İçerikte Neler Var?
Girişimcilik İstanbul’da Yaşanıyor Güzelim (!)
Girişimcilikte kümelenmelerin gücüne inanırım. Bunun birçok sebebi var. Örneğin; kümeler çeşitli rekabet avantajları sunar. Tedarikçilere, üniversitelere, yatırımcılara, mentorlara ve diğer destek hizmetlerine yakındırlar. Nitelikli bir ekip kurabilme ve network gücü dolayısıyla geliştirilen farklı bakış açılarından fikirlerin birleştirilmesi de yine kümelenme ile gelen önemli artılardandır.
MIT Sloan Management Review’da yayınlanan bir araştırma; kümeler hakkında, tıpkı yukarıda ifade ettiklerim gibi büyük avantajları doğruluyor. Fakat aynı zamanda bir kümenin neden en iyi fikir olmayabileceğine dair ikna edici bir neden de sunuyor. Harvard Üniversitesi’nden Willy C. Shih ve Sen Chai, kümeleri çekici kılan network gibi avantajların aynı zamanda şirketlerin özel bilgilerini korumak için birer tehdit olduklarını belirtiyorlar.
Yani çalışma özetle şunu söylüyor; “Kümelerdeki şirketlerin özel bilgilerini ve ticari sırlarını kontrol etmeleri kolay değildir ve özellikle teknolojik sırları önemli bir rekabet avantajı veya potansiyel rekabete giriş engeli sağlıyorsa bir organizasyonun içerisinde yer almayı tekrar düşünmelidirler.“
İstanbul ve Diğerleri
Türkiye girişim ekosistemi derinlemesine incelenmeden, şöyle genel bir bakış atıldığında dahi İstanbul’un üstünlüğü çok rahat fark edilebilir. Bu arada, bu durum diğer ülkelerde de çok farklı değil. Biz yine de rakamsal olarak tabloyu önümüze bir koyalım.
Türkiye’deki teknopark, kuluçka merkezi ve hızlandırıcılara baktığımızda, özellikle hızlandırıcılarda büyük bir üstünlüğün İstanbul’da olduğunu görebiliyoruz. 82 hızlandırıcının 60’ı İstanbul’da yer alıyor.
Fakat daha önemli bir istatistiğe bakalım, yani yatırım sayıları ve tutarlarına:
Bu zamana kadar yapılmış yatırımların %82’si, tutar olarak ise %94’ü İstanbul merkezli girişimlere yapılmış. Özetle, fark büyük.
İstanbul Dışındakilerin Hiç Şansı Yok (Mu?)
Bu soruya birkaç açıdan yaklaşmak istiyorum. Bu yüzden, önce İstanbul’da girişimci olmanın avantajlarını sayalım. Bunlar;
- Network
- İnsan kaynağı
- Finans olanakları (melek yatırım ağları, VC’ler, bankalar vb)
- Organize kurumlar (tekno parklar, kuluçka merkezleri, hızlandırıcılar, paylaşımlı ofisler vb)
- Etkinlikler
İstanbul için yukarıdaki maddeleri tek tek düşünün. Kesinlikle tartışmasız bir üstünlüğü oldu doğru.
Fakat İstanbul dışındaki girişimcilerin, yukarıdaki maddelerde göreceli olarak daha zayıf olan şehirlerinde gerçekten hiç şansları yok mu? Bence var. Sadece bunu bir futbol maçı gibi düşünürsek, İstanbul bu maça 1 ya da 2-0 önde başlıyor diyebiliriz. Yani evet, şartlar eşit değil. Fakat bu, iyi oynarsan kazanamazsın anlamına gelmez. Hem sen iyi oynayacaksın hem de rakibini hata yapmaya zorlayacaksın.
Yukarıda saydığımız temel İstanbul avantajlarını birer birer ele alalım.
Network:
Türkiye’de kurulan her 10 tekno girişimin 7’si İstanbul’da kuruluyor. Bu da haliyle, hem girişimciler arasında hem de diğer ekosistem paydaşları arasında önemli bir network olanağı sağlıyor.
Fakat bugün artık LinkedIn gibi paylaşım ağlarının etkin kullanımı, değil İstanbul’la, dünyanın bir diğer ucundaki başka bir ekosistemle dahi network kurabilmenizi sağlıyor. LinkedIn gibi platformlarda takip edilmek istiyorsanız, insanların ilgisini çekebilecek bilgi ve kültür seviyesine sahip olmanız ve bunu bir şekilde gösteriyor olmanız gerekir. Eğer böyle bir kişi iseniz İstanbul veya internet fark etmeksizin, içerisinde bulunmanız gereken network mutlaka sizi bulacak ve içine alacaktır.
İnsan Kaynağı:
Uzaktan çalışma ve freelance modellerinin gelişmesi ve popülerleşmesi sayesinde insan kaynağı da İstanbul için büyük bir avantaj olmaktan çıkıyor. Bugün iletişimde olduğum birçok girişim bırakın farklı şehirleri, farklı ülkelerde bulunan ekiplerden oluşuyor. Örneğin; birçoğunuzun yakından tanıdığı Kodgem Straight ekibi; Ankara, Bursa, Balıkesir, İstanbul ve ABD’de ikamet eden son derece nitelikli bir ekip. Ortaya çıkardıkları ürünü ve başarılı ilerleyişlerini incelediğinizde, birbirlerine fiziken uzak da olsa zihnen yakın insanların ne kadar harika işler çıkarabileceğini görmüş olursunuz.
Finans Olanakları:
Türkiye’de kurulu melek yatırım ağı ve fonların %74’ü, bireysel girişim yatırımcılarının ise %82’si İstanbul’da. İşte belki de maçtaki ilk gol buradan yeniyor. İstanbul’da bir co-working space girişiminin herhangi bir yatırımcıya ulaşma imkanı Anadolu’daki girişime göre daha kolay. Fakat zaten bugün birçok yatırımcı ilk olarak sizden bir pitch deck isteyecek, daha sonra uygun bulunan girişimler için online bir görüşme düzenleyeceklerdir. Sonraki aşamalarda yüz yüze görüşmeler olacaktır. Evet, bunun için İstanbul’a gidilmesi gerekiyor, doğru. Fakat problem zaten seyahat etmek değil, İstanbul’da ikamet etmemek.
Organize Kurumlar:
Türkiye’deki kuluçka merkezi ve hızlandırıcıların %56’sı İstanbul’da. Burada asıl önemli olan kurum bence hızlandırıcılar. Bunların ise %73’ü İstanbul’da yer alıyor. Gerçekten İstanbul’un en büyük avantajı bu hızlandırıcılar. Tohum yatırımından yatırımcı buluşmalarına, pazar bağlantılarından insan kaynağına kadar birçok alanda girişimcilere çok büyük olanaklar sağlıyorlar. Fakat bir hızlandırıcıya kabul edilen girişimlerin oranı %5’in altında. Bu; hızlandırıcıdaki 5 girişimin başarılı, geri kalan 95 girişimin ise başarısız olduğu anlamına gelmiyor. Yani girişimin İstanbul’da yer alıyor olması, bir hızlandırıcıya kabul edileceği ve başarıyı garantilediği sonucuna varmamızı sağlamaz.
Etkinlikler:
Yine İstanbul için önemli başka bir avantaja geldik: Etkinlikler. Buluşmalar, paneller, zirveler, özel partiler tam anlamıyla “İstanbul işi” şeyler. Her ne kadar bazılarına online katılma imkanı olsa da, yüz yüze etkileşimin yerini maalesef tutmuyor. Benim tarafımdan bakıldığında, İstanbul dışındaki girişimciler için en büyük dezavantaj budur. Her şeye çözüm bulma gayreti içinde olan biri olarak, bu durum karşısında üreteceğim çözümler zayıf ve yetersiz kalacak.
Sonuç
Girişimcilik gerçekten zor. Artık top çevirmeye gerek yok. “Asla pes etme”, “inanırsan başarırsın” gibi basit motivasyon cümlelerinden çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Bu zorlukların bazılarının üstesinden gelmek için İstanbul’da olmak geçici bir avantaj sağlayabilir. Ama İstanbul’da olmamak geçici olarak avantaj sağlamış girişimlerden her zaman bir adım geride olacağınız anlamına da gelmiyor. Anadolu’da birçok başarılı girişimci tanıdım. Saya saya bitiremem. Küçük bir mikro milliyetçilik yaparak özellikle Bursa’da tanıştığım girişimciler ve girişimleri gerçekten ses getirmişti ve hala da getiriyor. Çok karlı exitler yapanlar da oldu, büyüyerek ilerlettikleri ve güzel getiri sağladıkları girişimlerinde hala yönetimde bulunanlar da oldu.
İyi bir fikir ve iyi bir ekip için coğrafya asla kader değildir.
Sevgiler
Engin Alemdar 26.06.2022