2023’te En İyi 11 Eğitim Trendi

Pandemi sürecinde teknoloji, eğitim sektörü de dahil olmak üzere birçok sektör için kurtarıcı olarak ortaya çıktı. Eğitim teknolojileri hızla gelişiyor, bu da eğitimi insanlar için daha uygulanabilir ve erişilebilir kılıyor. Yeni eğitim çağı, daha iyi etkileşimler ve teknolojinin optimum kullanımını görecek.

2023 için öğrenme sürecini hem öğrenciler hem de öğretmenler için daha uyarlanabilir, erişilebilir ve etkileşimli hale getiren eğitim teknolojisi ve eğitim trendlerinin bir listesini derledik.

2023’te 11 Eğitim Trendi

1. STEAM Tabanlı Programların Yükselişi

21. yüzyıl, çocukların eğitimine yönelik yaklaşımda bazı köklü değişiklikler gördü ve STEAM temelli bir müfredata eğilim bunlardan biri olarak sayılabilir. STEAM, öğrenme sürecinde selefi STEM’e göre makul miktarda yaratıcılık içeren Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik anlamına gelir.

STEAM tabanlı öğrenmenin en önemli amacı, öğrencilerin gelecekte başarılı olmaları için ihtiyaç duyacakları becerileri geliştirmelerine yardımcı olmaktır. İlgilendikleri sektör ne olursa olsun, öğrencilerin üniversiteye veya endüstriyel işgücüne, sürekli gelişen ve hızlı tempolu bir ortama kolayca uyum sağlamalarını sağlayan çok yönlü becerilerle girmeleri çok önemlidir.

ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu’nun bir raporuna göre, STEAM ile ilgili meslekler, 2023 ile 2029 arasında %8’lik bir büyüme gösterecektir. Bu eğitim yaklaşımının en önemli faktörlerinden biri, STEAM müfredatı kapsamında eğitim gören öğrencilere sadece konuların değil, aynı zamanda nasıl öğreneceklerinin de öğretilmesidir.

2. Oyunlaştırma

Eğitimciler her zaman çeşitli yaklaşımlardan yararlanarak yeni teknikler deniyorlar. Oyunlaştırma da eğitim trendi olarak son yıllarda popülerliğini iyice arttırmış durumda. Oyunlaştırma, video oyun tasarımını ve oyun unsurlarını öğrenme sürecine dahil ederek öğrencileri motive etmeyi amaçlayan bir eğitim yaklaşımıdır.

Oyunlaştırma tekniği, öğrencilere özerk hareket etme ve yeterlilik sergileme fırsatları sağlamak için oyunlardan alınan öğeleri bir araya getirerek sınıfta aynı faktörleri yeniden yaratır. Bunun dışında, oyunlaştırma tekniklerinin ergenlerde bilişsel gelişime yardımcı olduğu kanıtlanmıştır, öğretmenler oyunlaştırmayı sınıfta katılımı ve rekabeti artırmak için kullanabilirler.

3. Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik

Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçekliğin (AR) hızla ilerlediği yepyeni bir döneme girdik. Market Research Future (MRFR) tarafından hazırlanan bir rapora göre, Eğitim Pazarında AR ve VR’nin 2022’den 2027’ye kadar %18,2’lik bir CAGR ile büyümesi bekleniyor.

Eğitim sektörü hızla gelişmekte ve geleneksel öğretim metodolojilerini değiştirmektedir. Eğitim sektöründeki Sanal ve Artırılmış Gerçeklik, öğretmenlerin öğretme ve öğrencilerin öğrenme biçimlerinde tamamen devrim yaratma potansiyeline sahiptir.

Tabii ki burada eğitimcilerinde teknolojiyi iyi kullanabiliyor olması önemli. Bu konu ile ilgili daha önce Opinistimiz Tolga Özdemir’in yazmış olduğu “Neden Eğitimciler Teknolojiyi İyi Kullanmalı?” yazısını buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Yeni başlayanlar için Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik teknolojisi, çocuklara karmaşık kavramları kavrayabilecekleri ve düşük riskli sanal ortamlarda uygulamalı öğrenme deneyimi kazanabilecekleri bir alan sağlar. STEAM ile ilgili kurslar, tıbbi simülasyonlar, sanat ve beşeri bilimler materyalleri ve teknik eğitim, AR ve VR, onu geliştirme yeteneklerine sahiptir.

Diğer neden ise, Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik teknolojisinin, bilgileri sanal olarak yeni ve daha ilgi çekici yollarla paylaşma yeteneğine sahip olduğundan, “Edtech” alanına en umut verici eklemelerden biri olma yolunda olmasıdır.

4. Nano Öğrenme

Nano öğrenme tekniği, karmaşık konuların daha küçük sindirilebilir parçalara bölündüğü ısırık büyüklüğünde öğrenme olarak da bilinir. Öğrencilere ders konularının kısa ve sabit zaman dilimlerinde daha küçük girdilerle öğretildiği, yüksek oranda hedeflenmiş bir öğrenme yöntemidir.

Bu, öğrenme oturumlarının bir öğrencinin hızlı bir şekilde anlamasını ve öğrenmesini sağlamak için mümkün olan en kısa zaman diliminde büyük miktarda bilgi sağlamaya odaklanan, iki ila on dakikalık, multimedya açısından zengin öğreticilerden oluşan sürekli bir öğrenme sürecidir.

5. Gerçek ve Yapay Zeka Karışımı

Yapay Zeka insanlarla etkileşim kurabilir ve insanlara yardım edebilir. Öğretme ve öğrenme uygulamalarıyla birlikte, eğitim sektörü de dahil olmak üzere çeşitli sektörleri dönüştürme, aynı zamanda yenilik yaparak günümüzün eğitimdeki en büyük zorluklarından bazılarını ele alma yetenekleriyle teknoloji dünyasında bir sonraki yıkıcı şey olma kapasitesine sahiptir.

Markets and Markets tarafından yapılan projeksiyonlara göre, eğitim pazarındaki AI’nın 2023 yılına kadar 3,68 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. AI araçları ve teknolojileri, ödevlerin hızlı bir şekilde notlandırılmasında yardımcı olabilir, öğrencilere kişiselleştirilmiş öğrenme sağlar, öğrencilere akıllı içerik sağlar ve öğrencilerin özel ders programlarına veya yapay zekaya dayalı akıllı ders sistemlerine (ITS) erişmelerine yardımcı olur.

Bununla birlikte, AI’nın insan merkezli olması gerektiğini anlamak önemlidir. Öğretmenlerin girdileri ile yapay zekanın birleşimi, önümüzdeki gelecekte oyunun kurallarını değiştirecek ve öğrencilere sürdürülebilir ve kaliteli eğitim sağlamak için son derece faydalı olacaktır.

6. Blockchain’i Eğitimde Kullanmak

Blockchain teknolojisi, sistemin değiştirilmesini, hacklenmesini veya manipüle edilmesini imkansız veya zorlaştıran bilgileri kaydetmek için kusursuz bir mekanizmadır. Bir blok zinciri, blok zincirine katılan bilgisayarların ağı boyunca işlemleri kopyalayan ve dağıtan, dağıtılmış bir defterdir.

Grand View Research raporuna göre, küresel blockchain teknolojisi pazarı 2021’de 5,92 milyar dolar olarak gerçekleşti ve 2022’den 2030’a kadar %85,9’luk bir CAGR ile büyüyeceği tahmin ediliyor.

Blockchain Teknolojisi Eğitim sektöründe nasıl fayda sağlar?

Blockchain’in eğitim sektöründeki birçok kullanımından biri, bir kurumun çok sayıda öğrenci verisini son derece güvenli bir şekilde, kolayca depolayabildiği kayıt tutmadır. Aynı şekilde blockchain, bir öğrencinin diplomalarını saklamasına ve akademik başarılarını yönetmesine yardımcı olur ve onlara istedikleri zaman bunları paylaşma olanağı sağlar.

Bunun dışında, blockchain teknolojisi, üniversitelere dijital müfredatları ve dersleri için güvenli depolama yetenekleri sunar.

7. Kişiselleştirilmiş Öğrenme

Kişiselleştirilmiş öğrenme, öğrenme sürecine yönelik bir başka basit ama çok etkili ve yenilikçi yaklaşımdır. Öğrenmeyi her öğrencinin güçlü yönleri, ihtiyaçları, becerileri ve ilgi alanlarına göre özelleştirmeyi amaçlar. Bu, öğrenciye kendisi için en uygun öğrenme planını vermeye yardımcı olur.

Kişiselleştirilmiş öğrenmeyi uygulamanın ardındaki temel kavram, her çocuğun farklı bir öğrenme yöntemine ve farklı bir hıza sahip olduğu gerçeğidir. Kişiselleştirilmiş öğrenmede, her öğrenciye nasıl öğrendiğine, ne bildiğine, becerilerine ve ilgi alanlarına göre bir “öğrenme planı” verilir. Çoğu okulda kullanılan “herkese uyan tek beden” yaklaşımının tam tersidir.

Tasarlanan plan, öğrencinin küratörlüğünü yaptığı konularda uygulamalı öğrenmesini sağlamak için proje bazlı tutulur ve eğitimleri boyunca ilerledikçe öğrenmeleri beklenir.

8. Aboneliğe Dayalı Öğrenme Modeli

2020’den beri, çocuklara kaliteli bir eğitim vaat eden, abonelik tabanlı bir öğrenme modeli sunan çok sayıda platformun yükselişine tanık olduk. Pandemi, 2021’de 315 milyar doları aşan E-Öğrenim Pazarı boyutu ve 2022’den 2028’e kadar %20 CAGR’lık bir büyüme projeksiyonu ile bu platformların muazzam yükselişinin ana itici güçlerinden biri olmuştur.

Öyleyse, abonelik tabanlı öğrenme modeli tam olarak nedir?

Abonelik tabanlı öğrenme modeli, bilgi edinmek için çevrimiçi platformları kullanmaktır. Öğrenci, çalışma materyallerine ve derslere erişim elde etmek için aylık veya yıllık olarak bir ücret öder. Bu platformlar, öğrencilerin içeriklerine kendilerini rahat hissettikleri zaman ve yerde erişmelerine imkan sağlan. Çoğu platform ücret tutarını ödemeyerek öğrenme platformunu bırakma seçeneğine de sahiptir.

9. Bütüncül Öğrenmeye Vurgu

Değişen eğitim senaryoları, odak noktasını, bir çocuğun uygun becerilere sahip sorumlu bireyler olarak büyüdüğü genel ve bütünsel gelişimini sağlamaya kaydırdı. Eğitimciler artık, bir çocuğun akademik hayatına odaklanan ve aynı zamanda onlara hayatın zorluklarıyla yüzleşebilecekleri doğru becerileri öğretmeyi sağlayan bütüncül öğrenme yaklaşımına vurgu yapıyor.

Öğrenciler, eğitim çıktılarını iyileştirme ve başarılı bir kariyer için gerekli yaşam becerilerini kazanma konusunda güçlendirilir. Bütünsel öğrenmenin birkaç önemli sonucu arasında akademik alanda bir gelişme, gelişmiş zihinsel ve duygusal esenlik ve artan problem çözme yeteneği yer alır.

10. Uzaktan ve Hibrit Öğrenme

Pandemi ve eğitim teknolojisindeki patlama, okulları tipik sınıf ortamından farklı öğretim yöntemlerini benimsemeye yöneltti. Uzaktan eğitim küresel ölçekte kullanılıyor ve birçok eğitim kurumu da Hibrit öğrenme modellerini uygulamaya başlıyor.

Hibrit öğrenme, yüz yüze ve çevrimiçi öğrenmeyi harmanlar. Bazı öğrencilerin sınıfa bizzat katıldıkları, bazılarının ise sanal olarak evden katıldıkları bir yöntemdir. Eğitmenler, video konferans gibi araçları kullanarak hem uzaktan hem de sınıftaki öğrencilere aynı anda eğitim verir.

Hibrit Öğrenme nedir ve Uzaktan Eğitimden nasıl daha iyidir?

Uzaktan eğitim yalnızca uzaktan eğitimdir ve sınıf içi etkileşim olmaz. Hibrit öğrenme modelinde durum böyle değil çünkü bir yandan yüz yüze ve çevrimiçi öğrenmenin en iyi yönlerini birleştirirken diğer yandan eğitimi birçok öğrenci için daha erişilebilir hale getiriyor.

Hibrit öğrenme, sunduğu esneklik ve ayrıca uzaktan öğrenmeye göre daha iyi yapılandırılmış olması ve daha iyi hesap verebilirlik sunması nedeniyle artık hızla daha popüler hale geliyor. Hibrit öğrenme modelini eğitim trendi olarak benimsemek kaçınılmaz gibi duruyor.

11. Eğitim ve Girişimcilik Zihniyeti

Girişimciliği eğitime aşılama fikri son yıllarda çok fazla coşku uyandırdı. Eğitim trendi olarak benimsenmesi 2. ve 3. kuşak girişimci aileleri mutlu ediyor.

Girişimci değerleri öğrenme sürecine dahil etmek, öğrenciyi sorumlu bireyler olmaya hazırlar. Öğrencilere böyle bir zihniyet aşılamak, onların hayattaki ilgili hedeflerine ulaşmak için gerekli beceri ve bilgileri geliştirmelerine yardımcı olur.

Bu nedenle, burada geliştirilen müfredat, girişimcilik başarısını sağlayacak ve aynı zamanda öğrenciyi gelecekteki işgücünde daha fazla istihdam edilebilir kılacak şekilde bilgi, beceri, tutum, davranış, girişim yaratma ruhu ve motivasyonu geliştirmeyi amaçlamaktadır.

2023’te dikkat etmeniz gereken en önemli 11 eğitim trendini bir araya getirdik. Bu trendlerden en azından bir kısmını yakalamak dileğiyle…

Opinyu