Hayvanların Neden Kuyrukları Vardır?

Bilim insanları, yüz milyonlarca yıl öncesine ait kuyruklu hayvan fosilleri buldular. O zamanlar, ilk balıklar, yelpaze benzeri kuyruklarını okyanuslarda yüzmek ve yırtıcılardan kaçmak için yüzgeç olarak kullandılar.

Bu balıklar karada yaşayan canlılara dönüştükçe kuyrukları da değişmeye başladı. Sürüngenlere, böceklere, kuşlara veya memelilere ait olsunlar, kuyruklar çok çeşitli amaçlara hizmet eder. Modern hayvanlar, dengeden iletişime ve eş bulmaya kadar her şey için kuyruklarını kullanırlar. Bilim insanları, Tyrannosaurus Rex de dahil olmak üzere dinozorların, iki ayak üzerinde yürürken ağır kafalarını ve vücutlarını dengelemek için kuyruklarını yan yana salladıklarına inanıyor. Bu hareket, avlarını yakalamak için yeterince hızlı koşmalarına izin veriyor.

Benzer şekilde, günümüz kanguruları da açık arazide sıçradıklarında denge için kuyruklarını kullanırlar. Ancak bunu yalnızca ağırlıkları için bir denge unsuru olarak kullanmazlar – kanguru kuyruğu aynı zamanda onları havada itmeye yardımcı olabilecek güçlü bir üçüncü bacak işlevi de görür.

Kediler-özellikle tırmananlar- ve de tabii diğer hayvanlardan bazıları, genellikle uzun sırık tutan bir ip cambazı gibi, dengede kalmalarına yardımcı olan gür veya uzun kuyruklara sahipler. Maymunlar, ormandaki ağaç dalları arasında sallanırken denge için uzun kuyruklarını kullanırlar. Birçok maymun türünde el gibi davranan ve ağaç dallarını tutmalarına izin veren kavrayıcı kuyrukları vardır. Bu kuyruklar o kadar güçlüdür ki, hayvan meyve ve yaprak yerken bile onu ayakta tutabilir.

Savunma Mekanizması

Diğer bazı hayvanlarda ise kuyruk bir savunma silahına dönüşebiliyor. Örneğin, vatozların, bir yırtıcı onlara saldırdığında savunma olarak kullanabilecekleri bir iğne kuyruğu vardır. Zehirli çıngıraklı yılanların ise kuyruklarını salladıklarında bir raket oluşturan kuru deri düğmeleri var.  Bu, çıngıraklı yılanı tehdit edebilecek tüm hayvanları, saldırmaya hazır olduğu konusunda uyarır.

Pek bilinmez ama birçok böceğin de kuyrukları var; ancak bunlar balık ve memeliler gibi diğer omurgalılardan ayrı olarak evrimleşmişler. Kuyruklu böceklerin çoğu, kuyruklarını yumurta bırakmak veya konakçıları veya avları sokmak ve felç etmek için kullanır. Eşekarısı gibi bazı hayvanlarda, bazı parazit yaban arıları yumurtalarını bir konakçının içine bırakacağından, kuyrukları her ikisini de yapabilir. Kuzey Amerika bizonu ve Afrika’daki antilop ve zürafa gibi otlayan hayvanların, sivrisinekleri ve onları rahatsız edebilecek diğer böcekleri savuşturmak için bir çırpma teli gibi kullanılan uzun tüylü kuyrukları var. Hatta yerli inekler ve atlar da bu tür bir kuyruğa sahiptir.

Bir İletişim Yardımı

Kuşlar tüylü kuyruklarını hem bir ağaç dalına otururken dengede tutmak hem de uçarken yönlendirmek ve sürtünmeyi azaltmak için kullanırlar. Bazı kuşlar ise kuyruklarını çiftleşme göstergesi olarak da kullanabiliyorlar. 

Bu görsel şölen en çok hindi ve tavus kuşu gibi türlerde dikkat çekicidir: Erkek hindiler ve tavus
kuşları, dişi eşlerini cezbetmek için renkli kuyruk tüylerini açarlar.

Kurtlar gibi gruplar veya sürüler halinde yaşayan ve avlanan hayvanlar, sıralarını belirtmek için çeşitli
kuyruk pozisyonları kullanır.

Kurtlardan türeyen köpekler de kuyruklarını iletişim için kullanırlar. Köpeklerin heyecanlandıklarında
kuyruklarını salladığını görmüşsünüzdür.

Peki Neden İnsanlarda Kuyruk Yok?

İnsanlar, maymunlar gibi uzun kavrayan bir kuyruğa veya tavus kuşları gibi canlı tüylü bir kuyruğa sahip olmasa da, atalarımızın kuyrukları vardı. Omurgamızda bunun işaretleri de görülüyor. Bilim insanları, bu kuyrukların insan atalarımızdan yaklaşık 20 milyon yıl önce kaybolduğuna inanıyor. Atalarımız dik yürümeye başladıklarında, artık dengeye yardımcı olacak kuyruklara ihtiyaç duymadılar. 

Opinyu