İçerikte Neler Var?
Patent girişimlerin değerini artırıyor
Yayınlanan son PitchBook raporuna göre patent girişimlerin değerini artırıyor. PitchBook’un kendi patent verilerinin kapsamlı analizi, patentlerin yeni başlayanlar üzerindeki etkisine dair önemli bilgiler ortaya koydu. Rapora göre, risk sermayesi (VC) firmalarının patentli girişimlere yatırım yapma olasılıkları, patentsiz girişimlere göre daha yüksek. Buna ek olarak, bu girişimler daha yüksek değerlemelerde yatırım alır ve daha yüksek değerlerde çıkışları güvence altına alır. Örneğin, rapora göre, VC’lerin %58’i 2011-2020 yılları arasında patentli girişimlere yatırım yapmayı tercih etti.
Çoğu girişimin belli bir pay karşılığında yatırım alarak fikirden ürüne geçişin sancılı sürecinden geçmek istediği iyi bilinmektedir. Yatırım süreci, arkadaşlar ve aile ile başlar ve kitle fonlama, melek yatırımcı ve VC odaklı yatırıma kadar uzanır. Bir kez daha, tüm start-up’ların amacı, sektörlerine uyan bir profile sahip yatırımcılardan ve mümkün olduğunca yüksek bir değerlemeyle yatırım almaktır. Bu aşamada, nispeten az sayıda maddi ve finansal varlığa sahip bir start-up’ın en değerli varlığı, ticari markalar, patentler, telif hakları ve ticari sırlar gibi fikri mülkiyet hakları da dahil olmak üzere maddi olmayan duran varlıklarıdır.
Fikri mülkiyet hakları ve özellikle iyi hazırlanmış bir patent portföyü, bir start-up’ın değerini gerçekten önemli ölçüde artırabilir. Yatırımcılar genellikle bir girişimi teknik, yasal, piyasa, ekip ve finansal perspektiflerden risk ve fırsatları temelinde analiz eder ve IPR’lerin tüm bu perspektifler üzerinde son derece olumlu bir etkisi vardır. Sadece bir örnek vermek gerekirse, teknik açıdan bakıldığında, güçlü bir patent portföyü, girişim tarafından sunulan çözümün benzersiz olduğunu ve yasal açıdan söz konusu çözümün taklit edilmeye karşı korunduğunu, IP sahipliği sorunlarının olmadığını ve belki de patent ihlali riskinin çok az olduğunu gösterir.
Öte yandan piyasa açısından bakıldığında böyle bir patent portföyü, patentlerin savunmacı ve saldırgan etkileri sayesinde rekabetçi kalmanın mümkün olduğunu gösterirken, finansal açıdan bakıldığında bu girişime çeşitli teşvikler veya destekler verilebileceği anlamına gelecek ya da ekip perspektifinden bakıldığında kurucu ekibin ekip açısından belli bir kurumsal vizyona sahip olduğunu gösterecektir. Bütün bunlar, böyle bir girişimin düşük risklere ve rekabetçi kalma şansının yüksek olduğunu gösterecek ve yatırımcıları girişime yatırım yapmaya istekli ve cömert hale getirecektir.
IP araçlarının stratejik kullanımı yoluyla girişiminizin değerini nasıl artıracağınızı merak ediyorsanız, ben (Erdem KAYA ) ve I3PM Başlangıç Komitesi’nin diğer eş başkanları, yani George Likourezos, Bastian July ve Archana Pandit, yardım etmeye hazırız.
Erdem Kaya
Erdem Kaya 1978 yılında İzmir'de doğmuştur. 1999 yılında Uludağ Üniversitesi Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olmuş, 2001 yılında Türk ve Avrupa patent vekili, 2005 yılında ise Türk marka vekili ünvanını almıştır. 45 kişiyi aşan ekibiyle Fikri Mülkiyet danışmanlığı alanında ülkemizin saygın patent ofislerinden Erdem Kaya Patent'in kurucusu; aynı zamanda teknoloji odaklı şirketlere vergi danışmanlığı, mevzuatlara uyum yönetimi ve teşviklere/desteklere erişim hizmetleri gibi alanlarda hizmet veren, ülkemizin alanında lider yerli danışmanlık grubu Sistem Global Danışmanlık'ın da ortakları arasındadır. 2 dönem boyunca da Uluslararası Patent Birliği'nin başkanlığını yapmıştır. Lisanslı melek yatırımcıdır. Evlidir ve iki çocuk babasıdır.