İçerikte Neler Var?

FTX Skandalı Kripto Paraların İpini Çekti mi?

Küresel faiz artışları, likidite kısıntısı derken şimdi de FTX skandalı… 2022 kripto paralar için pek de iyi bir sene olmadı. Kripto para piyasasının değeri geçtiğimiz yıla göre %70 aşağıda. Üstelik sular da durulmuyor. FTX’le başlayan iflas dalgası diğer kripto oyuncularına da sıçrıyor. Tabii akıllara acaba kripto paralara veda mı ediyoruz sorusunu getiriyor.

FTX Skandalı

2022 sonbaharına kadar FTX kripto para piyasasının en önemli oyuncularından biriydi. 30 yaşındaki kurucusu Sam Bankman-Fried rahat giyinme tarzı, lüks yaşamı ve sağladığı sponsorluklarla dikkat çekiyordu. Forbes’a kapak oldu, Fortune ise Warren Buffet ile kıyaslıyordu. Derken, Sam Bankman-Fried’ın aslında daha ziyade Bernie Madoff ve bu işin öncüsü olan John Law arasında bir yerde olduğu ortaya çıktı.

Sam Bankman-Fried’ın FTX’in yanında Alameda isimli bir şirketi daha var. Coindesk’in bu şirkete ait raporları açıklaması ve şirketin bilançosunda yüklü miktarda FTT, yani FTX tarafından çıkarılan token bulunması, olayların fitilini ateşledi. Binance’in CEO’su Changpeng Zao (nâm-ı diğer CZ), FTT’leri satacağını duyurdu. Bunun üzerine 48 saat içerisinde FTT 28 dolardan 3 dolara inmişti. Sam Bankman-Fried ise FTX’ten Alameda’ya para aktardığını kabul etti. Şirketler 3.1 milyar dolarlık borç ile iflas isteminde bulundu. Şirkette Blackrock’tan tutun da Kanada emeklilik fonlarına kadar birçok yatırım fonunun yatırımı vardı. Bu kurumlar yatırımlarının küçük bir bölümünü kaybettiklerini açıkladılar. Ama, tabii alacağı fazla olan bazı kurumla sıkıntıya düştü. Güven problemi bulaşıcıdır. Diğer alım satım platformlarına da sıçradı, bazı kurumlar iflas ettiklerini açıkladılar.

Merkeziyetsiz?

14 yıl önce Küresel Finansal Kriz sonrasında umarsızca para basımına karşı protest ve liberteyen bir ideoloji ile ortaya atılmıştı Bitcoin blok zinciri. Satoshi Nakamato olarak bildiğimiz kurucusu ilk kod bloğuna The Times’ın 3 Ocak 2009’daki manşetini yazmıştı: “Şansölye bankalar için ikinci kurtarma hamlesinin eşiğinde”.

Satoshi bizim elimizde tuttuğumuz paranın değerinin düşmesi pahasına sınırsızca para basan ve geleneksel finansal kurumları kurtaran merkezi otoriteye karşı çıkıyordu. Bitcoin blok zincirinde merkezi bir otoriteye ihtiyaç yoktu; dağıtık defter teknolojisi kullanıyor, bu defterin bir kopyası sisteme giren herkesin bilgisayarına kaydediliyordu. Yani güvenmeden bir güven oluşturuluyordu.

Tabii zaman geçtikçe merkezi ve merkeziyetsiz birçok blok zincir geliştirildi. Ama daha da önemlisi bu sisteme girebilmek için hizmet sağlayıcı kurumlar, saklama kurumları, kripto alıp satan farklı kurumlar da ortaya çıktı. Bu kurumların olması teknolojiye uzak finansal bilgiden yoksun, yeterince sofistike olmayanların da sisteme dahil olmasına neden oluyordu. Bu kurumlar bu sayede sistemi demokratikleştirdiklerini iddia ediyorlardı. Kripto paraların değeri arttıkça sisteme ilgi de artıyordu. Pandemi dönemi ise hem bol likiditenin olması hem de dijitalleşmenin artması kripto paralara ve bu platformlara olan ilgiyi arttırdı.

Auer vd. (2022) çalışmalarında Bitcoin değerinde bir standart sapmalık artışın kripto değişim uygulaması kullanıcı sayısını 90 bin arttırdığını göstermişler. Üstelik bu kullanıcıların çoğunluğu erkek ve risk almayı seviyorlar. Bu yatırımcıları piyasaya getiren ise Fırsat kaçırma korkusu (Fearing to Miss Out, FOMO). Özellikle genç, teknolojiye ilgili kesim bu trendden geri kalmak istemiyordu.

Bir yandan kripto piyasasındaki yükselişler piyasaya yeni katılımcılar sağlarken bu yeni katılımcılar da kripto paraların fiyatlarını arttırıyorlardı. Yani tam bir kendi kendini doğrulayan bekleyişler durumu (self-fullfilling prophecy). Kripto paraların herhangi bir dayanak varlığı yok. Kripto paraların değerini belirleyen yükseleceğine dair beklenti. Bu beklenti tersine döndüğünde değer düşüşünü engelleyebilecek ne bir mekanizma ne de bir “merkez” yok. Günümüzün fiat paralarının da bir karşılığı yok ama onun arkasında bir “güven” unsuru var. Yani biz elimizde tuttuğumuz paranın değerinin düşürülmeyeceğine -en azından bir yere kadar- inanıyoruz. Sonuçta bu para cinsinden vergi ödüyoruz. Bu da fiat paranın minimum değerini garanti ediyor.

Tabii sistem Satoshi’nin merkeziyetsiz sisteminden farklı bir noktaya geldi. Cüzdan sağlayıcılar sistemin merkezindeler. Üstelik denetimden de uzak. Regülasyon söylemi her ne kadar sistemin oyuncuları tarafından kabul ediliyor olsa da kripto para fiyatlarında aşağı yönlü bir baskı yaratıyor. FTX skandalından sonra Financial Times’ta yayımlanan röportajında Coinbase CEO’su Armstrong, regülasyonun gerekli olduğunu söylese de ekonomik özgürlüğü savunuyor, ekonomik özgürlüğün sadece büyümeyi arttırmayacağını aynı zamanda savaşı da önleyeceği gibi büyük iddialarda bulunuyor. Sam Bankman-Fried’ın ise bu skandal ortaya çıkmadan önce regülasyonun dizaynı için otoritelerle görüştüğü biliniyor. Ama şunu da not etmekte fayda var. Sam Bankman-Fried Demokratlara 40 milyon dolar, FTX yöneticisi Ryan Salome ise Cumhuriyetçilere 23 milyon dolar bağış yapmış.

Peki şimdi ne olacak?

Kripto paraların geleceğin parası olacağı beklentisi ortadan neredeyse tamamen kalktı. Değerlerindeki oynaklıklar değişim aracı olma fonksiyonundan uzaklaştırıyor. Bu oynaklığı azaltmak üzere ortaya atılan stablecoinlerin ise yeterince istikrarlı olmadığı Terra-Luna örneğinde ortaya çıktı.

FTX gibi Ponzi tarzı dolandırıcılık hikayeleri ne ilk ne de son olacak. Önemli olan bunların sıklığını azaltmak. Maalesef bu alan çok denetimsiz olduğu için bu hikayeleri sıklıkla görüyoruz. Geleneksel finansta gördüğümüz mevduat sigortası gibi koruyucu önlemler de yok. Haliyle kayıplar büyük olabiliyor. Bu nedenle etkin bir regülasyon gerekli. FTX skandalının ardından ABD Hazine Bakanı Yellen uluslararası bir regülasyon çağrısı yaptı. Bu oldukça önemli çünkü regülasyondan kaçmak için regülasyon açığı olan ülkelere bu operasyonlar kayabilir.

Evet, merkezi bir otorite tarafından regüle edilmek kripto paraların çıkış felsefesine, liberteryen ideolojisine ters. Ancak kayıplar büyük olduğunda iş dönüp dolaşıp merkezi otoritenin üstüne kalıyor. Unutmayalım ki hem devlet hem de merkezi otoriteler sosyal kurumlar. Zaman içerisinde ihtiyaçtan dolayı ortaya çıkmışlar. Örneğin merkez bankasının en klasik fonksiyonunun son ödünç verme mercii (lender of last resort) olduğunu biliyoruz.

Belki kripto paralar geleceğin parası olamayacaklar ancak önemli bir anti tez oldular. Özellikle arkasında yatan blok zinciri teknolojisi önemli bir gelecek vadediyor. Merkez Bankaları kripto paralardan gelen bu tehdit üzerine blok zincirine dayanan dijital para projeleri üzerine çalışıyorlar. BIS’e raporlayan 97 ülkenin dijital para projesi var. Bahamalarda “Sand dolar” dolaşıma girdi bile. Çin pilot uygulama yapıyor. Türkiye’nin de bir dijital para projesi var.

Kripto paralar her ne kadar bir ödeme birimi olarak merkeze yerleşmese de tamamen ortadan kalkacağını da söylemek doğru olmaz. Ancak şu an çok spekülatif. Her teknolojik yenilikte olduğu gibi bu alanda da spekülatif bir balon var. Zamanla regülasyonlarla bu spekülatif balon da ortadan kalkacaktır. Nesnelerin interneti gibi teknolojiler kripto paraların kullanımı için umut vadediyor.

Doç. Dr. Derya HEKİM

Auer, R, G Cornelli, S Doerr, J Frost and L Gambacorta (2022): “Chained to speculation? Feedback trading in crypto markets”, BIS Working Papers, forthcoming.

Co Founder at Opinyu

Akademisyen / Doçent Doktor @ Uludağ Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü / Uluslararası İktisat
Co Founder @ Opinyu

0 Yorum

Opinyuya yorum yapın

www.opinyu.com'da yer alan her türlü içeriğin tüm telif hakları Opinyu'ya aittir. www.opinyu.com sitesinde yer alan bütün yazılar, materyaller, resimler, ses dosyaları, animasyonlar, videolar, dizayn, tasarım ve düzenlemelerimizin telif hakları 5846 numaralı yasa telif hakları korunmaktadır. Bunlar opinyu.com’un yazılı izni olmaksızın ticari olarak herhangi bir şekilde kopyalanamaz, dağıtılamaz, değiştirilemez, yayınlanamaz. İzinsiz ve kaynak belirtilmeksizin kopyalama ve kullanımı yapılamaz. www.opinyu.com'daki harici linkler ayrı bir sayfada açılır. Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. Opinyu hiçbir bildirim yapmadan, herhangi bir zamanda değişikliğe gidebilir. 

Opinyu bu sitedeki bilgilerden kaynaklı hataların hiçbirinden sorumlu değildir. Opinistlerin (Yazarların) İçeriklerindeki Sorumluluk Kendilerine Aittir. İçerikler kesinlikle tavsiye içermemektedir. İçeriklerden edindiğiniz bilgileri uzman kişilere danışmadan uygulamanız zararlı sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlardan Opinyu ya da Yazar asla sorumlu tutulamaz. 

©2024 opinyu.com

©2022 opinyu.com

©2024 opinyu.com

©2024 opinyu.com

Kullanıcı Bilgileriniz İle Oturum Açın

veya    

Bilgilerinizi Unuttunuzmu?

Create Account