İçerikte Neler Var?
Hayatı İyileştirecek Japon Kavramları
Japon kültürü, derin anlamlar taşıyan ve hayatı iyileştiren birçok önemli kavramı içerir. Bu kavramlar, estetikten yaşam felsefesine, kişisel gelişimden dayanıklılığa kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Wabi-sabi ile mükemmel olmayanın güzelliğini kutlarken, Kaizen sürekli gelişimin küçük adımlarla nasıl başladığını gösterir. Gaman, zorluklara sabırla karşı koymayı ifade ederken, İkigai yaşamın amacını bulma konseptini sunar. Shikata ga nai, kontrol edilemez durumları kabullenmeyi öğütlerken, Shu-Ha-Ri öğrenmenin evrelerini anlatır. Bu kavramlar, Japon kültürünün derin birer yansıması olarak hayatın farklı yönlerine ışık tutar.
Japon Kavramlarına birlikte göz atalım.
Wabi-sabi
Wabi-sabi, Japon kültüründen gelen ve estetik bir felsefe terimidir. Bu terim, güzellik anlayışını ifade eder ve kusurluluk, geçicilik, mütevazilik ve doğallık gibi kavramları içerir. Wabi-sabi, nesnelerin veya yaşamın mükemmel olmayan, yıpranmış, zamanla değişen ve geçici özelliklerini takdir etmeyi ve kutlamayı içerir. Wabi-sabi felsefesi, özellikle Japon çay seremonileri (Chanoyu) ve ikebana gibi sanat formlarında önemli bir rol oynar.
Bu felsefe, basitlik, sadelik ve iç huzurun önemli olduğunu vurgular. Kusurların ve yaşamın kaçınılmaz değişiminin bir parçası olarak kabul edilir. Wabi-sabi ayrıca iç mekan tasarımında, ev dekorasyonunda ve sanatta da kullanılır. Doğal malzemeler, minimalist tasarımlar ve yıpranmış veya patinajlı yüzeyler, bu estetik anlayışın bir parçası olarak tercih edilir. Özetle, wabi-sabi, kusurluluğun, geçiciliğin ve doğallığın güzellik ve estetik değerlerde bir yere sahip olduğu bir Japon felsefesidir.
Kaizen
Kaizen, Japonca’da değişim veya iyileştirme anlamına gelir. Ancak bu terim genellikle iş dünyası, üretim, kalite yönetimi ve sürekli gelişim bağlamında kullanılır. Kaizen, sürekli olarak küçük adımlarla iş süreçlerini ve iş yapış şekillerini iyileştirme felsefesini ifade eder. Kaizen felsefesinin temel prensibi, büyük değişiklikler yapmak yerine küçük, sürekli ve sürdürülebilir iyileştirmeler yapmanın daha etkili olduğunu savunur. Bu, her çalışanın, her seviyede ve her departmanda sürekli olarak iş süreçlerini incelemesi ve iyileştirmeler yapması gerektiği anlamına gelir. Kaizen’in ana unsurları:
Sürekli İyileştirme: Sürekli olarak iş süreçlerini daha verimli, daha etkili ve daha kaliteli hale getirmek için çalışmayı içerir.
İşbirliği: Kaizen, çalışanların birlikte çalışmasını ve sorunları birlikte çözmelerini teşvik eder.
Veri Analizi: İyileştirmelerin dayanaklarını belirlemek ve sonuçlarını ölçmek için verilerin analizi önemlidir.
Kaizen, özellikle Toyota ve diğer Japon şirketleri tarafından üretim süreçlerinde ve kalite yönetiminde yaygın olarak kullanılmıştır. Ancak, Kaizen’in prensipleri ve felsefesi, pek çok farklı endüstri ve organizasyon için uygulanabilir ve dünya genelinde birçok şirket tarafından benimsenmektedir. Kaizen, iş süreçlerini daha esnek, rekabetçi ve müşteri odaklı hale getirmeye yardımcı olabilir.
Gaman
Gelelim Japon kavramlarından gamana. Gaman, genellikle sabır, dayanıklılık, zorluklara katlanma ve sıkıntılara karşı direnme anlamına gelir. Bu kavram, Japon kültüründe ve toplumunda önemli bir rol oynar. Gaman, kişinin zorluklarla karşılaştığında sakin ve sabırlı bir şekilde tepki verme yeteneğini ifade eder. Bu, kişinin olumsuz koşullara veya yaşamın zorluklarına rağmen moralini yitirmeden devam etmesi anlamına gelir. Gaman, Japon toplumunda bir erdem olarak kabul edilir ve kişinin toplumsal uyumunu ve ilişkilerini güçlendirmeye yardımcı olur.
Aynı zamanda, bu kavram tarihsel olarak Japonya’nın zorlu geçmişi ve doğal afetlere sıkça maruz kalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu tür zorluklarla başa çıkmak için sabır ve dayanıklılık gerektiği düşünülür. “Gaman” terimi, Japon sanatlarında, el sanatlarında ve günlük yaşamda da kendini gösterir. Özellikle ikebana (çiçek düzenleme sanatı), bonsai (minyatür ağaç yetiştirme sanatı) ve çömlek gibi geleneksel sanat formlarında, el işlerinde ve tasarımda bu kavramın etkilerini görmek mümkündür. Sonuç olarak, “gaman” Japon kültüründe sabır, dayanıklılık ve zorluklara karşı direnme kavramını ifade eden önemli bir terimdir.
İkigai
İkigai, kelime anlamıyla “i(ki)” yaşam ve “gai” değer, anlam anlamına gelir. İkigai, bir kişinin yaşamının anlamını, amacını ve tutkusunu bulma konseptini ifade eder. Bu, kişinin hayatta neden var olduğunu ve içsel memnuniyeti nasıl bulabileceğini anlamasına yardımcı olur. İkigai kavramı, birçok insanın mutluluk ve tatmin bulduğu alanları belirlemek ve takip etmek için kullanılır. Bu kavram, dört temel bileşeni bir araya getirir:
Tutku (Passion): Kişinin neyi sevdiği, nelerle ilgilendiği ve enerjisini nereye vermek istediği ile ilgilidir.
Yetenek (Skill): Kişinin neleri iyi yaptığı, becerileri ve uzmanlıkları ile ilgilidir.
Yararlılık (Usefulness): Kişinin topluma, başkalarına veya dünyaya nasıl bir katkı sağlayabileceği ile ilgilidir.
Karşılık (Profitability): Kişinin iş veya faaliyetlerinden maddi olarak ne kadar fayda sağlayabileceği ile ilgilidir.
Bu dört bileşenin kesişim noktasında kişi, kendi ikigaisini bulmuş olur. İkigai’nin amacı, insanların hayatlarını daha anlamlı ve tatmin edici hale getirmelerine yardımcı olmaktır. İnsanlar ikigai’lerini bulduklarında, işlerini, hobilerini veya yaşamlarını bu amaca göre şekillendirebilirler. İkigai, Japon kültürünün bir parçası olarak önemli bir rol oynamış ve kişisel gelişim ve mutluluk konularında birçok kişi için ilham kaynağı olmuştur. Bu kavram, yaşamın anlamını ve amaçlarını düşünmek isteyen birçok insan için faydalı bir düşünce aracı olabilir.
Shikata Ga Nai
“Shikata ga nai,” Japonca şikayet edilemez, değiştirilemez anlamına gelir. Bu ifade, bir durumun veya olayın kontrol edilemez veya değiştirilemez olduğunu ifade etmek için kullanılır. Genellikle kişiler olumsuz bir durumla karşı karşıya geldiklerinde veya bir şeyin değiştirilemeyecek kadar kesin olduğunu kabul etmek istediklerinde kullanılır. “Shikata ga nai” ifadesi, kişinin kabullenme veya razı olma durumunu ifade eder.
Bu ifade, Japon kültüründe ve günlük konuşma dilinde yaygın olarak kullanılır. Özellikle zorluklarla karşılaşıldığında veya istenmeyen sonuçlarla karşılaşıldığında insanlar bu ifadeyi kullanabilirler.
Shu-Ha-Ri
Shu-Ha-Ri, geleneksel bir Japon öğrenme sürecini ifade eden bir terimdir ve genellikle bir öğrencinin bir konuyu veya sanatı nasıl öğrendiğini ve ustalaştığını anlatmak için kullanılır. Bu terim, özellikle dövüş sanatları, müzik, el sanatları ve yazılım geliştirme gibi alanlarda popülerdir.
Shu (守): Bu aşama, başlangıç aşamasıdır ve tutma, korumak anlamına gelir. Bu aşamada öğrenci, geleneksel bilgiyi, teknikleri ve kuralları öğrenir ve uygular. Öğrenci, öğretmenin yönergelerine sıkı sıkıya uyar ve temel bilgiyi özümsemeye çalışır. Bu dönemde kopyalama ve taklit önemlidir.
Ha (破): Bu aşama, kırma, parçalama anlamına gelir. Bu aşamada öğrenci, geleneksel bilgiyi ve kuralları daha fazla sorgular ve kişiselleştirir. Öğrenci, temel bilgi ve teknikleri kendi deneyimleri ve anlayışlarıyla birleştirir ve bu aşamada yaratıcı özgürlüğünü keşfetmeye başlar.
Ri (離): Bu aşama, ayrılma, serbest bırakma anlamına gelir. Bu aşamada öğrenci, geleneksel kurallardan ve sınırlardan bağımsız hale gelir. Öğrenci, sanatı veya konuyu öğrenmenin ötesine geçer ve kendi yaratıcılığına dayalı yeni yollar keşfetmeye başlar. Bu aşamada öğrenci, bir öğretmen veya kılavuz olmadan kendi yolu üzerinde ilerler.
Shu-Ha-Ri, öğrencinin bir sanatı veya konuyu başlangıçta öğrenmek için belirli kuralları ve teknikleri takip etmesi gerektiğini, ancak zamanla bu kuralları ve teknikleri aşarak kendi yaratıcı potansiyelini ifade etmesi gerektiğini anlatan bir modeldir. Bu terim, disiplinli öğrenme sürecini ve kişisel büyümeyi vurgular ve birçok alanda uygulanabilir.
Dr. Nuri Şişman
Lisans öğrenimini Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde Çiftanadal programıyla 2002 yılında Makine Mühendisliği ve 2001 yılında Kimya Mühendisliğinde tamamladı. Makine Enerji Anabilim dalında 2005 yılında yüksek lisans ve 2018 yılında doktorayı tamamladı. 2010 yılında Uludağ Üniversitesinde İşletme yüksek lisansını tamamladı.
20 yılı aşkın profesyonel kariyerinde; Proje Yönetimi, Ar-Ge Merkezi kurulma ve sürdürme çalışmaları, TÜBİTAK, Ar-Ge ve süreç geliştirme projelerini koordinesi ve yönetimi, projelerin teknik ve mali fizibilite analizlerini oluşturulması çalışmalarını sürdürdü. Yeni ürün geliştirmenin koordine edilmesi, deneysel tasarım ve gelişmiş istatistiksel araçları kullanarak sonuçların analiz edilmesi, risk yönetimi araçlarını kullanarak tasarım ve süreç çalışmalarını yürütülmesi, kalite yönetim sistemini kurulması ve yönetilmesi faaliyetlerinde bulundu.
6 sigma karakuşak sahibi olarak birçok sürekli iyileştirme projelerini yönetti. TÜBİTAK TÜSSİDE tarafından organize edilen eğitim ve sınavlar sonucu Yalın Dönüşüm Danışmanı olarak çalışma hakkı kazandı. Bunun yanı sıra İş Güvenliği-A ve Enerji Yöneticisi sertifikaları bulunmaktadır. İş hayatında üretim, kalite, mühendislik, iş geliştirme departmanlarında görev aldıktan sonra 2016 yılından beri Otomotiv yan sanayinde Ar-Ge Merkezi Koordinatörü olarak çalışmaktadır.
Kamu üniversitelerinde akreditasyon ve dış danışman kurul üyesi olarak deneyimlerimi aktarmaktadır. Altı adet tescillenmiş patenti ve yapmış olduğu projelerle ilgili enerji, tasarım ve üretim alanlarında makaleleri bulunmaktadır.
[…] toplumdan çekilmiş insanları ifade eden Japonca bir terimdir. Evde kalıyorlar ve haftalarca veya aylarca odalarından çıkmıyorlar. Sosyal […]