İçerikte Neler Var?

Gecikmiş Kas Ağrısı (DOMS) Nedir?

Vücudun alıştığı hareket kabiliyeti, beraberinde kas ağrılarını da getirmektedir. Pek çok sebep kas ağrılarına neden olur. Ancak pek çok kişi neden olduğunu bilmediği gecikmiş kas ağrısı (DOMS-Delayed Muscle Soreness) yaşamıştır. Bu ağrı, ani veya fazla vücut aktivitesi sonrası ‘vücudun hamlığı’ olarak nitelendirilmektedir. Dolayısıyla özellikle spordan ve egzersizden sonra oluşan ağrılar bu şekilde isimlendirilmektedir. Bu ağrı türü, kronik ağrılardan farklı olarak kendini göstermektedir. Egzersizin üzerinden geçen 24 ila 72 saat arasında ağrı ortaya çıkar. Geçmesi ise 4 ila 6 günü bulabilmektedir.

Gecikmiş Kas Ağrısının Sebebi Nedir?

Aniden ya da vücudun kapasitesini zorlayarak yapılan egzersizler sonrası kas ağrısı kaçınılmaz oluyor. Bilim insanları gecikmiş kas ağrısı konusunda hala çalışmalarını sürdürüyorlar. Bazı araştırmalarda kaslarda mikro yırtıkların oluşuyor. Bu da ağrıyı beraberinde getiriyor.

Bazı görüşe göre ise vücutta laktoz asidin birikmesi ağrılara sebep oluyor. Ancak son zamanlardaki araştırmalar iskelet ve kalp kaslarında bulunan kreatin kinazı işaret ediyor. Vücutta normalde 100 birim bulunan bu enzim, sıra dışı bir egzersiz yapıldığında 400 kat artış gösteriyor. Bu artış da dokularda hasara neden oluyor. Araştırmaların hala sürdüğü bu konuda henüz fikir birliği bulunmuyor. Ancak ağrıyı azaltmak için de bilimsel çalışmalar sürüyor.

Gecikmiş Kas Ağrısı Nasıl Tedavi Edilir?

Bu ağrıyı bir kez yaşayan herkes bilir ki, bu ağrıyla kasları hareket ettirmek çok zordur. Her zaman yapılan küçük manevralar, dolaba uzanma, eğilme gibi hareketler büyük ağrılar vermektedir. İnsan yaşamının sorunsuz devam edebilmesi için kas kabiliyetlerinin kusursuz olması hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda gecikmiş kas ağrısı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunların başında termal tedavi gelir. Ağrının durumuna göre, soğuk ya da sıcak su kullanılarak ağrı azalabilir. Egzersiz sırasında ve sonrasında yapılan kompresyon (baskı uygulama) tedavisi uygulanır. Egzersizleri birden yapmak yerine vücudu alıştırarak yapmak gerekmektedir. Bu şekilde ağrı önlenir. Fizik tedavi kapsamındaki uygulamalar ile bu ağrı geçirilebilir. Bilim insanları, beslenme şekliyle ağrıları azaltabileceklerini bulmuşlardır.

Günlük yaşamda kendiliğinden geçmesi beklenebilecek bu ağrı bazıları için hayati önem taşıyabiliyor. Örneğin sporcular, günlük antrenman rutinlerinin dışına çıktıklarında bu ağrıları sıklıkla yaşayabiliyorlar. Ancak bir sporcu için ağrı istenmeyen bir durumdur. Çünkü fazlasıyla ağrıyan bir vücut sporcu motivasyonunu etkilemektedir. Bunun için de yukarıda bahsedilen bazı tedaviler uygulanmaktadır. Ancak bu konudaki en etkili yöntemin beslenme olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla sürekli spor yapar ve ağrıya maruz kalanların beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi gerekebilmektedir.

Ağrı Yaşamamak İçin Beslenmenin Önemi

Sporcu olsun ya da olmasın, bu ağrıyı çekenlerin dikkat etmesi gereken ilk konu kendilerine uygun besini bulmalarıdır. Yapılan bilimsel çalışmalar, etken maddelerine göre besinleri sınıflandırmış ve gecikmiş kas ağrısı etkisini azaltanları belirlemiştir. Bilim insanlarının yaptığı araştırmalarda şu besinlerin ağrıyı azalttığı tespit edilmiştir:

  • Kahvenin etken maddesi kafein: Birçok insanın hayatında sıklıkla tükettiği kafein bu ağrıyı engellemenin önemli maddelerindendir. Kahvede bulunan kafein, vücutta ağrıya giden yolları bloke edebilmektedir. Dolayısıyla bu ağrıyı azaltma etkisi vardır.
  • Birçok bitkide bulunan polifenol: Bitkiler bin yıllardır insanların tedavilerinde hep başrolü oynadılar. Dolayısıyla gecikmiş kas ağrısı için de bitkilere başvurulabilmektedir. Araştırmalar, polifenol içeren besinlerin ağrıyı azalttığını tespit etmiştir. Polifenol ise, soğan, lahana, brokoli, maydanoz gibi sebzelerde; erik, armut, kiraz, elma, portakal gibi günlük tüketilen meyvelerde bulunmaktadır. Bunun dışında çilek, ahududu gibi orman meyveleri ile yeşil çayda da bu madde bulunmaktadır.
  • Her yerde bolca bulunan kurkumin: Yani neredeyse her mutfakta bulunan zerdeçal bir kurkimin deposudur. Çeşitli şekillerde tüketmek ağrıyı azaltacaktır. Bazı bilim insanları, egzersizden önce ve sonra bu maddenin tüketilmesinin daha iyi sonuçlar doğuracağını bildirmiştir.
  • Probiyotik takviyesi: Sindirim için olmazsa olmazlardan biri probiyotiklerdir. Yoğurt, kefir gibi besinlerde bulunabilmektedir. ABD’de yapılan bir araştırma probiyotik takviyesinin sporculardaki gecikmiş kas ağrısının azaldığını göstermiştir.
  • Protein kaynaklı bir besin; Taurin: Özellikle spora yeni başlayanların sıklıkla duyduğu madde taurindir. Son dönemde ambalajlı satılan bu ürün vücudun ihtiyaç duyduğu aminoasitlerden biridir. Taurin, kırmızı etten yumurtaya, tereyağından süte ve deniz ürünlerine kadar pek çok hayvansal besinde vardır. Dolayısıyla ağrıyı azaltmakta etkilidir.
  • Vücudun en büyük ihtiyacı Omega-3: Tüketilmesi elzem besinlerin başında deniz ürünlerinden gelen omega-3 bulunmaktadır. Bu ağrı için de omega-3 yağ asitlerinin ağrıyı azalttığı tespit edilmiştir.
  • Her an elinizin altındaki allisin, yani sarımsak: Her derde deva olan sarımsak bu ağrıda da ağrı kesici ve tedavi edici özellik sunmaktadır. Sarımsağın içerdiği allisin, antioksidan özelliği ile de yararlı bir besindir.

Yaşam Kalitesi İçin Ağrısız Hayat

Gecikmiş kas ağrısı günümüzde en sık karşılaşılan ağrı türlerinden biridir. Kendini 24 saatte göstermesi ve 6 güne kadar sürmesi, yaşam kalitesini düşürmektedir. Spor yapanlar için bu konu hayati değer taşımaktadır. Çünkü spor hayatının geleceği bu ağrıları hiç yaşamamayı gerektirmektedir. Ancak hayatına sporu ekleyenlerin de motivasyonu ağrısız bir yaşama bağlıdır. Çünkü ağrı olumsuz düşünceye neden olmakta ve sporu bırakmaya kadar varabilmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalar ağrıyı azaltmanın hatta yok etmenin formüllerini ortaya koymuştur. Spora başlanıyorsa, egzersizlerin dokulara zarar vermeyecek ağırlıkta olmasına dikkat edilmelidir. Eğer gecikmiş kas ağrısı yaşanıyorsa da evde belirlenen besinlerle azaltmak mümkündür.

Opinyu

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account