İçerikte Neler Var?

“Buraya Kadarmış” Demek İçin Doğru Zaman Mı? 10 Soruluk Test İle Vazgeçme Analitiği

Genellikle popüler motivasyon paylaşımlarının ve başarı hikayelerinin özünde “asla vazgeçme” ifadesini görürsünüz ki bu tek başına oldukça anlamsız ve tehlikeli bir ifadedir. Çünkü rasyonel girişimciler için “asla pes etme” ya da “asla vazgeçme” geçerli bir ifade değildir. Onlar için doğru ifadeler; “…….. olana kadar” ya da “………yı görmeden pes etme” şeklindedir. Ayrıca; durumu pes etmek olarak görmektense, rasyonel girişimciliğe yakışır bir şekilde, doğru ve zamanında karar vererek, bir sonraki maceraya başlama fırsatı ya da mevcut iş modelini pivot etme zamanı olarak ele alırlar. Bununla beraber; ne zaman başarısız olduğunu bilmek, bir girişimciyi girişimci yapan en önemli özelliklerden de biridir. “Buraya kadarmış” deme zamanının geldiğini ne kadar çabuk anlarsanız, o kadar hızlı harekete geçebilirsiniz.

"Buraya Kadarmış" Demek İçin Doğru Zaman Mı? 10 Soruluk Test İle Vazgeçme Analitiği

Öte yandan, bir işten ayrılmak mümkün olan en iyi sonuç olabilir. Bazen her şeyi doğru yapsanız bile, iş modeliniz ilerleme göstermiyor olabilir. Örneğin; mükemmel bir ürün yapmış olabilirsiniz, ancak pazar bunu benimsememiş olabilir. Ya da pazarda her şey doğru giderken, nakit akımınızda problem yaşayabilir ve “kurşununuz bitmiş” olabilir. Hem pazarı hem de nakit akımınızı kontrol altında tutarken birdenbire Covid 19 gibi bir süreçle karşılaşabilirsiniz ve mikroskobik boyutlarda, canlı olup olmadığı bile tartışılan, bir aktör bütün planlarınızı alt üst edebilir.

Belki De Sadece Bir Molaya İhtiyacınız Vardır

Evet, aslında girişiminiz için çalışmak istemiyorsanız ya da heyecanlanmıyorsanız bırakma zamanı gelmiş olabilir. Fakat bu durum, girişimcilerin kötü birkaç gün veya haftanın ardından vermesi gereken bir karar değildir. Bazen ihtiyacınız olan tek şey işinize bir süre ara vermek de olabilir. Çünkü girişiminize yanlış nedenlerle son vermek trajik sonuçlar doğurabilir ve ileride pişmanlıklar yaşayabilirsiniz. Bir süre kafa dinlemek ve “hiçbir şey yapmamak” girişiminiz ya da sizin için ölümcül bir günah değildir. Bunun için kendinize kızmayın ya da kendinizi suçlamayın.

Bir endüstri psikoloğu ya da bu konunun uzmanı değilim tabii ki. Dolayısıyla, bu ruhsal volatilitelerin yaşandığı dönemlerde tam olarak şunu yapın, bunu yapın deme ehliyetine de sahip değilim. Ama yaklaşık 20 yıllık bir girişimci olarak, kısa bir “kafa tatili” nedeniyle oluşacak iş kaybının, oluşması muhtemel çok daha vahim sonuçlardan daha evla olduğunu defalarca tecrübe ettim. O yüzden, mola vermeniz gerektiğini anladığınız zaman kendinize ısrar etmeyi bırakın.

Tamam Mı Devam Mı Analizi

Aşağıdaki soruları dürüst ve objektif olarak cevaplamaya çalışın. Hatta bence bu yazının bir çıktısını alıp üzerinde notlar alarak cevaplayın. “Hayır” olarak verdiğiniz cevaplarda bir iyileşme gösterebilecek misiniz bunu anlamaya çalışın ve tüm cevaplarınızın “evet” olmasını sağlayacak aksiyon planları belirleyin. Fakat yine de 5’ten fazla “hayır” cevabınız varsa şapkanızı önünüze alıp “buraya kadar” demenin de bir çözüm olduğunu unutmayın. Analizin PDF dosyasını buradan indirebilirsiniz.

1. Ürün Veya Hizmetinize Talep Var Mı?

Harika bir ürününüz veya hizmetiniz olabilir, ancak bu tek başına yeterli değildir. Ürününüz veya hizmetiniz için pazar talebi yoksa, işiniz çok uzağa gidemez.

2. İnsanlar Sunduğunuz Çözüme Para Ödemeye Razılar Mı?

Bazen iş modeline duyulan aşırı bağlılıktan, bazen de tecrübesizlikten dolayı maalesef birçok girişimci, müşteriye en temel soruyu sormadan işe başlar: “Ürünümü alacak mısın?”

İşinizden vazgeçmeden önce tekrar bir pazar araştırması yapabilir ve müşterilerin ne istediğini öğrenebilirsiniz. Pazarın tanımadığı bir çözüm sunmaya çalışıyorsanız, hedef kitlenizin bu çözümü ne kadar benimsediğini ve eski alternatiflerinden vazgeçmeye ne kadar gönüllü olduklarını anlamaya çalışın. Eğer halihazırda pazarda olan bir şey sunuyorsanız, çözümünüzün mevcut çözümden farklarına müşterilerin ne kadar önem atfettiğini analiz edin.

3. Rakiplerinizden Daha İyi Bir Konumda Mısınız?

Bu, cevaplaması zor bir sorudur çünkü çok fazla pazar araştırması gerektirir. Ama objektif bir şekilde rakiplerinizi incelediğinizde daha yenilikçi olduğunuzu düşünüyor musunuz? Eğer cevabı tek seferde ve net olarak veremediyseniz en iyi ihtimalle rakipleriniz kadar iyisiniz demektir. Bu durumda gireceğiniz rekabet büyük ihtimalle bir fiyat rekabeti olacaktır ve sizden daha eski rakipleriniz karşısında fiyat düşürme yoluna gitseniz bile işiniz muhtemelen başarısız olacaktır. Rakiplerinizi yenmek için onlardan önemli ölçüde çok daha iyi olmalısınız. Eğer değilseniz, iki seçeneğiniz var: Kolay olan seçenek vazgeçmek. Çok daha zor olan seçenek ise, zaten pazarda olan rakibinizden gerçekten daha üstün bir şey sunana kadar savaşmak.

4. Fiyatlandırma Stratejinizi Doğru Kurguladınız Mı?

Fiyatlandırma gerçekten çok zor bir stratejidir. Burada önemli olan kâr kavramıdır ve sorulması gereken soru şudur: Müşterileriniz, kârlı bir iş yürütmeye yetecek kadar ödeme yapıyorlar mı?

Buradaki matematik ise oldukça basittir. İşi bırakmaktan daha fazla para kazanmalısınız. Yani fırsat maliyetiniz yaptığınız işten daha pahalı olmalı. Fakat maalesef, basit matematik basit bir süreç anlamına gelmiyor. Birçok girişimci, ürün veya hizmetleri için doğru fiyatlandırmayı bulmakta oldukça zorlanırlar. Düşük bir fiyat, kârsızlık ve dolayısıyla negatif nakit akımları nedeniyle; yüksek bir fiyat ise, müşteri eksikliği nedeniyle işte kalamamalarına neden olur.

5. Müşterileriniz Sizi Çevrelerine Öneriyor Mu?

Mutlu bir müşteri, ürün veya hizmetinize tekrar tekrar dönen ve başkalarını da size yönlendiren müşteridir. Müşteriler, hatalarınızı doğru bir şekilde ele alırsanız bunu büyük ölçüde anlayışla karşılayabilirler. Fakat şikayetlerini görmezden gelirseniz, onlar da sizi görmezden gelirler. Mutlu müşteriler sizinle daha fazla iş yapmak için geri gelirken mutsuz müşteriler, önce çevrelerini sonra da tüm dünyayı şirketiniz hakkında uyaracaktır.

6. İlerleme Kaydediyor Musunuz?

Hep söyleriz ya hani, “ölçemediğini yönetemezsin” diye; işte bu noktada dahi işimize yarayacak hedefleri koymuş olmak, “tamam ya da devam” demek için oldukça önemlidir. Örneğin, son 12 ayda 500 yeni müşteri ya da 10 bin yeni kullanıcı gibi bir hedefiniz vardı diyelim. Bu hedeflerinize ne kadar yaklaştığınızı ölçmelisiniz.

Girişiminiz için belirlediğiniz performans göstergeleri size ilerlemeniz hakkında bir fikir vermelidir. Performans göstergelerinin bir kombinasyonundan türemiş makro bir performans göstergesinin, örneğin 2 dönem üst üste negatif olması durumunda, alacağınız aksiyonu belirlemiş olmalısınız.

7. Gelirlerinizin Artışı Borçlarınızın Artışından Fazla Mı?

İşletmeler borçlanırlar. Bunda hiçbir yanlış yok. Genel kanı borçtan kaçınmanın en iyisi olduğu yönünde olsa da, özellikle vergi avantajları düşünüldüğünde borcun mantıklı bir seçim olduğu zamanlar vardır. Asıl önemli olan, aldığınız bu borcu ne için kullandığınızdır. Örneğin, büyük bir sipariş aldıysanız ve siparişinizi yerine getirmek için kredi çekmeniz gerekiyorsa, borçlanmak en akılcı çözüm olabilir. Ancak, büyümeniz yavaşsa ve sadece operasyonel giderlerinizi karşılamak ve işinizi ayakta tutmak için borç alıyorsanız bunu tekrar düşünmenizde fayda var.

8. Ortaklarınıza Güvenebilir Misiniz?

En zor zamanlarda ortaklarınız tarafından hayal kırıklığına uğratılacağınıza dair şüpheleriniz varsa ve belirlediğiniz metrikler uyarı sinyalleri veriyorsa gemiyi hep beraber terk etmelisiniz. Çünkü ortaklarınız o zor zamanlardaki çileyi çekmeyi reddederse, zorlu bir mücadeleyi tek başınıza veriyor olacaksınız.

Doğru ortakları bulmak zorlu bir süreçtir. Bu süreci tamamladığınızı düşünseniz dahi, ortaklarınızla bir “kötü senaryo eylem planı sözleşmesi” hazırlamanızda fayda var.

9. Ekibinize Güvenebilir Misiniz?

İstisnasız bir gerçek varsa o da her başarılı işin arkasında mükemmel bir ekip olduğudur. Şartlar değiştiğinde takımınızın, sizde savaşmaya devam etme isteği uyandırıp uyandırmadığını bilmelisiniz.

Bir lider, ekibinin motivasyonundan da sorumludur, doğru. Fakat bir grubu sürekli motive etmek için ekstra mesai harcamak, ekibin aidiyetinin ve güvenirliğinin sorgulanması gerektiğinin en kuvvetli işaretidir. Her şeyi denemiş olmanıza rağmen motivasyonunu bir türlü artıramadığınız depresif ve doyumsuz ekip üyelerini, ekibin kalanının motivasyonunu bozmalarına ve sizin de enerjinizi sömürmelerine izin vermeyin. Evet, birini kovmak hiç kolay değildir ve gerçekten de son çare olarak uygulanmalıdır, ancak işinizin devamlılığı, itibarınız ve de ekibin geri kalanı için, bu tip sorunlu çalışanları şirketinizden uzaklaştırmak tek ve en iyi seçenek olabilir.

10. Değer Verdiğiniz Biri Aynı Durumda Size Gelse Devam Etmelerini Önerir Misiniz?

İşinizden bir adım geri çekilin ve duruma objektif olarak bakın. Ardından, işiniz ve durumunuz hakkında bildiklerinize dayanarak, size gelen bir girişimci dostunuza ne yapmasını önereceğinizi bir düşünün. Bu genellikle çalışan bir metottur. Tek kural var, objektif ve dürüst olun.

Sonuç

Birçok değişkenin sahnede olduğu bir oyunda, değişkenlerden bir veya birkaçının oyunu bozması yüzünden vazgeçmeniz durumunda, sırf vazgeçtiniz diye başarısız olmazsınız. Aksine doğru zamanda sonuçları kabul edip ilerlemeye devam edeceğiniz ve edindiğiniz deneyimleri bir başka “macerada” değerlendireceğiniz için başarılı bile sayılabilirsiniz.

Girişimcilik, popüler kültürün sunduğu ambalajı sayesinde, genelde “ödüllendirici bir yolculuk” olarak algılanır. Ancak çoğu girişimci için mücadeleler ve başarısızlıklar ambalajlardan çok daha gerçektir. İşiniz, geri dönüşü olmayacak şekilde para kaybediyor ya da işinizin talepleri nedeniyle aile hayatınız zarar görüyor olabilir. Bazı girişimciler evliliklerini, bazıları da çevrelerini feda ederken, bazıları ise sürecin bedelini sağlıklarıyla öderler. İşin özü, birçok girişimci için vazgeçmek bazen tek ve en iyi seçenektir.

1 Yorum
  1. […] göstergeleri takip eden girişimciler “buraya kadarmış” diyebilirler. Bu her zaman bir batış olmayabilir. Örneğin, belirli bir gelir seviyesine […]

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account