İçerikte Neler Var?
Yatırım uzmanları neden hep benzer şeyler söylüyor?
Yatırım kararını vermeden önce yapılacak sağlıklı şeylerden biri de işin uzmanlarına kulak vermektir. Bireysel emeklilik, hisse senedi, borsa yatırım fonu, altın, döviz, türev ürünler, Eurobond veya yatırım fonu…
Hiç fark etmiyor.
Neye niyet ederseniz edin; araştırma sürecinizin daha hemen başında, yetkin karakterlerin ürün bazındaki teknik farklılıklar dışında; işin felsefesi, mantığı ve duygu yönetimi noktasında hep birbirine yakın şeyler söylediğini hemen fark edersiniz.
Finansal okuryazarlık yetisini tüm topluma yayabilmek için gönüllü çalışan, üretim yapan, harika insanlardır bu kişiler. Ortak özellikleri bu olmalı, zira benim tüm rastladıklarım öyleydi. Ülkemizde hak ettikleri değeri de görmediklerini düşünenlerdenim.
- Yeni mezun ekonomistten
- Doktor, doçent ve profesör unvanı alabilmiş tüm akademisyenlere,
- Aracı kurumlarda çalışan profesyonellere,
- Bu kurumların araştırma bölümlerindeki analistlere,
- İş hayatları ülkemizde veya yurt dışında sermaye piyasalarında çalışmakla geçmiş; ülkeleri ve insanları gözleme şansı bulmuş tüm finansçılara,
- Bankacılara,
- Portföy yöneticilerine,
- Finansal sistemde büyük krizleri görmüş, yaşamış, değerli deneyimlere sahip insanlara,
- Her seviyedeki yöneticilere uzanan bir geniş bir yelpaze bu…
Aslında hepsi benzer söylüyor. Hepsinin temelinde aynı ortak argümanlar var.
En azından ben böyle düşünüyorum.
- Okuyun / Araştırın / İzleyin / Dinleyin.
- Kendi aklınıza yatırım yapın, kendi aklınızla yatırım yapın.
- Beklentilerinizi ve risk algınızı iyi tartın.
- Aç gözlü olmayın.
- Akılcı bir plan uygulayın, riski yayın.
- Gelişimi izleyin ve bilinçle yönlendirin.
- Sabredin.
Benim sıralamam örneğin bu. Biraz bireysel yatırım anlayışım da denebilir. Konu başlıklarıyla ilgili, ulaşılabilir o kadar çok seçenek var ki, bu yazıda sadece en önemlisine, yani okuma kısmına odaklanacağım.
Okuyun
Finansal planlamanın en önemli kısmı okumaktan geçiyor. Yatırım yapmak istediğiniz finansal ürünle ilgili tanımlamaları, içinde bulunduğu risk evrenini bilmeniz ve kendi duygu yelpazenize uygun seçenek olup olmadığını anlamanız gerekiyor.
İçimizde, hisse senedi almadan önce Borsa İstanbul‘un resmî sitesini, o sitedeki eğitim belgelerini okuyarak işe başlayan kaç yatırımcı var?
Siz istisna olun.
Yıldız Pazardan işlem hacmi büyük hisse senedi almanın uzun vadedeki ‘güvenli’ tarafını, yan tahtalarda sürekli tavan-taban gidip gelen hisselerin küçük yatırımcı için nasıl büyük risk taşıdığını bu sayede anlayabilirsiniz.
SPK‘nın sitesini açıp hiç okudunuz mu? Yatırımcıyı bilgilendirmek için hazırlanmış ürün bazlı harika dokümanları var.
Borsa İstanbul neden son dönemlerde sürekli ‘uzun vadeli’ yatırımcılığı öneriyor, SPK neden insanları kandırarak kendi cebini dolduranları cezalandırıyor, yatırım fonlarını hazırlayan portföy şirketleri yatırımcı bilgi formlarında fonlar için neden önerilen vade gibi bir kavramın altını çiziyor, bu sayede anlayabilirsiniz.
Yatırım fonuna olan ilgi patlamasında -ki bu ilgiyi çoktan hak etmişti- TEFAS‘ın nasıl bir payı var?
Yatırım fonları, tasarruf sahiplerine nasıl bir ‘finansal danışmanlık’ sunuyor olabilir?
Sermaye piyasalarına giren küçük yatırımcıların korunması ve birikimlerin sermaye piyasalarına girerek ekonomimize katkı yapması neden çok önemli?
Bu soruların yanıtlarını ben nerede arıyorum; izninizle bundan bahsetmek istiyor, kendimce bazı örnekler vermeyi düşünüyorum.
Değerlendirmek size ait, aslolan sizin yorumlarınız.
Yatırım yapmadan önce mutlaka okuduğum resmi otoriteler var. Herhangi bir yatırım ürününe ilgi duyduğumda, önce o ürünle ilgili resmi otorite kim, kuralları kim koymuş, mutlaka öğrenmek isterim.
İnternet üzerinden ulaşabileceğimiz kaynaklardan bazılarını hemen aşağıda sıraladım. Yeterli bir temel bilgi seviyesine ulaşana kadar okumakta, güncel kalmak için arada bir tekrarlamakta fayda var.
- https://www.spk.gov.tr
- https://www.spk.gov.tr/Sayfa/Dosya/75
- https://www.spk.gov.tr/Sayfa/Dosya/78
- https://www.spk.gov.tr/Sayfa/Dosya/1233
- https://www.spk.gov.tr/Sayfa/Index/3/0
- https://borsaistanbul.com/tr/sayfa/506/pazarlar
- https://borsaistanbul.com/tr/sayfa/148/sikca-sorulan-sorular
- https://www.mkk.com.tr/tr-tr/Sayfalar/Home.aspx
- https://www.tefas.gov.tr
- https://www.tefas.gov.tr/TerimlerSozlugu.aspx
- https://www.kap.org.tr/tr/
- https://www.ytm.gov.tr/Home/Sayfa/45
- https://www.ytm.gov.tr
Kısa adıyla FODER‘i, Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği’ni duydunuz mu hiç örneğin?
Finansal bilinç oluşturulmasına destek olma misyonu ile, girişte tanımını yaptığım yetkinlikte, çok donanımlı insanlardan oluşan bir platform.
Hedefini, devlet, özel sektör ve diğer sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak, bireylerde finansal okuryazarlık farkındalığı oluşturmak ve bunu geliştirmek için; bilinçlendirici destek çalışmaları yapmak olarak özetlemiş. Resmî sitesinden ulaşabilirsiniz.
Hatta sitedeki kitap tavsiyelerini özellikle öneriyorum. Ücretsiz dijital yayınları okurken çok kaliteli zaman geçirebilir; yatırım ufkunuzu geliştirebilir, tasarruf yolculuğunuzu macera ve riskten uzak; güvenli bir hale dönüştürmek için yardım alabilirsiniz. İnternet sitelerinde, ‘kaybolacak kadar’ uzun zaman geçirmenizi dilerim.
Sözün Özü
Toplum olarak en zayıf yönümüz bilgiye saygı duymamak…
Bilene saygı duymuyor, ‘bilme’ halinin emekle elde edilen bir kazanım olduğunu fark edemiyoruz. Hatta daha kötüsü, bu emeği de küçümsüyoruz.
Bilmek emek istiyor, biz çoğunlukla ‘inanmayı’ seçiyoruz.
Yatırım evreninde emek harcamadan birilerine ‘inanmak’ çok yazık ki pahalıya patlayabiliyor. Bilgi sahibi olmadan ‘birilerine’ inanmak zorunda hissettiğimizde çoğunlukla bedelini yıkıcı biçimde ödeyebiliyoruz.
İster konusundan yetkin gönüllü bireyler tarafından, isterse de toplumsal bilince katkı yapma amacını taşıyan kurumlar tarafından yapılsın; finansal okuryazarlık çalışmalarının tümünün, çok değerli bir çabalar olduğunu düşünüyorum. Zira toplumun her katmanındaki insanı hedefliyor ve toplumun bütününü geliştirmek için yapılıyor.
Finansal okuryazarlıkta ilerleme kaydetmek, kısa-orta vadede bireysel tasarruf alışkanlığının bir yaşam felsefesi haline gelmesini sağlayabilir.
Bu toplumsal gelişim ve sermaye piyasalarında bilinçle değerlendirilen ve büyüyen tasarruflar, ülke kalkınmasında güçlü etkiler yaratabilir, ülkemizdeki gelişimin kendi dinamiklerinden güç alması gibi harika bir sonucu doğurabilir, sosyal bütünlüğümüze çok önemli katkılar yapabilir.
Bireysel olarak da biz, yatırımlarımızda, önce ‘bilmeyi’ seçmeliyiz.
İnancım bu.
Bu seçim bizi, rasyonel sonuçlara götürecek hem bireysel olarak hem de aile olarak gelişmemizi sağlayacak bir hikâyenin önemli bir oyuncusu yapabilir. Herhangi bir yatırım ürününü birkaç ay sonra almanın kısa vadede kayıp yaratacak dezavantajları olabilir belki bilemiyorum, ancak kaybedilmiş olarak görünen birkaç aylık sürede bir nebze olsa kazanılma çabası gösterilen finansal okuryazarlık bilinci; ‘yapamam’ diye düşündüğümüz birçok ‘imkansızın’ kapısını; biz farkında bile olmadan kolayca açabilir.
Bir sonraki yazıda görüşünceye kadar, yatırımlarınızda ‘kendi aklınızı’ en öne almayı ve ‘bilmek için emek harcamayı’ unutmayın.
Sağlıkla kalın…
Yücel Ferek
Finans Sektöründe farklı pozisyonlarda 24 yıllık bir tecrübeye sahip olan Yücel Ferek, bu süreci 'sayısız insan, sayısız davranış biçimi, sayısız deneyim' olarak tanımlarken; tasarrufu bilmeyen değil, tasarrufa geçemeyen bir toplumun üyesi olarak, geç başladığı tasarruf sürecinde öğrendiklerini; meslek bilgisiyle harmanlayarak paylaşmayı amaçlıyor.
Tasarrufları bilinçli yatırımlara dönüştürme sürecinde, finansal bilginin her birey için ulaşılabilir, ücretsiz ve anlaşılır olması gereğine inanıyor.
Ülkemiz bireylerinin finansal piyasalardan eşit ölçüde yarar sağlamasını, 'toplumsal eşitliğe katkı sağlayan' kritik bir unsur olarak görüyor.
Bu amaçla kişisel bloğunda yazılar yazıyor, kendisine ait YouTube kanalında videolar yayınlıyor.
Finansal okuryazarlık gönüllüsüdür. Evlidir, iki çocuk babasıdır.