Sosyal Duygusal Öğrenme (SEL) Nedir?

Çocuklar, evlerinin güvenli sığınağından çıkıp dünyanın duygusal ve sosyal dalgalanmalarıyla yüzleştiklerinde, savunmasız hale gelirler. Bu durumda, duygularıyla yüzleşmeleri ve bunlarla başa çıkmaları için rehberlik eden bir yönlendirmeye ihtiyaç duyarlar. İşte burada, Sosyal Duygusal Öğrenme (SEL) devreye girer.

SEL, çocuklara duygusal denge sağlar, böylece sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımcı olur, zorbalığı ve okul bırakma oranlarını azaltır ve tabii ki akademik performanslarını iyileştirir.

Sosyal-Duygusal Öğrenme’nin Tarihi

SEL, 1994 yılında bir grup insanın okul ve hayatta başarılı bir şekilde yol almaları için gereken temel becerileri ve yetkinlikleri belirlemek amacıyla bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bir kavramdır.

Sosyal Zeka ve Duygusal Zeka’nın yazarı Daniel Goleman ile eğitimci-filantropist Eileen Rockefeller Growald, Akademik, Sosyal ve Duygusal Öğrenme İşbirliği (CASEL) kurucusu ve bu alandaki öncülerdir.

Bu parlak kavramı geliştirerek, öğrencilerin karşılaştığı sosyal ve duygusal sorunlara parçalı bir yaklaşımı sonlandırmak ve öğrenci gelişimi için ortak bir anlayış ve hedef oluşturmak için onlara kredi verilir.

Sosyal Duygusal Öğrenme nedir?

Rutgers Üniversitesi’nde psikoloji profesörü ve üniversitenin Sosyal-Duygusal Öğrenme Laboratuvarı direktörü Maurice Elias, SEL’i duyguları tanımak ve yönetmek, diğerlerini önemsemek, iyi kararlar vermek, etik ve sorumlu davranmak, pozitif ilişkiler geliştirmek ve negatif davranışlardan kaçınmak için öğrendiğimiz süreç olarak tanımlar.

SEL, çocukların duygularını anlamalarını ve yönetmelerini, diğerleriyle pozitif ilişkiler kurmalarını ve sorumlu kararlar vermelerini öğretir.

Okullarda neden SEL uygulanıyor?

SEL, çocukların ve yetişkinlerin okullarını ve topluluklarını daha güçlü, daha güvenli ve daha adil hale getirmelerine yardımcı olur. Onlara duygularını daha iyi anlamalarını ve başkalarıyla empati kurmalarını öğretir.

Sosyal Duygusal Öğrenme’nin Ana Bileşenleri

Öz farkındalık: Kişinin duygularını, güçlü ve zayıf yönlerini tanıma ve anlama yeteneği.

Kendi kendini yönetme: Farklı durumlarda duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını düzenleme yeteneği.

Sosyal farkındalık: Başkalarının bakış açılarını empati kurarak anlama ve çeşitliliği takdir etme yeteneği.

İlişki becerileri: Diğerleriyle pozitif ilişkiler kurma ve sürdürme yeteneği, etkili iletişim, takım çalışması ve çatışma çözme dahil.

Sorumlu karar verme: Kişisel davranışlar ve sosyal etkileşimler hakkında etik ve yapıcı seçimler yapma yeteneği.

Eğitimciler Sosyal-Duygusal Öğrenme’ye nasıl yaklaşırlar?

1. Müfredatın içine SEL’i dahil etme: Eğitimciler, SEL’i mevcut ders alanlarına entegre edebilir veya belirli sosyal ve duygusal becerilere odaklanan ayrı dersler veya üniteler geliştirebilirler.
2. Olumlu bir sınıf ortamı oluşturma: Eğitimciler, olumlu etkileşimleri, saygılı iletişimi ve öğrenciler arasında işbirliğini teşvik eden güvenli ve destekleyici bir öğrenme ortamı oluşturabilirler.
3. İlişkileri teşvik etme: Eğitimciler, öğrencilerle pozitif ilişkiler kurmayı önceliklendirir ve işbirliği içinde öğrenme etkinlikleri gibi akran ilişkileri için fırsatlar yaratırlar.
4. Sosyal ve duygusal becerileri modelleme: Eğitimciler, kendi başlarına sosyal ve duygusal yetkinlikleri modelleyebilirler, kendi duygularını düzenleyebilir ve başkalarına empati ve saygı gösterebilirler.
5. Uygulama ve geri bildirim için fırsatlar sunma: Eğitimciler, öğrencilere sosyal ve duygusal becerileri uygulama ve kullanma fırsatları sağlarlar ve büyümeleri için geri bildirim ve destek sağlarlar.
6. Aileleri ve toplulukları dahil etme: Eğitimciler, aileleri ve toplulukları öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimini desteklemeye dahil edebilirler. Ebeveyn eğitimi, topluluk ortaklıkları ve diğer işbirlikçi çabalar aracılığıyla aileleri çocukların ve öğrenme sürecinin içine dahil ederler.

Sonuç olarak, SEL’e yaklaşım, her sınıfın ve okulun ihtiyaçlarına ve bağlamına bağlı olarak değişecektir. Ancak, SEL’e kapsamlı bir yaklaşım, öğrencilerin akademik ve sosyal olarak başarılı olmaları ve hayatlarındaki karşılaşacakları zorluklar ve fırsatlarla başa çıkmaları için gereken sosyal ve duygusal yetkinlikleri geliştirmelerine yardımcı olabilir.

Opinyu