İçerikte Neler Var?

İktisattaki Anlaşmazlığın Maliye’ye Yansıması: Vergi Algısı Konusu

İktisatta, insan davranışı üzerinde maddi faktörlerin etkili olduğunu öne süren Neoklasik iktisat ile, manevi faktörlerin önemli olduğunu savunan heterodoks düşünce arasındaki ayrım konuyla ilgilenenlerin malumudur. Benzer bir fikir ayrılığını vergi algısı üzerinden maliye disiplininde de görmekteyiz. Vergi algısı kavramı, mükelleflerin vergi uyumunu bu da sırası gelince toplanan vergi miktarını etkilemektedir. Eğer mükelleflerin pozitif bir vergi algıları varsa, vergi kaçırma ve vergiden kaçınma davranışı daha düşük boyutlarda gerçekleşecek ve maliye otoriteleri hedefledikleri vergi gelirlerine daha yakın gerçekleşmeler göreceklerdir.

Vergi Algısını Ne Şekillendirir?

Peki kişilerin vergi algısını ve dolayısıyla vergi ödeme-ödememe kararını ne şekillendirmektedir? Maliye disiplini içerisinde bu soruya iki farklı yolla cevap verilmiştir. Adına “Faydacı Görüş” denilen bir yaklaşıma göre, insanlar temelde homo economicusturlar ve vergi kaçırmanın beklenen faydası, vergi kaçırmanın hesaplanan riskinden ve potansiyel cezadan daha büyükse, verginin ödenmeyeceğini vurgular. Burada temsili mükellef, iktisattaki muadillerine benzer tarzda bir optimizasyon davranışına yönelmektedir ve marjinallerle çalışmaktadır.

Bir yaklaşıma göre ise, insanlar aslında o kadar da homo economicus değillerdir ve ceza olasılığı düşükken bile vergilerini ödeyebilirler. Çünkü insan davranışlarında maddi faktörlerin yanı sıra; din, zihniyet, normlar ve kurumlar gibi pek çok faktör de etkilidir. Bu yaklaşım ilgili literatürde Sosyal Teori olarak bilinmektedir.

Aslında bu konu, iktisatta Alman Tarihçi Okul geleneğinden gelen, iktisat zihniyeti kavramı ile de ilgilidir. Alman Tarihçi Ekolünün ülkemizdeki temsilcilerinden Ünlü Türk iktisatçı Sabri Ülgener, iktisat zihniyetini, “dünyaya ve dünya ilişkilerine karşı içten doğru bir tavır alış” olarak tanımlar (Ülgener,2006:14). Bu anlamda vergiye bakışın da bir zihniyet meselesi olduğu söylenebilir. Zihniyet denince de onun en önemli şekillendiricilerinden olan ahlak akla gelmektedir.

Nitekim, Korlu, Gerçek ve Çetinkaya (2016), Bursa ili özelinde yaptıkları çalışmalarda, verginin bir “kul hakkı” meselesi olarak görüldüğünü, kimi katılımcılarca da “kutsal” bir görev olarak görüldüğünü göstermişlerdir. Bu gibi çalışmalar, tabii ki anketlerde katılımcıların yanıltıcı bilgi verebileceği rezervi konularak, Fayda Teorisinin aksine, Sosyal faktörlerin, ahlak ve zihniyetin de vergi algısında etkili olabileceğinin ipuçlarını vermektedir.

Peki o zaman alışverişlerde fiş alınmamasını ve özellikle gayrimenkulde yapılan gerçek bedel göstermemeyi ne yapacağız? Kanımca alışverişlerde fiş almama bir işlem maliyeti meselesidir. Bazı alışverişlerde düşük bedel gösterme yanlış bir davranış olmakla birlikte vergi sisteminin bu noktada rasyonellikten uzak olmasının da bunda payı vardır. Beyana dayalı vergilemede bu tür uygulamalar maalesef kaçınılmaz olmaktadır. Vergi topyekün haklı bir şey midir? Ona şimdilik hiç girmiyoruz..

O zaman bu iki yaklaşımı, yani Fayda Teorisi ile Sosyal Teoriyi neden birleştirmiyoruz? İnsanların eğer mümkünse daha az vergi ödemeye çalışacakları ortada, ama vergiyi ahlaki bir mesele olarak görüp onayladıklarına dair ipuçları da mevcut. Bu durumda, vergi sisteminin insanların ahlaken hangi vergileri onayladıklarına göre tekrar tasarlanması, alınması elzem vergilerde de beyana dayalı sistemin hızla terk edilmesi gerekebilir.

Dr. Öğr. Üyesi Görkem Bahtiyar

Kaynaklar :

Korlu, R. K., Gerçek, A., Çetinkaya, Ö. (2016). Mükelleflerin Vergi Algıları Üzerine Bir Analiz: Bursa Örneği. Yönetim ve Ekonomi, 23(3):711-732.

Modellemeci yaklaşım için : Becker, G.S. ve Landes, W. M. (1974). Crime and Punishment: An Economic Approach. Essays in the Economics of Crime and Punishment –NBER:1-54.

İktisat Zihniyeti için:  Ülgener, Sabri (2006). Zihniyet, Aydınlar ve İzm’ler. İstanbul: Derin.

Dr. Öğr. Üyesi Görkem Bahtiyar, 2007 yılında Uludağ Üniversitesi İktisat bölümünden mezun olduktan sonra aynı üniversitede yüksek lisans ve sonrasında doktora eğitimine başlamıştır. 2016 yılında Uludağ Üniversitesi’nden İktisat doktoru unvanını alan Görkem Bahtiyar, akademik çalışmalarına Bursa Uludağ Üniversitesi’nde devam etmektedir. İktisadi sistemler, finansallaşma, krizler ve iktisadi düşünce alanlarında çalışmaları bulunmaktadır.

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account