İçerikte Neler Var?
Beden ve Duyguların Etkileşimi: Duygusal Özgürleştirme Tekniği (EFT)
İnsanoğlu, avcı toplayıcı toplumdan şehir yaşamına geçtiğinden bu yana kaygıları da değişmiştir. Sanayileşme, dolayısıyla artan şehirleşme beraberinde duygusal esareti de getirmiştir. Son 40 yıldır esaretten kurtulmanın yolu duygusal özgürleştirme tekniği (EFT) olabilmektedir.
Çoğunun kökeni Uzakdoğu ve Doğu’ya dayanan binlerce yıllık ruhu özgürleştirme teknikleri birçok kişi tarafından bilinmektedir. Bu felsefelerle, insanları hayata bağlayan enerjinin doğru akımla kanalize edilmesi ilkelerine dayanmaktadır.
Pek çok insan tarafından benimsenen bu yöntemler, bir o kadar insan tarafından da bilimsellik dışı olduğu gerekçesiyle reddedilmektedir. Ancak bu tekniğin kanıta dayalı sonuçları mevcuttur.
Duyguların Bedenle Etkileşimi
Duygusal esaret, kişilerin bilinçaltlarını etki altına almakta beraberinde korku ve kaygıları getirmektedir. Avcı toplayıcı toplumlardan günümüze kadar genlerimize işlenen, modern yaşamın da eklediği bu kaygılar insan yaşamını olumsuz etkilemektedir.
Yine asırlardır, bu kaygıları yok etmenin, kaygının neden olduğu fiziksel ağrı ve acıları azaltmanın yöntemleri hep aranıp durmuştur. Pek çok bilimsel araştırmaya kaynak oluşturmuştur.
Ancak son 40 yıldır üzerinde çalışılan, klinik ve bilimsel olarak da önemli sonuçların alındığı bir yöntem vardır: Duygusal Özgürleştirme Tekniği (c-EFT-) Teknik, ABD’li mühendis Gary Craig ile klinik psikolog Roger Callahan tarafından 1980 yılında keşfedilmiştir.
Günümüze kadar gelişen bu teknik, telkin ve dokunuşlarla insanı ayakta tutan enerjinin doğru yönlendirilmesini sağlamaktadır. Bu da duyguların bedenle etkileşimini beraberinde getirmektedir.
Duygusal Özgürleştirme Tekniği (EFT) Nedir?
Teknik, kişileri kaygılarından ve hatta ağrılarından kurtarıp, enerji yollarını açarak sağlıklı bir insana dönüştürebilmektedir.
Çalışma prensibi ise son derece basit ve uygulaması kolaydır. Teknik ile insan vücudunun 12 noktasına dokunuşlar yapmak ve telkinde bulunmak yeterlidir. Bu yolla anksiyete, fobiler, post travmatik stres bozukluğu, kaygı bozukluğu, korkular ve endişe yaratan rahatsızlıklar ve hatta ağrıları ortadan kaldırılabilmektedir. Türkiye’de hemşirelik öğrencileri arasında 6 ay süren araştırma yapılmıştır. 30 öğrencinin katıldığı çalışmada öğrencilerin yüzde 97,6’sı adet döngüsü ağrılarının bu teknik sayesinde azaldığını söylemiştir.
Bunun için önce sorunun ya da kaygının ne olduğu tespit etmelisiniz. Ardından telkin ve uygulama yapmalısınız. Tekniğin geliştiricilerinden Craig’ın, ‘Temel reçete’ adını verdiği uygulama kapsamında 12 noktaya küçük ‘tıklamalar’ yapılmaktadır.
Duygusal Özgürleştirme Tekniği Nasıl Uygulanır?
Bugüne kadar denenen ve başarılı sonuçları alınan temel reçete şu şekilde uygulanır:
- Hastanın kaygı duyduğu sorun tespit edilir ve bu kaygıya 1 ila 10 arasında bir puan vermesi istenir.
- Hastanın, kaygı ya da şikayetini kabul etmesi için bir ‘kurulum cümlesi’ oluşturması istenir. (Örneğin; Su korkuma rağmen, kendimi derinden ve tamamen kabul ediyorum)
- Aşağıdaki şemada belirtilen meridyen noktalarına tıklamalar yapılır.
- Gamut (elde bulunan meridyen noktaları 2’nci şekilde gösterilmiştir) prosedürü uygulanır. Gamut prosedürü uygulanırken mırıldanmalar ve saymalar yapılabilir.
- Meridyen noktalarına tekrar dokunulur.
- Son olarak hastadan kaygı ya da soruna tekrar 1 ila 10 arasında bir puan vermesi istenir.
Duygusal özgürleştirme tekniği uygulaması sırasındaki asıl önemli nokta, kişinin rahatsızlık duyduğu konuyu net olarak tespit edebilmesidir. Örneğin sudan korkuyorsa, “Sudan korkuyorum” diyebilmelidir ve bunu yüksek sesle dile getirmelidir. Burada, sorunu içselleştirmek ve kabul etmiş olmak kastedilmektedir.
Tekniğin mucitlerinden Church’a göre, her sorunun insan enerji sistemi içinde bir yeri vardır. Dolayısıyla nörolojik sistemin aktif olabilmesi için sorunun yüksek sesle dile getirilmesi gerekmektedir. Sorunun yarattığı blokaj da ancak, sorunun bilinçli bir şekilde düşünülerek ve değerlendirilerek ortadan kaldırılabilmektedir. Sorun gerçekten kavrandığında bedendeki gerçek duyumların da değişmeye başladığı fark edilecektir.
Duygusal Özgürleştirme Tekniği Uygulama Protokolleri Nedir?
Tekniğin uygulanması yukarıda anlatıldığı şekilde her zaman aynı sırada yapılabilmektedir. Ancak tekniğin başarıya ulaşması tek bir yöntem yoktur. Geliştirilen farklı protokoller şu şekildedir:
Öykü Protokolü
Yaşanılan kaygının ya da travmanın sebep olduğu öykünün anlatılması ile uygulanabilmektedir. Örneğin kaza geçirmiş birine kaza anı anlattırılarak uygulanmaktadır. Kişi gözlemlenerek, öyküyü anlatırken strese girdiği bölümlerde durulmalıdır.
Kurulum cümlesi oluşturulmalıdır. (Örneğin; öyküde ‘nasıl olduğunu anlamadım’ kısmı kişiyi strese sokuyorsa, kurulum cümlesi ‘nasıl olduğunu anlamadım’ olarak belirlenmelidir)
Devamla, duygusal özgürleştirme tekniği uygulaması yapılmalıdır. Stresin geçtiği gözlemlenirse öyküyü yeniden anlatması istenebilmektedir. Protokol bu şekilde devam etmektedir.
Beden Protokolü
Öyküsü hatırlanmayan ya da bilinmeyen travma ve bozukluklarda bu protokol uygulanmaktadır. Çok sinirli olduğunu söyleyen kişiye, bu sinirin vücudunun neresine etki ettiği sorularak yönlendirme yapılmaktadır. Örneğin, kişi sinirlendiğinde kalbinin sıkıştığını söylüyorsa, bu yönde devam eder. Sıkışma ifadesi tekrarlanır ve teknik uygulanır. Enerji blokajlarının kalktığından emin oluncaya kadar da protokol devam eder.
Dikkate Dayalı Protokol
Kişi konuşmak ya da anlatmak istemiyorsa duygusal özgürleştirme tekniği bu protokolle uygulanabilmektedir. Örneğin örümcek fobisi olan kişiye örümcek fotoğrafı gösterilir. Gösterdiği stres belirtisi ile EFT uygulamasına başlanmaktadır.
Serbest Akış Protokolü
Sebepsiz stres durumlarında uygulanabilen geniş kapsamlı bir protokoldür. Örneğin sebepsiz canının sıkkın olduğunu söyleyen kişiye uygulanabilmektedir. Kurulum cümlesi sonrası bütün noktalara tıklanmaktadır. Bu şekilde enerji akışının güçlenerek serbest kalması sağlanmaktadır.
Başkasının Yerine Protokolü
Enerji bağı esas alınarak geliştirilmiştir. İsteyenler, çocuğu ya da bir sevdiği için bu protokolü uygulayabilmektedir. Kurulum cümlesinin içine o kişinin ismini eklenerek (Örneğin, oğlum örümcekten korkuyor) teknik uygulanmaktadır.
Sevecen Dokunuş Protokolü
Kendisine dokunulmasından hoşlanmayan kişilere uygulanan protokoldür. Burada kurulum cümlesi yerine ‘sevgiye’ odaklanılmaktadır. Ellerin vücuttan bağımsız olduğu anlatılarak sevecen dokunuşlar ile uygulama yapılmaktadır.
Geleceğin ‘İyileşme’ Yöntemi
Sonuç olarak bu teknik, insan vücudunu ayakta tutan enerjinin doğru akışını sağlamak amacıyla uygulanmaktadır. Bu şekilde kişinin kendisini daha iyi hissetmesine yardım edilebilmektedir. Son 40 yıldır yapılan uygulamalar, klinik deneyler, tekniğin olumlu sonuçlarını ortaya koymuştur.
Yöntem son derece güvenilirdir ve bugüne değin hiçbir yan etkisi gözlemlenmemiştir. Duygusal özgürleştirme tekniği, prosedürünün kolay ve çok yönlü olması, iyi sonuçlar vermesi nedeniyle; gelecekte daha sık karşılaşacağımız anlamına geliyor.
Opinyu