamanın toplumu bu yaşayış biçimine sahipti. Sonrasında aydınlanma dönemi ile devir değişti. Bu dönemde insanlar sorgusuz inandıkları dini ve kendi varlıklarını sorgulamaya başladılar. Toplum yapısı değişince sanatta değişti. Ancak toplum rahatça algılayabildiği, anlayabildiği gerçek tablolar yerine renk ve şekilleri görünce anlam veremedi.

Gerçeküstücülük

Modern sanat, tam anlamıyla gerçeği göstermez ya da herhangi bir şeyi betimlemez. Daha çok sanatçının kendi içinden geldiği gibi yaptığı eserlerdir. Yani bilinçaltının, bakış açısının, bir düşüncenin ya da duygunun renkler ya da farklı şekillerde anlatılmasıdır. Bu konuda, Picasso’nun ağlayan kadın tablosu ile Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği eserini örnek olarak verebiliriz. Picasso yaptığı tabloda savaş nedeniyle üzülen bir kadının çaresizliğini resmetmiştir. Ancak burada Picasso gerçek bir kadın çizmek yerine farklılaştırdı ve kübik bir eser meydana getirdi. Yaratıcılığını göstermiş olsa da ne kadar anlaşıldı bilinmez. Son Akşam Yemeği tablosunda ise her şey apaçık ortada ve net. Yüzler, bakışlar, yapılan eylemler, yani her şey net bir şekilde resmedilmiş. Ressam ortamdaki durumu muazzam bir şekilde ortaya koymuş.

Bu iki tabloya baktığımızda insanların çoğunun Da Vinci’nin tablosunu tercih edeceğini görürüz. Çünkü her şey nettir ve insanlar o görüntüyü zihinlerinde canlandırabilirler. Bundan dolayı daha çekici bulurlar. Modern sanatın anlaşılmaması bu sebeplerden dolayı olmuş olabilir.

Opinyu